kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
6 Şubat 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Genelimde çok mütevazıyım ama müzikte olmam

İLKER GEZİCİ
05.02.2009
Seda Sayan'la evlendikten sonra magazinin vazgeçilmez unsurları arasına giren genç türkücü Onur Şan, müzikte çok iddialı olduğunu söylüyor: Müzikte mütevazı olmam çünkü derin bir eğitim gördüm..
Seda Sayan'la yaşadığı evlilikle tüm basının ilgi odağı haline gelen Onur Şan, müzik hayatı ve evliliğiyle ilgili ilk kez samimi açıklamalar yaptı. Sanat yaşamını, hedeflerini ve müziğe olan bağlılığını anlatan Onur Şan, Seda Sayan'la ilişkisine de değindi. Çok mutlu bir beraberlik yaşadıklarını söyleyen genç şarkıcı; "Eşim bir televizyon starı, onu tüm Türkiye'nin tanıması normal ama ben tanınmak için çaba sarfetmiyorum. Ben halkı türkülerimle coşturayım yeter" diyerek işinin her şeyden önemli olduğunu söyledi.

SEDA SAYAN - ONUR ŞAN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* Türkü söylemeye nasıl başladınız?
Benim müzik kariyerim çok küçük yaşta başladı. 6 yaşından beri bağlama elimden hiç düşmedi. Bizde dededen başlıyor türkücülük. Dedem Osman Şan'ın türkülerini söylüyorum şu anda. Türkünün bayrak değiştirmesi gibi bir şey. Ailemin avantajını da yüksek şekilde yaşadım. Çünkü evde hep türkü söyleniyor.

MÜZİKAL POPÜLERLİĞE ALIŞIĞIM
* Ailenizde müzisyen çok, değil mi?
Babam ve amcam TRT sanatçısı. Türküyü türkü gibi söyleme terbiyesiyle büyüdüm. Notasını öğrendim, okuluna girdim. Çocukluğumdan beri ailem, özellikle babam müzik anlamında elimi hiç bırakmadı. Okul müsamerelerinde bağlama çalan, koro kuran, onları yöneten bir adamdım. İster istemez, müzikal popülerliğe orada alıştım diyebilirim. Bunlar farkında olmadan beni pişirdi.

* Okullusunuz yani...
Evet, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü'nde okudum. Aynı zamanda TRT'de üç yıla yakın devlet sanatçılığı yaptım. İlk çalıştığım prodüktörüm Dr. Ömer Aydın'ın beni farketmesiyle albüm yapma hazırlığı içinde buldum kendimi. 'Türküname' adında bir grup albümü yaptık. Bu albümle biraz dikkat çektim. Daha sonra solo albüm kapısı açıldı. Ben hakikaten çok dolu dolu geldim. Harbi türkü söylüyorum. Genelimde çok mütevazıyım ama müzik konusunda olmam. Çünkü derin bir eğitim gördüm.

* Yıllar önce, uzun saçı ve modern görüntüsüyle Kubat çıktı, herkese türküleri sevdirdi. Siz de genç biri olarak türkü söylüyorsunuz. Sizce bu, geniş kitlelere hitap etme bakımından avantaj mı?
TRT'de görev yaparken güzel tepkiler alırdım. "Türkü dinlemezdim ama seninle sevdim" diyenler olurdu. Bu hakikaten çok önemli. Kendi gücümle, çıtayı yükseltmeye çalışıyorum. Bir de "Neden sadece türkü söylüyorsun, biraz da popüler bir şey söyle" denir. Popülerlik ne demekse! Geçenlerde Selçuk Üniversitesi'nde 10 bin kişiye türkü söyledim ve hepsi eşlik etti. Popülerlik buysa, türkü daha popüler. Yıllarca Türkiye'nin dört bir yanında konser verdim, Türkiye'nin neresine gidersem gideyim bütün türküleri hep bir ağızdan söyleriz.

* Türkücülerin maço olduğu düşünülür. Siz bu konuda ne diyeceksiniz?
'Türkücüler kıro ve maçodur' anlayışını yıkmalıyız. Bu sadece türkücüler için geçerli değil çünkü. Bütün tarzlarda, bakımlı ve bakımsız kadınlar ve erkekler var. Kişilere bakarak müzik tarzlarını yargılamamak lazım. Kesinlikle 'türkücü kırodur, maçodur' diye bir şey yok. Ben kendimce doğru müzik yapmaya, doğru giyinmeye çalışıyorum. Modern görünmeye de özen gösteriyorum ama konserlerimde veya dizide şalvar da giyiyorum. Ayrıca yöresel kıyafetlerimiz bizim kültümüzdür ama bunu kıroluk olarak değerlendirmek kültür terörüdür.

MARKAM 'ONURLU TÜRKÜLER'
* Yeni projeleriniz var mı? Türkü kapsamında bir proje yapmayı planlıyor musunuz?
'Onurlu Türküler' adında geniş kapsamlı bir projem olacak. Ayrıca senfoni orkestrasıyla hazırladığımız bir çalışma da var. Senfoni konserleri çok uzun provalar sonrası meydana gelen konserlerdir. Zafer Dalgıç Hocam'la çalışmalarımız var. En yakın zamanda provalarımız başlayacak. 'Onurlu Türküler' ise çok daha geniş bir proje. Nerede türkü söylersem söyleyeyim; bu bir televizyon programı da olabilir, albüm de olabilir, bundan sonra yaptığım her işim 'Onurlu Türküler' kapsamında çıkacak. Yani bu, benim markam olacak. www. onurluturkuler.com diye bir internet sitesi de hazırlanıyor.

* Dizi ya da film müziklerine imza atmak ister misiniz?
'
Kurtlar Vadisi' ekibiyle tanıştım. Necati Şamaz'ı çok severim. 35- 40 kişi oturur, sohbetler eder türküler söylerdik. Bu sohbetlerin birinde benden dizi için bir türkü söylememi rica ettiler. 'Cahildim Dünyanın Rengine Kandım'ı ve 'Yeşil Başlı Gövel Ördek' türkülerini söyledim. Bu anlamda dizinin içinde yer almak da çok keyif verici. 'Kurtlar Vadisi'nin şarkıları da albüm olacak sanırım. Bu iki türkü de o albümde yer bulacaktır. Dizi müziği teklifi gelirse de en güzelini yaparım.

KENDİMİ PİŞİRDİM
* Oyunculuğa geçiş nasıl oldu?
Herkes ilk dizimi 'Akasya Durağı' sanıyor ama ben ilk olarak 'Zeytin Dalı'nda oynadım. Okul yıllarında orotorya çok yaptım ve bir tane de tiyatroda oynamışlığım var. Bunlar bana alt yapı oldu. Ardından 'Dağlar Dağımdır Benim' diye bir filmde oynadım. Türkünün hikayesini anlattık. Yani hem türküsünü seslendirdim, hem oynadım. Sonra iki dizide daha oynadım, ama uzun soluklu olmadı.

* Oyunculukta geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oyunculukta başarılı olduğuma inanıyorum. Birlikte çalıştığım kişiler de böyle söylüyor.

* Kiminle oynamak istersiniz?
Şener Şen'i soluğum kesilerek izliyorum. Şener Şen'in oğlunu oynasam daha ne isterim!