kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Ocak 2009, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Suikast lisetinde adı geçen ABF Başkanı konuştu

CİHAN
Giriş Saati : 27.01.2009 11:19
Güncelleme : 27.01.2009 21:53
Yeni Haber
Ergenekon'un suikast listesinde adı geçen Türkiye Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız, kendisine emniyet tarafından koruma verildiğini kaydetti. Frankfurt'ta düzenlenen "Günümüzde Alevilik" isimli sempozyuma konuşmacı olarak katılan ABF Genel Başkanı Ali Balkız, CİHAN'ın soruların cevaplandırdı. Balkız ve ABF Genel Sekreteri Kazım Genç'in ismi, Ergenekon Soruşturması'nda gözaltına alınan Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin'e ait belgeler içindeki "suikast listesinde" geçiyordu.

Olayın ortaya çıkmasından sonra Ankara Emniyeti tarafından kendisine koruma verildiğini kaydeden Balkız, "Koruma verdiler, o korumalarla birlikte yaşamaya ve bu duruma alışmaya çalışıyorum" dedi. Daha önceden herhangi bir tehdit almadığını kaydeden ABF Genel Başkanı, isminin listede yer almasını ise şöyle değerlendirdi: "Tabii ki bunu o isimleri kaydedenlere sormak lazım ama bir şey var. Ben ben olduğum için değil bir toplumun sözcüsü olduğum için. Demokrasi istediğim için, kardeşlik istediğim için. 'Sünni-Alevi, Türk-Kürt kardeştir, bunu bozan kalleştir' dediğimiz için listede yer alıyoruz belki."
Ergenekon soruşturması konusunda Türk yargısına güvenini ifade edin ABF Genel Başkanı, "Ergenekon soruşturması garip bir soruşturma; sapla samanın, at iziyle it izinin birbirine karıştığı bir alan. Bunu ayıklamak yargının işi. Türk yargısı bunu başarabilecek olgunlukta yeterliliktedir. Ona da inanıyorum" dedi.

"ALEVİ-SÜNNİ, İNANAN-İNANMAYAN ARASINDA PROBLEM YOK"

Laiklik ve demokrasiden yana olduklarının altını çizen Ali Balkız'a göre Türkiye'de laiklik tam anlamıyla hayata geçirilemedi. "Türkiye'de yeterince laiklik yaşanabilseydi, din devlete, devlet dine müdahale etmeseydi, insanlar nasıl inanıyorlarsa, nasıl ibadet edeceklerse onu yapabilselerdi, bizim bir rahatsızlığımız olmayacaktı, başka kimselerinde rahatsızlığı olmayacaktı" diyen Balkız, bu durumda ne Alevilerin sıkıntısı ne de Sünnilerin "türban sorunu" olmayacağını söyledi.

Türkiye'de başörtüsü sorununun son 10-15 yılda ortaya çıktığını daha önceden ülkenin böyle bir sorununun olmadığını vurgulayan ABF Genel Başkanı Ali Balkız, "Bu problemi siyasetçiler çıkardılar ve onu siyasal simge haline getirdiler" dedi. Balkız'ın yaklaşımına göre, bugün sorun haline gelen türbanın artık yarın sorun olmaktan çıkartılması gerekiyor.
Bu konuda Avrupa'yı örnek gösteren Balkız, şöyle devam etti: "Şimdi siz Avrupa'da yaşıyorsunuz. Kaç milletten, kaç dinden insan var. Her biri farklı inanıyor ve inançlarını özgürce yaşıyor. Yeter ki bir başkasının hürriyetine müdahale etmesin. Türkiye'de Aleviler ile Sünniler arasında, inananlarla inanmayanlar arasında bir problem yok. Biz Aleviler Sünnilerle, Sünniler bizlerle kapı komşuyuz, hısım ve akrabayız. Kaderde, kıvançta, tasada biriz. Aynı ülkenin yurttaşlarıyız. Alevilerin sorunu, hukuktan, sistemden ve devletten kaynaklanıyor. Bunu değiştirmek ve dönüştürmek için mücadele ediyoruz. Doğrusu Sünni kardeşlerimizin bizi anladıklarını, bizi tanıdıkça bize hak verdiklerini müşahade ediyorum ve bundan da kıvanç duyuyorum.. Yüzyıllardır tarihten getirdiğimiz birbirimizin hakkındaki söylemler düşüncelerden kurtulabilmemiz birbirimizi tanımamızla mümkün. Birbirimiz anlamadığımız yerde problem çıkar."
Balkız, Türkiye'de toplumsal kardeşlik konusunda gelecek adına da ümitli olduğunu vurguladı.