kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Ocak 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MUHARREM SARIKAYA

Baykal'daki mektup...

Yönlerine bakılırsa Meclis lokantasından geliyorlar... Heyetin bir adım önüne düşmüş, uzun ve hızlı adımlarla yürüyor.
Arkasında 20 kişi sıralanmış kendisine yetişebilmek için birbirleri ile omuz omuza vuruşarak nefes nefese koşuşturuyor.
Sözünü ettiğimiz Doğu, Güneydoğu kökenli bir milletvekili değil.
ÖDP lideri Ufuk Uras ...
"Sonunda heyeti oluşturmuşsunuz" dediğimizde gülerek uzaklaşıyor. Meclis'in, değişime direnenleri de değiştirdiğine bir kez daha tanıklık ediyoruz.
Biraz ilerde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile karşılaşıyoruz.
Etrafını sarmış birçok kişi yakınına veya kendisine iş bulunması için yardım istiyor.
O ise turizmle ilgili...
"Belediyelere de Bakanlık fonundan belirli bir miktar aktarmamız gerekiyor, ben onun derdindeyim" diyor.

Geç açılmanın nedeni
Her yılın şubat ayında rezervasyonların yapıldığını anımsatıp, "Bu yıl Avrupa'dan gelenlerde ciddi düşme var" dediğimizde şu yanıtı veriyor:
"Krizin ne sonuç getireceğini görmek istiyorlar. Onun için bu yıl son dakikacılar bizim için umut olacak. Ben son dakika gelenlerin çok olacağına inanıyorum..."
Bu aşamada Bakanlar Kurulu'nun önceki günkü toplantısında aldıkları bir kararı açıklıyor.
Şeker Bayramı'nın başlangıcı ile okulların açılış tarihinin çatıştığını belirtip ekliyor:
"Biz de okulların açılmasının bir hafta ötelenip, 24 Ekim tarihinde açılmasına karar verdik. Hiç değilse turizme destek vermiş olacağız..."
Milli Eğitim Bakanı her ne kadar defter kitap dağıtmanın uyumlu hale getirilmesi için okulların açılmasını biraz ileri attıklarını söylese de işin gerçeği anlaşılıyor.
Günay'ın ilerisinde AK Parti'nin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterdiği milletvekili Kutbettin Arzu ile karşılaşıyoruz.
"Siz çalışmak için Diyarbakır'a gitmediniz mi?" dediğimizde, "Enerji depoluyorum" karşılığını veriyor.
"Arkadaşlarınız Ergenekon ile PKK arasında bağ olduğunu iddia ediyorlar" dediğimizde ise Arzu gülüp şöyle diyor:
"Ben demiyorum ama diyen varsa söylemeyin demem..."

Baykal: Çürüteceğim
Bu sırada Meclis Grup toplantısını tamamlayan CHP lideri Deniz Baykal kulise geliyor.
Birlikte odasına çıkıyoruz.
Ergenekon davası ile ilgili konuda kararlı konuşuyor:
"Eğer bir mafya tipi örgütlenme varsa gel biz de destek verelim çözelim. Ama sen onların yanına sana muhalefet yapan masum insanları koyma."
Bu aşamada ilk kez ilginç bir yaklaşım da sergiliyor:
"Eğer birileri ihtilal yapmak istedi, Genelkurmay Başkanı da bunu durdurduysa onun üzerine gidelim. Eğer ihtilal girişimi suç ise bunun karşılığına herkes katlansın, yok değilse bırak tartışılsın, insanlar bir daha bu tür işlere girmekten kaçınsın. Ben bu işi çürüteceğim; bunu da göreceksiniz..."
Ardından kendisine üç gün önce ulaşmış bir mektuptan söz ediyor.
Anlıyoruz ki mektup asker kökenli birinden gelmiş.
Baykal mektubun içeriğini şöyle aktarıyor:
"Bu kişiyi sorguya almışlar. Kendisinden, 'Biz PKK'ya darbe vuracaktık, lider kadrosunu çökertecektik, tam operasyonu yapacağımız sıra şu komutan bize talimat verdi geri dönmemizi emretti, operasyon yarım kaldı' yönünde bir ifade vermesini istemişler. Ret etmiş. Şimdi bize mektupla durumu anlatıyor."
Mektubu yetkililere ulaştırıp ulaştırmayacağını sorduğumda yanıtı şöyle oluyor:
"Kimi kime şikâyet edeceğim..."
Bu sırada Genel Kurul çalışması başlıyor.
Gündem Ergenekon davasına odaklı gensoru ile devam ediyor.
Bu seçimin zemini kesinleşiyor...
Yasal Uyarı : Tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi izin alınmadan kullanılamaz.

http://sabah.com.tr/gizlilik_bildirimi.html