kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Ocak 2009, Salı
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, uçakta SABAH'ın Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu'nun sorularını yanıtladı.

'AB reformlarını önce bürokrasi sahiplenmeli'

OKAN MÜDERRİSOĞLU
OKAN MÜDERRİSOĞLU
27.01.2009
"Reformları bürokrasi sahiplenmezse sorun olur" diyen Babacan, 2009'da AP seçimleri yapılacağını hatırlatarak "Tam biz reform yaparken bazı çatlak sesler gelecek" dedi..
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, 2009 yılının dış politikanın her alanında risklerin olduğu, doğru adımların atılması halinde sonuç alınacak belirleyici yıl olacağını söyledi. Brüksel'deki Gazze Zirvesi'ne katılan Babacan, "AB yolundaki reformları bürokrasi sahiplenmezse sorun olur" dedi. Babacan, diplomasinin 2009 yılı yol haritasını şöyle çizdi:

* Ulusal Program bitti. Bizi 4 yıl meşgul edecek yasa ve ikincil düzenlemeler var. Meclis 4 yıl tam zamanlı çalışsa ancak yetişir. Reformları bürokrasi sahiplenmezse, inanmazsa, bu reformların hayata geçirilip uygulanmasında sorun olacağını düşünüyorum. Kurumlar reformlara derinlemesine inanmalı.

* Siyasi reformlarla ilgili en önemli iki kuruluş, Adalet ve İçişleri Bakanlığı. Parti grubumuzda gençlik dönemlerinde, 28 Şubat sürecinde ıstırap çekenler, şahsi tecrübesi olanlar var. Bu yüzden siyasi irade konusunda en ufak sorun yok. Siyasi reformlar, yasa değişikliğinin yanı sıra zihniyet değişikliği ve uygulamayla olur. O da akşamdan sabaha olmuyor.

* 2009 sonuna yaklaşılırken bazı AB ülkeleri; "3 yıl geçti gümrük birliği ek protokolü konusu hala çözülmedi" diye, meşru sebebi olmayan ek yaptırımlar isteyebilir. 2009'da Avrupa Parlamentosu seçimleri de olacak. Tam biz reformları yaparken AB ülkelerinden bazı çatlak sesler gelecek.

* Baş müzakereciliğin ayrılması konusunda Başbakan'la konuştuk. Ayrı kişiler olmasında benim de görüşüm müspet. Önemli olan reformlar ve bunun iç koordinasyonu.

'HAMAS KARAR VERMELİ'
*
Filistin konusunda Türkiye'nin duruşu net. Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın söyledikleri, genel çerçeveyi tamamlayıcı unsurlar. Yansıtıldığı gibi ayrışma yok.

* Filistin'de iki seçenek var. Hamas ve El Fetih'in birlikte bir hükümet kurması veya tüm Filistinlilerin desteğini alan teknokrat hükümeti oluşturulması. İkincisi daha gerçekçi gibi görünüyor. Bu geçiş hükümeti olacak. Başkanlık ve parlamento seçimlerini aynı anda yapacağını ilan edecek. Bu geçiş hükümetini, Hamas'ın desteğiyle kurulan hükümet diye tanımamak olmaz.

* Hamas'ın işbirliği olmazsa, Gazze'nin yeniden imarı mümkün değil. Ancak, Hamas'ın da bir karar vermesi gerekiyor. Silahlı örgüt mü yoksa siyasi hareket mi olmak istiyorlar. Bizim mesajımız, siyasi mekanizma içinde yer almaları.

* Gazze'de oluşturulacak uluslararası gözlemci grup içinde talep gelirse Türkiye buna sıcak bakabilir. Ancak, sınırı kontrol edecek ve Gazze'de güvenliği sağlayacak silahlı güç konusu gerçekçi değil.

* Gazze'de herkes zarar etti. Kaybet-kaybet stratejisine döndü. Operasyon İsrail'in uluslararası itibarı için iyi olmadı. Tepki topladı. Arap sokağı dediğimiz toplumlarda İsrail karşıtlığı arttı, radikal söylemler gelişti. Hamas'ın, kontrol ettiği bölgede 1300 ölü, 5 binin üzerinde yaralı, 20 bin tahrip edilmiş bina, 50 bin evsiz insan var. Ayrıca, 37'si okul olmak üzere 53 BM tesisi hasarlı.
Yasal Uyarı : Tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi izin alınmadan kullanılamaz.

http://sabah.com.tr/gizlilik_bildirimi.html