kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Müslüman kadınlar cip kullanmasın mı?

Saadet Partisi'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Prof. Mehmet Bekaroğlu, başörtülü kadınların cip kullanmaması gerektiğini söylüyor:
"Çünkü cip insanlıkla uyuşmaz. Yani şehirde cip kullanmak insanlığa isyan etmektir. Müstağni bir görüntüdür. Mütekebbirliktir. Uyuşmaz, uyuşamaz." (Ajans5.com)
Çağdaş popülist ideolojilerin dünyasında önemli bir yere sahip cipler. Olmaması gerekeni, yanlışı simgeliyor. Yoksulluk ile cip karşı karşıya getiriliyor.
Eskiden Mercedes ya da BMW'den söz edilirdi, simdi örnek olarak cip veriliyor.
"Popülizm bunu neresinde? Cip zaten en pahalı ve en çok yakıt tüketen araç değil mi? Böyle olduğu için de, zenginliğin simgesi olarak kullanılamaz mı" diye soracaksınız.
Yaygın ama yanlış bir kanı bu (nedenini aşağıda anlatacağım.)
Ancak resmileşmiş durumda!
Diyelim ki İDO'nun feribotuna aracınızla binip İstanbul 'dan Bandırma'ya gideceksiniz...
Eğer altınızda cip varsa, herhangi bir otomobilden daha fazla ödüyorsunuz.
Araç için bilet alırken, ' Dört çeker mi' diye soruyor gişedeki görevli. (Öyle ya cip dediğin dört çeker olur!) Kafasını sallayana cip bileti kesiyor.
Halbuki o eskidenmiş. Şimdiki cipler seçenekli. Kentte normal otomobilden farkı yok. Dağda bayırda düğmesine basılarak dört çeker haline getiriliyor.
(Sanırım, ciplerin dört çeker özelliğini, ekstra dingil ile karıştırıyorlar. Ancak ciplerde ekstra dingil yok. Ayrıca, mesela Subaru otomobiller hep dört çeker. Firma bununla gurur duyuyor, reklamını yapıyor. Ama İDO, Subaru'lardan daha fazla para almıyor.)
Asıl önemlisi şu:
Mercedes'lerin, BMW'lerin, hele şimdilerde Audi 'lerin birçok modeli; çoğu cipten daha ağır, daha büyük, daha fazla yakıt tüketiyor.
Mesela Suzuki ve Daihatsu cipler böyle. Ağır Mercedes'lerin yanında tüy sıklet gibiler.
Çin malı Chery'ler daha da öyle!
(Yani daha az yakıt harcıyorlar, daha küçük, daha hafif ve elbette çok daha ucuzlar.)
Popülist düşünce ise işine gelmediği için bu basit ayrımları yapmıyor.
Aşağıdaki sözler de, bir ara " Müslümansol " arayışına girip sonra yuvaya dönen Mehmet Bekaroğlu'na ait:
"Bir tarafta yanında küçük çocuğu ile otobüs durağında buz gibi havada bekleyen bir anne var, diğer tarafta ise cipiyle son sürat yanından geçen başka bir başörtülü. Bunu anlamlandırabiliyor musunuz? Bu değişimin sebebini Müslümanlar olarak oturup konuşmamız ve bunun çözüm yollarını aramamız gerekiyor. Ne hale geldiğimizi artık görmemiz gerekiyor."
Halbuki duraktaki o yoksul kadının önünden daha nice araç (sedan tipi otomobil) geçiyor: Renault'lar, Ford'lar, Toyota'lar, Honda'lar...
Bütün o araçları kullananlar, duraktaki yoksul kadına göre daha iyi durumda ama popülist bakış bunu önemsemiyor; cipleri ise anında görüyor.
Yakıt tasarrufu sağlamak ve çevreyi korumak için çok tüketen araçlara bütün dünyada yüksek vergiler koyuluyor.
Bence iyi de yapılıyor.
Ama dikkat: Burada ölçüt aracın modeli (cip) değil, öncelikle çok yakıt tüketmesi .
Biz ise ölçüt olarak görüntüyü (imajı) almaktan bıkmadık!
Bir araç cipse yani çevresindeki otomobillerden yüksekse, lüks kabul ediliyor, kimse yakıt tüketimine filan bakmıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın