kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Mart 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Sessiz tanık

O epeydir Edirne Emniyet Müdürü.
Seveni sevmeyeni bir yana, işin ölçülerine göre, "iyi" bir Emniyet istihbaratçısı, operasyoncusu bilinirdi.
Bir de, anladığım kadarıyla, "otoriteye rağmen doğru bildiğini yapmaktaki ısrarı" yla iyi bilinirdi.
Güçlü Özal hakkında da "altın işi" üstüne fezleke hazırlayabilen...
Meclis'te Susurluk ifadeleriyle "devletin bağırsakları" nı kısmen de olsa dökebilen...
Güneydoğu deneyimleriyle, o dönem, Jitem, Veli Küçük, Ağar, çete işleri üstüne konuşabilen bir Emniyetçi.
Ne Susurluk bağlantılarını kurcaladığı DYP hoşlanmıştı; ne de Susurluk'un sözde deşilmesini isteyen ANAP.
AKP iktidar olunca, "Organize Suçlar" ın başına getirildi. Uzan Operasyonu, kimi mafya operasyonunda kilit adam oldu.
Sonra, avcılığı AKP'nin arka bahçelerinde de dolaşmaya, kimi bakanı, yakınlarını, yurtdışında para toplamış şirketleri kurcalayınca, "kilit" ten hemen sürüldü.
Memleketin en Batı kapısına.
Bu hükümet de ondan çok hoşlanmadı.
Orada da gümrük operasyonları yaptı ama yurt çapında bu işlerin adı yine konmadı.
Şimdi...
Gazi katliamının aydınlatılmasını isteyen de...
Başta Silopi, ölüm kuyularının dibinin bulunmasını talep eden de...
Hemen onun adını anıyor.
Tanıklığını davet ediyor.
Konuşmasını bekliyor.
Bildiklerini artık söyleyebilmesini istiyor.
"O mutlaka bildiklerini anlatmalı" diyor.
Aslında Ergenekon tanığı da ama; daha fazlası umuluyor belki.
Hanefi Avcı, bir "devlet düşmanı, muhalifi" olmadı elbet.
Ama bir yandan "devlet görevi" ifa ederken, çok insan tanıdı, çok şey gördü, bunların bir kısmını, hatta kâğıt üstünde benzer güvenlik görevleri yüklendiklerini "suç ve suçlu" bildi.
Belki "iç mücadeleler" de bu tavrını belirledi.
Belki kendi "iç mücadelesi".
Ne olursa olsun...
Orada, Edirne'de, çok önemli bir Sessiz Tanık duruyor.
Tabii ki, kendi hayatı üstüne ahkâm başkasına düşmeyebilir ama...
Ülkede bürokrat çok...
Lakin "yakın, kirli, irinli tarih"e neredeyse ilk elden tanıklık konuşturabilecek istihbarat, bilgi ve cesaret ile her türlü iktidara biraz mesafeli kalabilmiş fazla kişi yok.
Avcı, Müdür olarak önüne gelen kâğıtları imzalamaya da devam edebilir...
Yahut tarihe özel bir imza atabilir.
Hakikatlerin anlaşılması, kan ve gözyaşı rantlarının sona erdirilebilmesi...
Vicdanların tatmin olma yoluna girebilmesi, hukukun önyargılardan ve korkulardan arındırılabilmesi için.
Gazi'den Silopi'ye...
Edirne'den Ardahan'a...
Milyonlarca insanın, başlarına, başımıza, başkasının başına gelenleri anlayabilmesi...
Binlerce ruhun huzura kavuşabilmesi için belki.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın