kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ben Matmazel gibi değilim

Giriş Saati : 14.03.2009 14:17
Güncelleme : 14.03.2009 22:04
Yeni Haber
'Aşk-ı Memnu' dizisinde Matmazel Deniz de Courton karakterini canlandıran Zerrin Tekindor: Romantik değilim. Birine hayran bin yıl dolaşamam. Aşkın 20'li yaşlarda yaşanan bir heyecan olduğunu düşünüyorum...

Zerrin Tekindor, hem yaratıcılığın boyutlarını zorlayan kişisel sergiler açmış bir ressam hem de başarılı bir tiyatrocu. Şimdilerde 'Aşk-ı Memnu' dizisinde Matmazel Deniz de Courton olarak karşımıza çıkan sanatçı, Marie Claire dergisine hayatı ile ilgili samimi açıklamalarda bulundu.

Tuvalin önünde kendimi daha özgür hissediyorum. Çünkü bomboş. Sizin seçtiğiniz renkler, dokular... Tuval bomboş bir sahne ve tüm kurguyu siz yapıyorsunuz.

Kadınlar hayatlarını daha dikkatli yaşamak zorundalar. 'Hanım' olmak zorundalar, aşırı hareketler onlara yakışmaz! Bunu anlayamıyorum. Böyle davranmak zorunluluğu kadının tercihi değil, toplum baskısı. Resimlerimdeki kadınların abartılı olmalarının sebebi de bu.

BEN DAHA GERÇEKÇİYİM

Canlandırdığım Matmazel Deniz'den çok farklıyım. Matmazel Deniz, çok küçük yaşta babasından ayrılmış ve nerede olduğunu bile bilmiyor. Annesi ölmüş. Aşık olduğu adam başka birini eş olarak seçse bile, o aidiyet hissi ağır basıyor. Ben Matmazel gibi değilim. Birine hayran bin yıl dolaşamam. O kadar romantik değilim, daha gerçekçiyim. Aşk çok üstünde durduğum bir olgu değil.

22 yaşımda Çetin Tekindor ile evlendim. Konservatuvardaki son yılımdı, Devlet Tiyatrosu'nda 'Osmancık' adlı bir oyunu sahneleniyordu ve Çetin de başroldeydi. Orada tanıştık ama hiç öyle ani bir etkileşim olmadı aramızda. Çetin Ağabey derdik zaten ama hepimiz hayrandık ona. Okul bittikten sonra ben Adana Devlet Tiyatrosu'nda görevlendirildim, iki yıl orada kaldım. Hiç görüşmedik, konuşmadık. Ankara'ya döndüğümde bir gün evin telefonu çaldı. Çetin; "Ben Çetin Tekindor, görüşebilir miyiz?" dedi. Ben de kabul ettim. Bir Çin restoranına gittik. Çetin; "Sana çok garip gelecek belki ama ben seninle evlenmek istiyorum" dedi. Ben de kabul ettim!

İKİ KEZ EVLENDİK

İkimiz de ne olduğunu anlayamadan evlendik! Öncesinde bir flört dönemi olmadığı için belki de, adapte olamadım, on ay sonra ayrıldık ama biraz ani karar verdiğimizi düşündük ve tekrar evlendik. İyi ki de evlenmişiz, oğlumuz Hira doğdu ve hiç pişman olmadığım bir evlilik yaşadım. Sonra da bitti...

İlişkilerin süreleri dolabiliyor. Evlilik bambaşka bir yaşantı. Hâlâ çok iyi görüşüyoruz, çok sevdiğim bir arkadaşım. Keşke daha önce ayrılsaydık, böyle çok daha iyiyiz çünkü! Çetin gerçekten çok düzgün bir insan. Çok da komiktir, beni çok güldürür. Her zaman mutlu olmasını isterim.

Şu anda evlenmek gibi bir düşüncem yok. Aşkın da gençlikte, 20'li yaşlarda yaşanan bir heyecan olduğunu düşünüyorum. Çok hoş bir his tabii ama şu anda aşk, hayatımın merkezinde değil...

GÜNAYDIN