Skibbe ve Recep İvedik

Geçen sezon Galatasaray için ruh ve inanç başlıkları altında defalarca yazı yazıldı. Bu metinlerin çoğunun temeli Servet Çetin olmuştu. Emeğin ve başarının hakkı teslim edilmeli. Ama resmin tamamını da görmek gerek. G.Saray'da Meira'nın yokluğunda defansın alternatifleri milli iki stoper Emre Güngör ve Emre Aşık. Beşiktaş'ta Sivok ile Zapo'nun yanında yine iki milli, Gökhan ve Toraman var. Peki Lugano? Ne kadar hırslı, istekli olsa da Edu'nun yokluğunda Yasin Çakmak veya Can Arat ikilisinden birine mahkum... Talihin böylesi!

11'DE 3, YEDEKTE 2 ÖN LİBERO
Aragones'in Güiza ve Semih arasında ısrarla vatandaşını tercih etmesine artık isyan bayrakları çekildi. Ya Boğaz'ın diğer yakasındaki yabancı teknik adamın oyuncu tercihleri ne kadar doğru? Diyelim; bilgisayarda menajerlik oynuyorsunuz. İlk 11'de ön libero özelliğine sahip üç oyuncunuz var. Biri kanatta oynuyor. (Denizli'deki Galatasaray'ın 11'i: Ayhan ve Mehmet Topal göbekte, Barış sağda.) Kulübede iki ön libero (Linderoth ve Mehmet Güven) daha mı bekletirsiniz? Yoksa bu ikisinden birinin yerine daha yetenekli bir orta saha ve kanat adamı olan Alparslan Erdem'i mi düşünürsünüz? Alman teknik adam, Sivas ile oynanan kupa maçında Aydın'ın yerine sahaya sürüp sağda oynattığı Yaser'i kanat adamı olarak mı görüyor acaba? Tıpkı; aynı maç sonrası hücumu güçlendirmek için oyuna aldığını söylediği Mehmet Güven'i yanlış tanıdığı gibi...
Haftalardır süren hatalı seçimler bir yana, "İki gün sonra kupada Sivas maçı var. İş turdan da öte, artık onur meselesi oldu. Ayhan ikinci sarıdan atılabilir" düşüncesini uygulamak için bu kadar mı beklenir? İnsan, "Geç kalınmış bir pişmanlığın" böylesine mi esiri olur? 'Recep İvedik' ve 'opera' ne kadar tezatsa, Skibbe ile Alman mantığı da o kadar zıt düşüyor.
Burada bir tuhaflık var!

GÜZEL BİR 'ROMAN' ÖZETİ
Roman Kratochvil. 2002-03 sezonundan bu yana Denizlispor'un savunma hattının vazgeçilmez ismi... 7 sezonda 221 maç. Bu sürede sadece 9 sarı, 1 kırmızı kart ve 38 gol... 2005-06 ve 200708 sezonlarında takımının en golcü ikinci oyuncusu olurken, 2006-07 sezonunda ilk sıradaydı. Geçen hafta Beşiktaş maçında kendi kalesine attığı gol sonrası kulüple yolları ayrıldı. Bahane: Yeni oyunculara kontenjan açmak.
Bir aşk romanı okuduğunuzda, ayrılık kelimesi düşer sık sık aklınıza... Yüreğinizi titretir ve kuşkuyla beklersiniz. Sonunda bilirsiniz ki hüzünle biten hikayelerin çoğu, kin, kıskançlık ve ihanet gibi duyguların eseridir. Akıl sır erdiremezsiniz ve sonra paranoya başlar.
Roman Kratochvil'in öyküsünde olduğu gibi... Acaba burada aldatılan taraf hangisi? Kratochvil mi? Denizlispor mu?
ÖZEL NOT: Türk futbolu adına özel bir dileğim var. Gönül ister ki, keşke bizim teknik direktörlerimiz de Kratochvil gibi istikrarlı bir başarı grafiği yakalayabilseler!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın