kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Şubat 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Dünya çapında ünlü biri olmak istiyorum

01.02.2009
"İbrahim Tatlıses'in 10 yıl önce keşfettiği Günel: Artık 23 yaşındayım ve genç bir assolist olarak yola çıktım. Özel hayatımla gündeme gelmek değil, dünya çapında ünlü bir sanatçı olmak istiyorum..
Dört yıl aradan sonra 'Adı Yok' isimli üçüncü albümünü çıkaran Azeri şarkıcı Günel, yeni şarkılarının yanı sıra; özel hayatında yaşadığı çalkantılı dönemle de adından söz ettiriyor. Sevgilisi Reza Zarrab'ın, Ebru Gündeş ile aşk yaşadığı haberlerini; "Ben şu anda hayatımdan çok memnunum. Bu konuları konuşmak istemiyorum. Duyduklarıma kulaklarımı tıkayıp, yoluma bakıyorum" sözleriyle geçiştiren Günel, erkekler konusunda çok iddialı: "Bir erkek beni çiçek-böcekle kandıramaz!" İbrahim Tatlıses'in keşfi olarak 13 yaşında müzik dünyasına giren Günel; yeni albümü ve hakkında merak edilenleri anlattı.

GENÇ ASSOLİST OLDUM
* 'Adı Yok'u çıkarmak için neden bu kadar ara verdiniz?
Şartlardan dolayı dört yıl ara verdim. Çünkü albüm hazırlamak çok maliyetli bir iş; şarkılar çok pahalı. Tabii ki ben de bunları çalışarak, gerektiği yerde her şeyden ödün vererek yaptım. Dört yıl sonra yeniden doğmuş gibi çıktım. O zaman küçüktüm, şimdi 23 yaşındayım. O zaman farklı şarkı söylüyordum, şimdi farklı. Kendi dalımda bir şeyler yapmak için kendi adaylığımı koydum. 'Genç assolist' olarak yola çıktım.

* Yola çıktınız ama assolistlik için neler yapıyorsunuz?
Üzerimde biraz tembellik var ama onu da yenmeye çalışıyorum. Dört yıl oturmuş olmak beni hırslandırıyor. İngilizce şarkılar söylemek istediğim için İngilizce kursuna devam ediyorum. Türkçe- Azerice şarkıların yanı sıra yurtdışına açılmak istiyorum. At binme merakım var, golf de oynuyorum.

SANATÇI DOĞULUR
* Hem genç hem de modern assolistsiniz yani...
(Gülüyor) Evet assolist denince akıllara alaturka yaşam geliyor. Assolistleri 'kokoş' olarak düşünüyorlar ama bence daha modern, daha sportif assolist de olunabilir. Ben doğru yoldayım. Ekibiniz olduğu zaman doğru yolda olduğunuzu görüyorsunuz... Sahneye çıktığında büyümen, sahneyi doldurman gerekiyor. Bir de ben sesime çok güveniyorum. Sesi olmayanlar fiziklerine güveniyor ama bence en önemli şey; sesinin olmasıdır.

* Peki sizce sanatçı mı doğulur, sonradan sanatçı mı olunur?
Ben hiç eğitim almadım. Benim ailem müzisyen. Hiç müzik okuluna gitmedim. Kendi kendime öğrendim. Kulak çok önemli... Ben doğduğumda da müzikle iç içeydim. Üç yaşımda darbukayı alıp, uzun hava söylüyordum. Bence sanatçı doğulur. Sonradan kendini geliştiren de vardır tabii.

GÖRÜCÜLER GELİP, GELİP GİDİYOR
* Çocuk yaşta tanındınız, şimdi bir genç kızsınız... Bu geçişi anlatır mısınız? Neler yaşadınız?
Çocukluğumu yaşayamadım; 13 yaşındaydım şöhret olduğumda. Ben dünyaca ünlü bir sanatçı olmak istiyorum. Küçüklüğümden beri hayalim buydu ve hiç değişmedi. Eskiden benden büyüklerin konuştukları garip geliyordu. Mesela 'çıkma' lafını o zamanlar anlamıyordum.

* Kurduğunuz hayaller gerçekleşti mi?
Gerçekten ne hayal ettiysem oldu. Bundan sonra da yaptığım işlerle ön planda olmak, ihtiyacı olanlara yardım etmek istiyorum. Mesela ben Karabağlı'yım ve Karabağ işgal edildi. Çadırda yaşayan insanlar var. Onlara çok büyük bir konser verip, oradan elde edeceğimiz parayla ev yaptırma sözü verdim. Bu dileğimi de gerçekleştireceğim...

* Peki her genç kız gibi beyaz gelinlik giyip, evlenmeyi düşünmüyor musunuz?
Tabii ki düşünüyorum. Görücüler geliyor, geri gönderiliyor. Ev görücülerle dolup taşıyor. Azerbaycan'a gittiğim zaman da çok görücü geliyor...

* Nasıl bir erkek istiyorsunuz?
Sanatımı kabul eden, benim yanımda dimdik duran birini istiyorum. Çünkü ben edepsiz, terbiyesiz sanat yapmıyorum. Giydiğim şeye bile insanlar bana baktığında farklı düşünmesinler diye dikkat ediyorum. Sahneye çıktığında albenisi olması lazım ama kötü gözle bakılmamasına özen gösteriyorum. Öyle bir şey hissedersem, şarkı söyleyemem zaten.

AİLEMİN BAŞINI ASLA EĞDİRMEM
* Aşk evliliği mi, mantık evliliği mi olmalı?
Yanımda doğru dürüst beni taşıyan, benim gerçekten değerimi bilen birini istiyorum. Aşık olup sevmem lazım; mantık evliliği bir yere kadar gider. İnşallah karşıma öyle biri çıkar. Zaten anlaşmamda beş yıl evlenmeme şartı var. Babaannem bana 'Evde kaldın' diyor ama inşallah beyaz gelinliği giyip, hep birlikte göbek atacağız düğünümde. İki tane de çocuğum olsun isterim.

* Hem şöhret olup, hem de kameralardan uzak yaşamayı nasıl başarıyorsunuz?
Kameraların nerede olduğu zaten her zaman bellidir. Ben günlük hayatımda insanların içinde yaşamayı severim. Ailemle yaşadığım ve aile terbiyesi aldığım için önce kendimi, sonra da ailemi düşünerek davranıyorum. Onların başını asla eğdirmem. Aile terbiyesi çok önemli...

* Hislerinizin kuvvetli olduğu söyleniyor...
Hissettiğim çıkıyor! Azerbaycan'da İbrahim Tatlıses'in sahnesine çıkacağımı gördüm ve gerçekleşti; hayatım değişti. Pek çok gördüğüm rüya çıkıyor. Bir de mesela birine kızayım ya da küseyim; iki yakası bir araya gelmiyor. Ah etmem, Allah'a havale ederim ama acı çektiğini de görürüm... Ben hayatı sınav olarak görüyorum. Derslerimizi çalışıp güzel notlar almalıyız ki, defterimize güzel notlar yazılsın...
Haberin fotoğrafları