kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Mart 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ŞELALE KADAK

Devlet tasarruf için eşdeğer ilaca yol verir mi?

Son günlerde anti depresan ilaçlarının satışının arttığını bizzat ilaç üreticilerinden duydum. Sadece anti depresanlar artmıyormuş, ne yazık ki tahmin edeceğiniz gibi kemoterapi gibi kanser ilaçlarının satışı da artıyormuş.
İlkini ben krizin, ikincisini de çevre faktörlerinin ve hormonlu besinlerin bir sonucu olarak görüyorum.
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldiğim gün, konumuz aslında jenerik (eşdeğer) ilaçlar, eşdeğer ilaçların pazar payının artmasıyla yapılacak olan tasarruf ve ilaç endüstrisinin kangrenleşmiş sorunlarıydı.
Sendikanın yönetim kurulu üyeleri Mecofarm İlaç'tan Dr. Tandoğan Tokgöz, Liba Laboratuarları adına Murat Barlas, Dr. F. Frik adına Murat Çelikkanat, Nobel İlaç adına Hasan Ulusoy, Mustafa Nevzat adına Dr. Cengiz Sezen, Eczacıbaşı İlaç adına Sedat Bürol ve Genel Sekreter Turgut Tokgöz de masadaydı.
Yukarıda sözünü ettiğim ilaçların satışının artmasının yanı sıra ilginç konular üzerinde görüş alışverişinde bulunduğumuz bir toplantı yaptık. Sendika bu toplantıyı kapalı devre yapmayı uygun bulmuş.
En büyük sorunlarının iletişimsizlik olduğundan yakınıyorlar ve tabii ki reklam veremiyor olmalarından kaynaklanan sıkıntıları bir türlü aşamadıklarını vurguluyorlar. Bu konuda Avrupa Birliği'ne uyum adına atılması gereken bazı adımlar olduğu biliniyor ancak anladığım kadarıyla henüz bir arpa boyu yol alınmış değil.

İlaçların yüzde 35'i jenerik
Türkiye'deki ilaç sektörü ikiye ayrılıyor. Referans ilaç üreticileri ve eşdeğer ilaç üreticileri. 1964 yılında kurulan sendikanın eşdeğer ilaç üreten ve ithalatını da yapan 43 üyesi bulunuyor.
Sendika üyelerinden aldığım bilgiye bakılırsa, Türkiye'de satılan daha doğrusu doktorların reçeteye yazdığı ilaçların yüzde 65'i referans ilaçlardan, yüzde 35'i ise eşdeğer ilaçlardan oluşuyor. Oysa ABD'de eşdeğer ilaçlar satılan ilaçların yüzde 65'ini oluşturuyor.
Bir not vermek gerekirse, referans ilaç diye tabir ettiğimiz ilaçlar, inovatör olarak adlandırılan yani ilacı geliştiren firma tarafından patent koruması altında pazara verilen ilk ürün oluyor.
Eşdeğer ilaç ise, referans ilaçlarla aynı etkin maddeyi aynı miktarda içeren, dolayısıyla aynı farmakolojik etkileye sahip olan, hasta üzerinde aynı tedaviyi sağlayan ve referans ilacın koruma süreleri bittikten sonra satışa sunulan ürünler oluyor.
İşte bu yüzden de Türkiye'deki eşdeğer ilaç üreticileri biraz isyan ediyor. Hele böyle bir krizde tasarruf önemli ise neden eşdeğer ilaç üretiminin artması için çaba sarf edilmediğini soruyorlar.
Nezih Barut, 'Bu olursa pahalı yeni tedaviler için kaynak ve sürdürülebilir sağlık sistemine katkı sağlanır' diyor. Ve de daha da önemlisi, 'Bu ilaçlar ekonomik olduğu için ilaca erişimi kolaylaştırabilir' görüşünü savunuyor.

Defosu olmayan tek ürün!
Önemli bir istatistik var bu konuda. Türkiye'de kişi başı yıllık ilaç harcaması 130 dolar civarında. Oysa Avrupalı ilaca yılda 500 dolar, Amerikalı ise neredeyse 1000 dolar harcıyor.
Türkiye'deki eşdeğer ilaç pazarı yaklaşık 3.1 milyar dolar iken, ABD'de 31 milyar dolarlık ve Almanya'da da 14 milyar dolarlık bir eşdeğer ilaç pazarı görüyoruz. İşte bu yüzden İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası özetle diyor ki sesimizi daha güçlü çıkartmak için bir yol haritasına ihtiyaç duyuyoruz. Sonuçta eşdeğer ilaçların tüketiminin artması devlete büyük tasarruf olarak geri dönecek.
Bu arada eşdeğer ilaç üreticileri uzay üssünü andıran teknolojiye sahip fabrikalarındaki üretimin de küçümsenmemesini istiyor. Nobel İlaç'ın patronu Hasan Ulusoy, "Burada üretilen ilaçlar ABD gibi önemli pazarlara satılıyor. İlaç tüketiciye pazarlanmayan ve 2. kalitesi yani defosu da olmayan tek madde' diyor.
Ben de bu toplantının notlarını böylece dikkatinize sunuyorum.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın