kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Şubat 2009, Çarşamba
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Terörle savaşın 'ana cephesi' Afganistan

Bercan TUTAR / DIŞ HABERLER
17.02.2009
ABD'nin zafer sarhoşluğu kısa sürdü. Devrildikten 3 yıl sonra tırmanışa geçen Taliban, silahlı bir yerel örgütten bölge ülkelerine korku salan uluslararası güce dönüştü..
2 bin118 2008'de ölen sivil sayısı
1000 Taliban'ın 8 yılda öldürdüğü yabancı asker sayısı
200 bin Afganistan polis ve asker gücü
60 bin Ülkedeki toplam ABD ve NATO asker sayısı

Irak'tan sonra ABD'nin Afganistan'daki zafer sarhoşluğu da kısa sürdü. 7 Ekim 2001'de (11 Eylül saldırılarından 26 gün sonra) Kabil'e ilk Amerikan bombaları düştüğünde bütün dünya, Taliban'ın 'kanının son damlasına kadar' direnmesini bekliyordu. Ancak, umulan olmadı. Taliban ve ona yardım eden 5 bin kadar El Kaide militanı kısa sürede çözüldü. Ve 20 Mart 2001'de Kabil'e giren Amerikan askerleri, ülkedeki 5 yıllık Taliban rejimine son verdi. Fakat 80 bin silahlı güce sahip olduğu belirtilen Taliban, kısa sürede yeniden büyük bir bölgesel tehdit haline döndü.

260 BİN ASKER VAR AMA...
1980'lerden beri yaşanan savaşlar, Afganistan'ın cılız ekonomisi ve altyapısını neredeyse yok etti. Ülke gelirinin yüzde 65'ini Afyon üretimi oluşturuyor. Nüfusun 2 milyonu halen mülteci kamplarında yaşıyor. Başkent dışında devlet yok. 200 bin Afgan askeri, 30 bin'i ABD ve, 30 bini de NATO bünyesindeki yabancı askerler, ülkede güvenliği sağlayamıyor. Afganistan- Pakistan sınırı ile ülkenin güneyi tamamen Taliban'ın kontrolü altında. ABD'nin yapacağı 20 veya 30 bin asker takviyesinin de yetersiz kalacağı tahmin ediliyor. Uzmanlar Taliban'ın etkisinin kırılması için ülkede en azından 600 bin askere ihtiyaç olduğunu söylüyor.

SALDIRI TAKTİĞİ DEĞİŞTİ
Yönetimden uzaklaştırıldıktan iki yıl sonra kendini yeniden örgütleyen, finansman kaynaklarını sağlayan ve taktik değiştiren Taliban, bugün ülkedeki tek egemen güç konumunda. Artık vur kaç saldırılarına, intihar ve yol kenarına yerleştirilen uzaktan kumandalı bombalı eylemlere başvurmuyor. NATO ve ABD üslerine toplu saldırılar düzenliyor. Güney Afganistan'ı neredeyse kontrolü altında tutan, etkisini Pakistan'da bile hissettiren Taliban'a karşı Washington'ın pek şansı yokmuş gibi görünüyor.

SON TEKNOLOJİK SİLAHLAR
Çünkü Taliban'ın yükselişinin ardında sadece iç dinamikler yok. Pakistan'dan Rusya ve Çin'e kadar bir çok ülke, artık ABD'nin 'terörle savaş'ına ihtiyatla yaklaşıyor. 2004'te yeniden saldırılara başlayan Taliban geçen 5 yıl içinde ABD yönetiminin halkta yarattığı hayal krıklığı sayesinde ulusal bir güce dönüştü. Irak başta olmak üzere dünyanın birçok yerindeki savaşçılarla ilişkiye geçti. Eski Rus silahları yerine son teknolojik silahları elde etmeye ve diğer örgütlerin de desteğini kazanmaya başladı. Hizbi İslami hareketi ve bir zamanlar kanlı bir savaş içine girdiği Kuzey İttifakı ile iki yıl önce barıştı. ABD'nin " Taliban var!" diye köyleri vurması da halkın örgüte katılmasının ana faktörlerinden biri.

YARIN: RUSYA ETKİSİ