kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Antony Hegarty (Bu eski bir fotoğrafı. Artık bu görüntüdeki kimliğini reddediyor) kırılgan bir tenor sesine sahip. Sesinin derinliği insanı kolayca etkisi altına alıyor.

Kırılgan tenorun yeni albümü

ÖZGÜR ÇAKIR
06.03.2009
Antony and the Johnsons'ın son albümü The Crying Light, karanlıkla ışığı bir arada göstermeye çalışmış. Topluluğun beyni Antony Hegarty, söz ve müzikleriyle hüzünlü ve sonsuz bir dünyanın kapılarını aralıyor..
Naif tabiri neredeyse anlamını yitirecek kadar çok kullanılıyor. Ancak bu tabir günümüz müzik dünyasında hangi isme en çok gider diye sorulacaksa, buna en iyi cevap, ktısa bir süre önce sson albümü The Crying Light'ı yayınlayan Antony and the Johnsons'tır. Bunun en önemli sebebi de naifliğin aslında kullanılırken unutulan anmalı yani tabirin kendisine içkin olan güçlü olma durumudur diyebiliriz. Kuşkusuz burada en büyük pay sahibi 2007'de İstanbul Caz Festivali'nde de sahne alan topluluğa sesini veren Antony Hegarty.
Küçük bir erkek çocuğuyken hep güzel bir kadın olacağını hayal ederek büyüyen, Boy George ve Marc Almond'u kendisine rol model olarak alan Hegarty'nin müzik hayatı, 80'li yılların sonlarında ilk gençlik yıllarında tiyatrocu olmak için geldiği New York'ta, kabarelerde başlıyor ve bugüne yani üçüncü albümü The Crying Light'a kadar uzanıyor.

BÜYÜYÜP GÜZEL BİR KADIN OLACAĞIM
Nina Simone'un beyaz hali diyebileceğimiz inanılmaz kırılgan sesiyle doğru yerde doğru notayı müthiş vurgularıyla basmayı başaran travesti şarkıcı, cinsiyetler üstü bakışını şarkılarını sözlerine ve hissiyatına da yansıtıyor. Zaten onu naif yani bu anlamıyla güçlü kılan da bu kimliği oluyor.
Sesini tüm dünyaya duyurduğu ve Mercury Müzik Ödülü'nü de almaya hak kazandığı I am a Bird albümünde cinsel kimlik meselesi fazlasıyla vurgulanıyor. For Today I'm a Boy şarkısında içinde bulunduğu durumu özetleyen şu sözleri söylüyor: Bir gün büyüyüp güzel bir kadın olacağım/güzel bir kız olacağım/Ama bugün bir çocuğum/bir oğlan. Yine aynı albümde sesini muhteşem kullandığı ve 2000'lerin en güzel baladlarından biri sayılabilecek sevgiliden yenilen bir yumruğu anlattığı şarkıda, Bana olan düşkünlüğünün anılarını/Bedenimde kabul ediyor ve biriktiriyorum diyecek kadar güçlü durabiliyor.
Son albüm The Crying Light ise Antony'nin, müziğindeki karanlığın ve hüznün sınırlarını zorladığı bir çalışma olmuş. Ancak bu hüznün dibi gayet yerli yerinde bir incelikle aranmış. Albümün açılış paçası Her Eyes Are Underneath The Ground, Antony'nin ölen annesine ağıtı. Şöyle diyor sözlerde: Gözleri toprağın altında/Ağlayan şu sesi duyuyorum: Kimse seni durduramaz.../Ey Okyanus yut beni artık/bahçede annemle bir çiçek çalıyorum.

DIŞARIYA IŞIK SAÇMAYA ÇALIŞAN BİR GÜÇ
Antony melodik anlamda da farkında olduğu bu karanlığı başarılı bir biçimde aktarmış.
Bilincimizin bize oynadığı oyunlar, yaşam, ölüm, ikisinin birbirine benzerliği, benzemezliği, sonsuzlukla dalga geçiş, bu dünya ve içindeki ağaçlar, kuşlar, anneler, babalar, kardeşler, sevgililer etrafında dönen 'ermiş' bir albüm The Crying Light. Örneğin Another World şarkısında hepimize şöyle sesleniyor Antony: Başka bir yere ihtiyacım var/Barış olacak mı/Başka bir dünyaya ihtiyacım var/ Şimdiki gitmek üzere Sözlerdeki bu temalara, gayet minimal kullanılmış piyano ve viyolensel eşliğinin yarattığı caz ve soul karışımıyla bütün özgünlüğüyle ortaya çıkan bir sound ve Antony'nin 10 numara sesi de eklenince, ortaya onun cinsel kimliğinde ve duygularında bir araya gelmiş 'çoklu' bir 'zamane hüznü' ortaya çıkmış. O hüzün ki dünyanın bütün günahlarını kendinde toplayıp dışarıya ışık saçmaya çalışan bir güç gibi söyletiyor ve çaldırıyor Antony'e.

MUHTEŞEM SESİNİ BİR AYNA GİBİ KULLANIYOR
Onun sesini dinledikçe sesini duyamadığımız ama 70'lerin başlarında 25 yıllık kısa ömründe kendine has tarzıyla yazdığı şiirlerle, cinsel tercihi ve devrimci kişiliğiyle dikkat çeken ve Türkiye'de hak ettiği kadar tanınmayan şair Arkadaş Z. Özger ve onun şu mısraları geliyor insanın aklına: Güneşe ve erkekliğe büyüyen vücudum/düşüvericek ellerinizden ve/bir gün elbette/Zeki Müren'i seveceksiniz/ Zeki Müren'i seviniz.
The Crying Light albümü de bu mısraların müzikal hali gibi. Antony and the Johnsons'la bugüne kadar tanışmadıysanız acele edin çünkü Antony Hegarty muhteşem sesini elinde bir ayna gibi kullanarak sesleniyor: Beni seviniz, kendinizi seviniz.
Haberin fotoğrafları