kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
11 Şubat 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
SAİT GÜRSOY

Kriz özel okulları tehdit ediyor

Geçtiğimiz günlerde Özel Okullar Birliği'nin "Türkiye'nin 2023 eğitim vizyonu" konulu sempozyumuna konuk olarak katıldım. Açılışı Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yaptı. Çelik konuşmasında özel okulların önemi üzerinde durdu. Bakanımıza göre dünya ülkeleriyle aynı standartları paylaşabilmemiz için en önemli etken yabancı dil. Tabii ki bunun yanında bilgi teknolojisine bağlı internet ve bilgisayar öğrenimine de gerek var. Tüm bu özellikleri göz önünde bulunduran Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ilk ve ortaöğretimde müfredat değişikliği yaptı. Yeni müfredat, öğrencilerin üretken, bilgi teknolojilerini kullanabilen, düşünen ve problem çözme yeteneğini geliştiren özellikler taşımasını hedefliyor. Bu yüzden MEB interneti en ücra köşedeki okullarımıza kadar soktu.
Günümüzde bilim ve teknoloji akıl almaz bir hızla ilerliyor. Çağı yakalamak ve çağdaş ülkelerin eğitim seviyesine ulaşmak ancak kaliteli ve etkin bir eğitim ile mümkün... Hükümetimiz tarafından eğitim için yapılan harcamalar küçümsenemez. Ancak toplumumuzdaki hızlı nüfus artışı ve ülkemizin ekonomik gücü ile birlikte hükümetimizin eğitime ayırdığı bütçe oranı dikkate alındığında, özel sektörün eğitim alanına yatırım yapması ve bunun da teşvik edilmesinin gerekliliği ortaya çıkıyor.

Sempozyumda çıkan kararlar
1. Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağımız 2023'te Türk eğitim sisteminin temel referansının, Cumhuriyetin kuruluş felsefesindeki ilke ve değerler olacağına inancımız tamdır.
2. Türk gençlerinin ana dili Türkçe'yi en doğru ve yetkin bir şekilde öğrenmeleri, ilköğretim ve ortaöğretimde 2 yabancı dili bilerek yetiştirilmeleri esas alınmalıdır.
3. Demokratik, laik, farklı kültürlere hoş görülü, insan haklarına saygılı bir kuşak yetiştirmektir.
4. Eğitim sistemimiz, okul öncesi eğitimden yüksek öğretime bütün kademelerde talepleri ve ihtiyaçları karşılayabilecek kapasiteye kavuşturulmalıdır. 2003'de çağ nüfusunun tamamı etkin okuryazar, bilişim okuryazarı olarak yetiştirilmelidir.
5. AB'ye tam üyelik hedefi doğrultusunda eğitim sistemimiz de AB ülkeleri ile uyumlu hale gelmelidir.
6. Türk Eğitim Sistemi 2023'e doğru erişeceği nitelik düzeyi sonucunda uluslararası düzeyde talep duyulan bir sistem olmalıdır.
7. İlköğretimden yükseköğretime kademeler arasında bir sistem bütünlüğünü gerektirecek şekilde ilişki ve etkileşim olmalıdır.
8. Özel okulların eğitim sistemimiz içindeki oranı AB'deki gibi en az yüzde 25'lere ulaşmalıdır.
9. Türk Milli Eğitim sistemi ilköğretimden yükseköğretime ülkemizdeki bilimsel gelişmelere katkı sağlayacak şekilde ele alınmalıdır.
Biliyorsunuz, MEB bu yıl ilk kez özel yabancı okullara merkezi sistemle sınav yapma hakkı tanımıştı. Ancak özel Türk okullarında oluşan tepki üzerine 2010'dan itibaren kaldırıldı. Bence özel Türk ve yabancı okullar arasında ayrım yapmamalıyız. Bildiğim kadarıyla da, bu sınav yüzünden iki taraf arasında gereksiz yere olumsuzluklar yaşandı. Bu iptal kararı sempozyumun en önemli duyurularından biri oldu.
Konuşulan konulardan biri de ekonomik krizdi. Dünyanın pek çok ülkesinde ekonomik kriz yaşanıyor. Özel okullar henüz krizi yaşamadı. Çünkü öğrencilerin 2008-2009 öğretim yılına ait ödemeleri bankalara yatırıldı. Bazı okullarda tek tük taksit sorunu oldu. Eğitimde gerçek kriz önümüzdeki öğretim yılı yaşanacak. Bu tür okullarda bulunan 390 bin öğrenciden, yaklaşık 60 bininin devlet okullarına döneceğini tahmin ediyorum. Bu da hem devlette, hem de özelde maddimanevi sorunlar oluşturacak. Ülkemizde özel okulların oranı yüzde 2.4 civarında. Bu okullar yıllardır yüzde 45 kapasite ile çalışmalarını sürdürüyor. Teşvik edilmesi halinde tüm kontenjanları dolabilir. Bu olumsuz ortam, ancak MEB'in özel okullardan hizmet alması ile giderilebilir. KDV'nin ciddi oranda azaltılması, SGK ve muhtasarın devlet tarafından ödenmesi, ücretsiz kitap dağıtılması, su, elektrik, doğalgaz, telefon gibi giderlerin devlet okulları bazına indirilmesi, ülkemizin geri kalmış bölgelerinde okul açmak isteyenlere arazi tahsis edilmesi gibi konular özel okulların beklentileri içersinde yer alıyor. Hükümetimizden MEB denetiminde kendi yükünü azaltan, eğitim kalitesini yükseltmeye çalışan özel okulların yaşamaları için destek vermesini diliyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın