kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Şubat 2009, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
İstanbul gece hayatının bu çılgın manzaraları artık geçmişte mi kalacak? İstanbul gece hayatının bu çılgın manzaraları artık geçmişte mi kalacak?

Gece kulübü işini bitirdim

SONAT BAHAR
20.12.2008
İzzet Çapa, 14 yıldır İstanbul'un değişik semtlerinde, birbirinden farklı mekânlar işletiyor. Dört yıl önce sahibi olduğu mekânda işlenen cinayetten sonra gece hayatına bakışı tam anlamıyla değişti. Çapa ile son 15 günde İstanbul gecelerinde yaşanan cinayetleri konuştuk..
Son 15 günde İstanbul'da, gece eğlence mekânlarında çıkan kavgalar sonucu tam beş kişi hayatını kaybetti, bir bar işletmecisi ise sokakta vurularak öldürüldü.
Yaşanan olaylar gece hayatının güvenilirliğinin bir defa daha tartışılmasına yol açtı.
İşletmeci İzzet Çapa'yla gece hayatını ve güvenliği konuştuk. Dört yıl önce işlettiği Akademi 14 isimli kulüpte, boğazı kesilerek öldürülen Barış Dönmez cinayetinde, delilleri karartmak suçundan halen yargılanan Çapa, Dönmez cinayeti sonrası neler yaşadığını ilk defa anlattı. İstanbul'da gece eğlenmek tehlikeli mi? Türk insanı içince şiddete daha mı çok başvuruyor? Mafya gece hayatının ne kadar içinde? İşte tüm sorulara İzzet Çapa'nın verdiği cevaplar:

- İstanbul gece hayatı tehlikeli mi?
- İstanbul, metropoller içinde en tehlikesiz olanlarından biri ama gece hayatı zaten tehlikeli, adı üstünde gece; karanlık, içki... Bunların hepsi bir araya geldiği zaman New York'ta da, Londra'da da bir buçuktan sonra yaşanan hayatı tehlikeli buluyorum.
Bu tehlikeden kastettiğim; kavga, dövüş, cinayet.

-Türk insanı gece hayatında tehlikeli mi?
-Kesinlikle tehlikeli. Biz limitsiz şeyler isteyen bir toplumuz. Gece eğlencesinde şöyle bir sorun var; 'para veriyorum, o zaman limitsiz eğlenmeliyim, sonuna kadar, b..unu çıkarayım' diye düşünüyoruz.

- Yani 'madem içki limitsiz, o zaman beş şişe içeyim' yaklaşımı mı bu sözünü ettiğiniz?
- Aynen öyle... 'Ayda yılda bir çıkıyorum.' deyip bunu hak görüyor.
Ülkemizde birçok insan Avrupa standartlarının altında kazanıyor, Arap gibi para harcamaya çalışıyor.
Cebi biraz para gören her şeyi yapmayı kendine hak görüyor.
Türkler eğlenmeyi bilmiyor.
Eğlenmeyi bilmemek görgüsüzlük.

- Bu şartlar altında geceyi güvenli biçimde sürdürmenin püf noktası nedir?
- Silahlar patlayacaksa eğer, hiçbir mekân sahibi bunun önüne geçemez. Ne kadar önlem alırsanız alın; ister barın önüne kamera sistemi, ister metal detektör koydurun bunun önüne geçemezsiniz. Gece hayatında çok büyük bir özel güvenlik sorunu var.
Eskiden eli yüzü düzgün insanlar, iri yapılı olduklarında caydırıcı olduğu düşünülerek, güvenlikçi olarak işe alınıyordu.

- Artık özel güvenlikçiler var ve işiniz daha mı kolay?
- Ben devletin üst kademesinden emekli, deneyimli kişilerin kurduğu özel güvenlik şirketinden hizmet alıyorum. Birinci derecede güvenlikten bu insanlar sorumlu.
Son yaşanan olaylardan sonra kendi içimizde ilk yardım görevlisinin, bir avukatın her gece dükkânda olması gerektiğini düşündük ve uyguluyoruz. Mekânda 20 kişiye bir güvenlikçi düşüyor.

- Eğlenmeye gelen müşteri profilinde değişiklik var mı?
- İstanbul'da son beş senedir büyük bir değişim yaşanıyor.
Eskiden birçok tanıdık insanın gezdiğini görüyordum. Tanıdık insanların sorunlarını çözmek, onların dahil olduğu kavgaları sonlandırmak çok daha kolaydı.
Ancak bugün yeni ve tanınmadık yüzler var ortalıkta. Psikolojisi ve güç dengesini bilmediğimiz insanlarla uğraşmak zorundayız. Yol yordam bilmeyenler eğleniyor artık şehirlerde.
Haberin fotoğrafları