kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Ocak 2009, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Sadece Gazze çocukları kazanmadı

Tebrik ediyorlar, kutluyorlar, şükranlarını sunuyorlar. Kanaltürk'teki Medyatik-Gazze Özel yayınımız için... Aslında bana değil, en değerli prime time kuşağını böyle bir sosyal sorumluluk projesine ayıran, dahası tüm reklam gelirini Türk Kızılayı'na bağışlayan, tüm program ekibiyle geceli gündüzlü çalışıp, dev televizyon kuruluşlarının bile zorlanacağı bir organizasyonu gerçekleştiren Kanaltürk yönetimine teşekkür etmeliler, bana değil... Ve programa katılan gönül dostlarıma... Hepsine binlerce teşekkür... Futbolcu izlediği Fenerbahçe maçından çıkıp, koşa koşa stüdyomuza gelen Fatih Terim'e, son derece yoğun programı olmasına rağmen arada derede de olsa canlı yayınımıza konuk olan İbrahim Tatlıses'e, yine maç çıkışı canlı yayına yetişmek için olağanüstü çaba harcayan Acun Ilıcalı'ya, Hakan Şükür'e, Ajda Pekkan'a, Gülben Ergen'e, Londra'dan telefonla bağlanan Hülya Koçyiğit'e, dünya medyasını atlatıp, Gazze'deki organ mafyası rezilliğini ortaya çıkardıktan sonra soluğu stüdyomuzda alan, sesi azıcık kısık olmasına rağmen, her kelimesi, her kare fotoğrafıyla medyada nefesi en gür yankılanan gazeteci olan sevgili Savaş Ay'a ve -ne olur alınmasınlar- bu sütunlara sığdıramadığım, 35'e yakın sanatçı dostuma minnettarım. 4 saatlik yayın sonunda nefesim kesildi, tüm adalelerim tutuldu, beynim uyuştu ama mutluydum. Çok mutluydum... Çarşamba gecesi yastığa kafamı koyduğumda, Gazze'de bir çocuğun boğazından geçecek bir kaşık çorbada tuzumuzun bulunduğunu düşünerek, huzurla, mutlulukla uykuya daldım. Peki sadece Gazze'nin acılı çocukları mı kazandı? Hayır. Bunu ertesi gün elektronik posta kutuma düşen bir okur mesajından anladım. "Bugüne kadar magazin programlarını izlemezdim. Gazetelerin magazin sayfalarını pas geçerdim. Şov dünyasının ünlülerinin dünyaya duyarsız, sadece eğlenceyi düşünen, sığ insanlar olduğunu sanırdım. Bana ne kadar yanıldığımı gösterdiniz. Şov dünyasının ünlüleriyle ilgili tüm düşüncelerimi kökünden değiştirdiniz. Artık çok farklı düşünüyorum" diyordu... Ne mutlu bana... Ne mutlu çabamıza omuz veren, sesimize kulak kabartan, yüreğimizin yanına yüreklerini koyan dostlarıma...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın