kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Mart 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MELİHA OKUR

Varlık Barışı'nda dağ fare mi doğurdu?

Üst düzey bir bankacı anlattı. İngiltere ve İsviçre 'deki bazı özel banka çalışanları sevinçten ellerini ovuşturup, "Bu krizde kuponlar elimizde, yola devam!" diyorlarmış.
Kupon deyip geçmeyin!..
İşin içinde milyar dolarlar var...
Çünkü bahsettiğimiz bankacılar, "Kodlanmış hesap sahipleri" ile bire bir çalışıyor. Türk müşteriler kapalı hesap tutan, kodlanmış hesap takip eden bankalar için velinimet!
Kolay mı?
Vergi Konseyi bile, "Yurtdışında Türklere ait kayıtlı 30, kayıt dışı dahil 100 milyar dolar para var," tahmininde bulunuyor.

Maliye Bakanlığı ile Gelir İdaresi, 2008 Ekim ayında start verdi.
Dün süre doldu.
Meşhur "Varlık Barışı" bize göre ölü doğdu. Varlık Barışı'nda mantık doğruydu. Uygulama doğru dürüst tartışılmadı! Yanlış yapıldı. Oysa Türkiye, bu konuyu daha üç yıl önce gündemine almıştı. Vergi Konseyi başta olmak pek çok kurum ders çalıştı. 30 kişiden oluşan bir çalışma grubu oluşturuldu.
Ortak yol saptandı. " İtalya modeli" baz alındı.
İtalya, yüzde 2 vergi uygulayarak AB'ye giriş sürecinde yurtdışında 500 milyar euro olduğu varsayılan parayı çekti.
60 milyar euro ile rekor kırdı.
Türkiye ise 10 ile 12 milyar dolar arasında bir parayı çekmek için harekete geçti.
Ancak sonuç ortada!
Eğer 5 milyar dolar çekebilirse öpüp başına koymalı! Çünkü 20 milyar dolar gelmesi işten bile değildi!..
Varlık Barışı; Gayrimenkul, hisse senedi, altın, döviz, nakit paranın kayıt içine girmesinden başka bir şey değil.
O halde Varlık Barışı niye işe yaramadı?
Çok basit.
Yurtdışında parası olanlar, "Sıkı bir güvence" istedi.
Türkiye'de güvence verecek olanlar, "Aşırı risk" almaktan korktu.
Dolayısıyla orta yol bulunamadı.
Konsensüs oluşturulamadı.
İyi bir fırsat kötü harcandı.
Hata üç noktada düğümlendi.
* Varlık Barışı, ticaret ve sanayi odası seçim dönemine denk düştü. İş dünyası seçim telaşına kapıldı, Varlık Barışı'na ilgi göstermedi.
* Varlık Barışı'nın yeterli tanıtımı yapılmadı. Kimse bu işin ne olduğunu bir türlü anlayamadı.
* Mevduata tam güvence verilmedi.
Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal, "Küresel kriz kodlanmış hesapları şeffaf hale getirecek. Kapalı hesap kalmayacak" diyor.
Açıkçası durgunluk ülkeleri değişmeye zorluyor. Bu durumda Varlık Barışı yeniden gündeme gelebilir mi? Küresel ekonomik krizin ortalığı alt üst ettiği bir dönemde kesinlikle gelmek zorunda!
Çünkü Türkiye'nin paraya ve kendini anlatmaya ihtiyacı var.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) durumu fark etmiş olmalı ki, yurtdışında temsilcilik açmayı planlıyormuş.
Diyorlar ki: "İlk etapta iki temsilcilik dev reye girecek."Eğer Türkiye, yerli yabancı fark etmez, para çekmeyi arzuluyorsa Maliye ve Hazine'nin yurtdışı temsilciliklerinin devreye girmesi şart!..
Türkiye lobi yapmayı öğrenmeli...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın