kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Şubat 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat

Sözlerim hayatımı anlatır

SONAT BAHAR
20.02.2009
Rock grubu Fairuz Derin Bulut'un yeni albümü Arabesk'in sadece ismi değil, teması da arabesk. Arabesk parçaları bir araya getiren Fairuz Derin Bulut'un son albümünde söz yazarı kısmında bir tek isim var: Ali Tekintüre... Tekintüre ile şarkılarını, hayatını, Unkapanı'nı konuştuk..
Ali Tekintüre ismi belki pek tanıdık gelmedi size ama birkaç şarkı sözünü yazınca hafızalarınız tazelenecek: 'Tanrım beni baştan yarat', 'Anadan ayrı, babadan ayrı', 'Baharı bekleyen kumrular gibi', 'Dünya tersine dönse vazgeçmem'... Hatırladınız değil mi? Yeni bir albümle, müzik piyasasında arka planda kalan ismi öne çıkan Ali Tekintüre'yle, Unkapanı'nda geçen 30 yılı konuştuk.

-İlk nasıl keşfedildiniz?
-Ben yazdığım şiirleri gazetelere gönderirdim, bazıları da yayımlanırdı. Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bir şiir köşesi vardı, Tanrım Beni Baştan Yarat'ın birkaç dizesini gazeteye göndermiştim. Sonra askere gittim. Sene 74. Tanrım Beni Baştan Yarat patlamış, herkes bu şarkıdan söz ediyor. Arkadaşlar da inanmadılar, 'Hani benim diyordun bu sözlere,' diye dalga geçtiler. Askerden dönünce gittim plak şirketine, 'Bu gazeteden alınıp, bestelenmiş,' dediler. Bu şekilde girdim müzik piyasasının içine.

HAYAT GAİLESİYLE UĞRAŞAN BİR ÇOCUKTUM
-15 yaşında bir çocuk neden 'Tanrım beni baştan yarat' desin?
-Ben hep derim, o dönem reenkarnasyon diye bir şey bile yoktu ama benim aklıma bu sözler gelmiş. Burada o tema işleniyor. Bir insanın beğenmediği şeyleri, tavırlarını değiştirmek istemesi gibi bir yakarış var. Ne tür bir duyguyla yazdığımı hiç hatırlamıyorum, hayat gailesiyle uğraşan bir çocuktum, yokluk, babamız yok başımızda...

-Evi geçindirmek zorunda mı kaldınız?
-İstanbul'da bir yıl okula gidebildim, sonra işportacılığa başladım. Kapalıçarşı'da naylon torba satardım. Sonra Kapalıçarşı'da, kuyumcu atölyesinde çalışmaya başladım. O sıralarda şiirler yazmaya başlamıştım.

-İlk şarkınız patladıktan sonra şarkıcılar kapınızda mı yattı?
-Yok, öyle olmuyordu o işler. Plak şirketinden yapımcı seçerdi şarkıları, biz sanatçılarla çok muhatap olmazdık, yani onlar bizimle muhatap olmazlardı. Ben birçoğuyla tanıştım stüdyolara gidip, Zekin Müren'le, Bülent Ersoy'la, Coşkun Sabah'la ve daha bir sürü isimle tanıştım. Sonra sözlerim teker teker ünlü şarkıcılar tarafından seslendirilmeye başlandı, hatta bazılarını ünlü etti. Binin üzerinde şarkım var, 25 tane filmin ismi benim şarkılarımdan.

-Siz bu sırada paraya para demiyordunuz herhalde?
-Hayır. 'Bu işten çok para kazanıyorum,' diyen yalan söyler. Benim bin tane şarkım var, sürekli bir yerlerde duyuyorsunuz, radyoda, televizyonda, günde kaç defa üstelik ama benim bunun karşılığında sadece bir evim ve kredisini ödediğim bir arabam var. Bu işte parayı şarkıcılar kazanır, söz yazarları değil. Bir örnek vereyim, Popstar Alaturka diye bir yarışma vardı. Benim şarkılarımı okudular. Bana ödenen telif şarkı başına 7 TL.

-Bu rakamlar çok komik, siz nasıl geçiniyorsunuz şu anda?
-Emekli aylığım var, üç-beş kuruş da şarkılardan geliyor...