kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Geçen yılki ödül töreninde Yumurta'ya en iyi film ödülü verilmesi büyük eleştirilere neden olmuştu.

Bir SİYAD gecesinin anatomisi

OLKAN ÖZYURT
20.02.2009
Sinema Yazarları Derneği yarın, Türk Filmleri Ödülleri'ni veriyor. Hep şen şakrak geçen ve sonuçları uzun süre tartışılan gecenin bu yılki ayrıntılarını 'yanlışlıkla' ele geçirdik. Meğer gecenin konsepti baştan aşağı değişiyormuş!..
Bu aralar Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) üyeleri pek malum aktifiz. Hem Oscar hem de SİYAD - Türk Sineması Ödülleri nedeniyle yoğun bir çalışmanın içine düşmüş durumdayız. (Günler çuvala girdiği için aynı gün düzenleniyor!) Hadi Oscar'lar okyanusun öte yanında düzenleniyor, görevimiz sadece töreni izlemek değerlendirmekle sınırlı. Ama SİYAD - Türk Sineması Ödülleri öyle mi? Koskoca organizasyon. Bir avuç insan (şimdilik 77 kişiyiz) kotarmaya çalışıyoruz. Hemen baştan söylemek gerek, yarın Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda gerçekleşecek gecemiz birtakım yeniliklere gebe. Çünkü gecenin konsepti değişiyor. Bunu duyunca da soluğu SİYAD Başkanı Murat Özer'in yanında alıp üye saflığında birtakım bilgiler edindim. Cebimdeki kayıt cihazı da, kahretsin, açık kalmış, doğal olarak bütün konuşmalar dijital ortama dahil olmuş. Murat Başkan gecenin tüm ayrıntılarını anlatınca haber değerini taşıdığını düşünüp oturup yazdım. Ne de olsa haber saklamak bir gazeteci için yedi günahtan biridir. Kimler gelecek, konsept ne olacak, gecenin sürprizleri... (Sonuçlar konusunda da biraz ısrarcı oldum ama Murat Başkan söz sonuçlardan açılınca ketum ötesi bir hal alıyor.) Dernekten atılmayı da göze alarak konuşmayı aynen aktarıyorum.

- Başkanım, törenin konseptini değiştiriyormuşuz...
- Değiştirmek ne kelime, altüst ediyoruz... Sunucumuz yok mesela!

- Nasıl yani? Atilla Bey (Dorsay) yok mu bu yıl?
- Geçen yılki törende açıkladı ya evladım, sen neredeydin o sıra?

- Türkan Şoray'la Hülya Koçyiğit'in çantalarına mukayyet olmaya çalışıyordum...
İki diva, çantalarını bana emanet edince heyecanlandım, törenin bir kısmını hafızaya alamadım.

- Olmasın bir daha... Neyse...
Atilla Bey'in açıklaması üzerine biz de düşündük taşındık, kim sunsa eksik bir şeyler kalacaktı. Bu törenlerin sunumu Atilla Bey'le özdeşleşmişti. Hâl böyle olunca, varsın sunucusuz olsun dedik.

- Ne yani şimdi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nu dolduran 800 kişi boş sahneye mi bakacak?
- Mümkünse bakmayacak!!! Bu nasıl olacak dersen; anons sistemini uygulamaya çalışacağız bu yıl. Sevgili dostumuz Metin Belgin, sağ olsun bizi kırmadı, kendisi görünmese de o şiirli sesiyle gecenin bir nevi moderatörü olmayı kabul etti.

- Başkanım, çuvallama riski yok mu bunda? Bunca yıl tören tören dolaşırım, bu sistemi Türkiye'de ilk kez göreceğim.
- Biz de... İyi olursa taklit edilir, olmazsa da törenler antolojisinin karanlık sayfalarına gömülürüz. Bizi gömmeye çalışanlar için de kaçırılmaz fırsat olur bu!

- Aman başkanım, Allah yazdıysa bozsun!!! Ama bu fırsatçılar konusu benim de kanıma dokunuyor.
- Geçen yılı hatırlasana... Yumurta'yı seçtik diye ensemizi boza imalathanesine çevirmişlerdi. Kimi filmi seyredip, kimi de seyretmeyip işkembeden sallamıştı bize. Seyirci sayısı da tek dayanakları gibiydi.

- Bu yılın aday filmleri de pek gişe rekortmeni gibi durmuyor!
- Ara, Rıza ve Tatil Kitabı'nın fırsatçıların 'örnek film' tanımına uyduğu doğru. Ama Sonbahar ve Üç Maymun, 100 bin barajını çatır çatır aşıp kendi kulvarlarında birer rekor kırdılar. Ama bunun ne önemi var ki! Gün gelir, 77 kişinin seyrettiği bir filmi de seçebiliriz pekâlâ! İş gişeye kalsaydı, önümüzdeki 10 yıl boyunca Recep İvedik serisini seçmek zorunda kalırdık.

- Eleştirmenin sevilmesi kıyamet alametidir başkanım! Bırakalım bunları da, törende kimler olacak, gene çanta emanet edilecek mi bana?
- Görevli emanetçilerimiz olacak bu yıl, aralarına yanlışlıkla karışmazsan kurtulursun! Bir de, geçen yılki şık giyimin ve örnek davranışların nedeniyle terfi aldın, gecede Onur Ödülü alacak olan büyük usta Şener Şen'in mihmandarı olacaksın bu yıl. Aman heyecanlanıp başımı belaya sokma, benim heyecanım yetiyor bana!

- Bak gene heyecanlandın, törende kimlerin olacağını söylemeyi unuttun...
- Onur Ödülü sahibi Şener Şen başta olmak üzere Yavuz Turgul, Cem Yılmaz, Yeşim Ustaoğlu, Sırrı Süreyya Önder, Derviş Zaim, Meltem Cumbul, Uğur Polat, Taylan biraderler, Yetkin Dikiciler, Beste Bereket, Saadet Işıl Aksoy, Başak Köklükaya gibi sinemamızın ünlü simalarıyla hoşbeş etme fırsatımız olacak o gece. Ve tabii bizden özel ödül alacak FIPRESCI Genel Sekreteri Klaus Eder de orada olacak, ödülünü de Onursal Başkanımız Atilla Dorsay takdim edecek.

- Desene sahnemiz pek bir şenlikli olacak!
- Dahası da var evladım... Rıza'yla 'en iyi yardımcı kadın oyuncu performansı' adaylarımız arasına giren Nurcan Eren, Nabız grubuyla birlikte kısa ama lezzetli bir konser verecek o akşam.

- Akşamımız lezzetli geçecek ama sabaha karşı da Oscar vardiyasına kalacağız. Bu bize yapılır mı başkanım?
- Sinema yazarı olmak kolay değil! Dua et, pazartesi sabahına basın gösterimi koymasınlar... Bu arada, Akademi Başkanı Sid Ganis'le de görüştüm; sağ olsun anlayışla karşıladı, törenlerin çakışmasının sorun olmayacağını söyledi. "Ama önümüzdeki yıllarda koordineli olalım," diye eklemeyi de unutmadı.

- Baba adammış!
- Öyledir, eksik olmasın... Bundan sonrasında Oscar geyiğine sardık Murat Özer'le; kim kazanır, kim kazanmalı falan... Ha bu arada, merak edenler için 77'nin SİYAD üye sayısı olduğunu da hatırlatmak isterim.
Haberin fotoğrafları