kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Ocak 2009, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

İlham kaynağı, Güney değil

Tuncay Güney, inanılması güç bir adam; zaman zaman, deli saçması şeyler de söylüyor; buna mukabil, birçok sözü gerçeği yansıtıyor. Güney'in, pek de inandırıcı olmayan konuşma üslûbundan hareketle, Ergenekon davasının da, ciddi olmadığını ileri sürenler var. Oysa, bu dava, Güney'in itiraflarından hareketle açılmadı.
Hadiseleri hatırlayalım: Timur Büyükölmez isimli bir vatandaş, Asayiş Şube Müdürlüğü'ne, dolandırıldığını ileri sürerek Tuncay Güney'i şikâyet etti. Güney, 2 Mart 2001'de gözaltına alındı. Ve evinde yapılan aramada, 4 çanta içinde evrak bulundu. Güney bu evraklarla ilgili sorulanlara karşılık, Veli Küçük yönetimindeki bir örgütten bahsetti. Bunun üzerine dosya, Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne intikal ettirildi. Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, DGM Başsavcılığı'na başvurarak, projeli çalışma izni istedi. Başsavcılık (Aykut Cengiz Engin), Savcı Muzaffer Yalçın'ı görevlendirdi. Saçan, alınan görevlendirme yazısını ve ele geçen belgeleri, İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne yolladı. 4-5 ay sonra, 22 Temmuz'da, İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne yazı yazan Saçan, Güney'in iddialarıyla ilgili çalışmanın akıbetini sordu. İstihbarat, ellerinde belge ya da bir bilgi bulunmadığını, herhangi bir telefon dinlenip, kayıt altına alınmadığını bildirdi. Saçan da, 14 Kasım 2002'de, DGM Başsavcılığı'na gizli ibareli bir yazı göndererek, "Tuncay Güney'in iddialarına ilişkin suç unsuru tesbit edilememiştir" demek suretiyle, ön çalışmaya son verilmesini talep etti. Savcı Muzaffer Yalçın da, bu talebi uygun buldu ve dosya ortadan kalktı.
Görülmekte olan Ergenekon davası, yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere, Tuncay Güney'in ifadesine dayanmıyor . Soruşturma, 12 Haziran 2007'de alınan bir telefon ihbarından sonra başladı; ihbar değerlendirildi. İstanbul Ümraniye'deki bir evde, 27 adet el bombası ele geçti. Bombalarla ilişkili kişiler yakalandı. Yakalananların Cumhuriyet gazetesine atılan bomba ve Danıştay saldırısıyla ilişkileri tesbit edildi. Daha önceki birçok olayla münasebet kurulunca, soruşturma genişletildi. Çeşitli aramalarda ele geçen dokümanlar, telefon dinleme kayıtları, gizli/açık tanık ifadeleri ile bu noktaya gelindi.
Kısacası, Savcı Zekeriya Öz, soruşturmayı, Tuncay Güney'in ifadelerinden yola çıkarak başlatmadı. Bu yüzden, Tuncay Güney inandırıcı gelmese dahi, ortada çok sayıda ciddi delil mevcut. Güney'i kötüleyerek, Ergenekon davasını "gayri ciddi" ilân etmek de mümkün değil.
Yasal Uyarı : Tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi izin alınmadan kullanılamaz.

http://sabah.com.tr/gizlilik_bildirimi.html