kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
17 Şubat 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Çıta, % 50'ye çıktı

Tayyip Erdoğan çıtayı yüksek koydu. Sivas mitinginde, "% 50 alacağız" dedi. Bence, beklentileri bu kadar yüksek tutmamak gerekir. Çünkü, o takdirde, % 45 dahi düşük görünebilir. Bana göre, mahalli seçimlerde, 2004'teki % 41.7 oranının üstü başarı sayılmalı. Ama genelde mukayese, 22 Temmuz 2007 seçimleriyle yapılacak ve AK Parti % 47 civarında oy aldığı takdirde, halkın desteğinin sürdüğü kabul edilecektir. Oysa, 2007'nin şartları ne kadar farklıydı! Abdullah Gül'ü cumhurbaşkanı seçtirmemek için verilen emuhtıra, 367 zorlaması, cumhuriyet mitingleriyle gerginlik dozunun artırılması... Bu kutuplaşmadan AK Parti'ye % 47'lik bir destek çıktı. Tayyip Erdoğan, 29 Mart beklentisinde bu oranın bile üzerinde bir rakam telâffuz ediyor.
Bugünlerde, şöyle bir propagandaya şahit oluyorum: "AK Parti, oyunu daha da artırırsa, Erdoğan, artık kontrol edilemez. Bir başka ifadeyle, oyu düşsün ki, mahalli seçimlerden ders alsın" deniliyor. Tıpkı 1989'da Özal'ın aldığı ders gibi.
Benzer düşüncelerin seslendirildiği bir ortamda, Can Paker, bana şunları söyledi: "Bu seçimler, demokrasi açısından belirleyici. Anayasa değiştirilsin mi istiyorsun, ya da Türkiye Avrupa Birliği yolunda hızla ilerlesin mi diyorsun, Erdoğan'ın şu tavrı, bu tavrı... hoşlandın, hoşlanmadın... aldırmayacaksın. Türkiye'de, değişime en sıcak bakan parti, AK Parti. Oyunu, değişim için kullanacaksın, Tayyip Erdoğan için değil."
Hâlâ ülkede bir hayli kararsız var. Çoğu da, AK Parti'ye daha önce oy vermişler arasında. Can Paker'in dediği gibi düşünüldüğünde, özellikle alternatif yokluğunda, AK Parti tek seçenek gibi duruyor.
Bu arada, duyduğumuza göre, Deniz Baykal, Avrupa Birliği ziyaretinde, görüştüğü kişileri pek ikna edememiş. Çünkü Batı dünyası da, onun, cumhurbaşkanlığı seçimi zamanındaki tavrını, 301'inci maddenin değişmemesi için ısrarını hatırlıyor. Hatta TRT'nin 24 saat Kürtçe yayın yapmasına karşı çıktığını da. Onlar da, CHP'yi bir alternatif olarak görmüyorlar maalesef.
Alternatifsiz bir seçimde, ister istemez AK Parti'nin şansı artıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın