Türk-İşi Ergenekonculuk

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (Türk-İş) bağlı sendikaların başkanları dün bir araya geldi. Türkİş Genel Başkanı Mustafa Kumlu vardıkları kararı şöyle açıkladı:
* " Türk-İş Başkanlar Kurulu, Türk-İş'e bağlı hiçbir sendikamızın ' Ergenekon adı verilen süreçle' ilişkilendirilmesini doğru ve haklı bulmamaktadır."
* "Türk-İş Başkanlar Kurulu, Türk Metal Sendikası'nın bir suç ve suçlu barındıran örgüt karargâhıymış gibi basılmasını ve aranmasını kınamakta, bu muameleyi sendikal hak ve özgürlüklere yapılan bir saldırı olarak görmektedir."
* "Türk-İş Başkanlar Kurulu, Türk-İş'in bir yöneticisinin söz konusu dava ile ilişkilendirilmeye çalışılmasını konfederasyon açısından kabul edilemez bulmaktadır."
* " Mustafa Özbek, işçi hareketinde büyük emeği olan bir işçi lideridir. Hukukun üstünlüğüne inan Türk-İş, bağımsız yargının, toplum vicdanını tatmin edecek adil kararını bir an önce vermesini beklemekte, bu karar çıkıncaya kadar Sayın Özbek'in serbest bırakılarak tutuksuz yargılanmasını istemektedir."

Bu açıklamanın niye yapıldığını biliyoruz: Türk-İş bünyesindeki Türk Metal Sendikası, Ergenekon Operasyonu kapsamında arandı ve Başkan Mustafa Özbek tutuklandı.
* Peki, Mustafa Özbek, sendikacılık yaptığı için mi tutuklandı? Hayır!
* Özbek'in tutuklanma sebebi sendikacılık yapmasını engellemek mi? Hayır!
Özbek'in tutuklanmasının işçi haklarıyla, sendikacılıkla, işverenlerle, hükümetle uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor.
Ergenekon operasyonu kapsamında şimdiye kadar muvazzaf ve emekli askerler, emniyet mensupları, gazeteciler, siyasetçiler, akademisyenler gözaltına alındı.
Bunların bir kısmı tutuklu, bir kısmı da tutuksuz olarak yargılanıyor. Ayrıca yeni iddianame hazırlıkları da sürmekte...
Mustafa Özbek sendikacı olduğu için değil, Ergenekon şebekesine bağlı, illegal çalışmalar yaptığı iddiasıyla tutuklandı.
(Şunu da unutmayalım: Özbek'i tutuklayan savcılar değil, yargıçlar! Demek ki savcıların gösterdiği kanıtları yeterli bulmuşlar.)

Elbette biliyoruz: Eskiden, özellikle 1970 'li yıllarda, komünist oldukları iddiasıyla sendikacılar ve sendikalar üzerinde baskı kurulurdu.
Türk-İş cici çocuk olduğu, sarı sendikacılık yaptığı için, bu baskılara, mesela Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) kıyasla çok daha az maruz kalırdı.
Bugün de işveren, siyasetçi ve emniyet işbirliği ile sendikacılara çeşitli baskılar yapılıyordur.
Ancak Mustafa Özbek olayında konu bu değil.
Peki, o zaman, Türk-İş başkanları niye böyle kendilerini ortaya atıyor? Neden meseleyi çarpıtmaya çalışıyor?
Şu anda bir sürü muvazzaf asker Ergenekon Operasyonu bağlamında tutuklanmış durumda. Silahlı Kuvvetler dahi böyle bir açıklama yapmazken, Türkİş'e ne oluyor?
Akademisyen tutuklanınca üniversite, medyacı tutuklanınca gazeteciler cemiyet, işadamı tutuklanınca TİSK mi (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) açıklama yapacak?
Böyle saçmalık olur mu?
Şirket, sendika, dernek, vakıf, devlet kurumu gibi tüzel kişilikler, ancak meslekleriyle ve çalışma alanlarıyla ilgiliyse böyle davalarda taraf olur.
Ya Mustafa Özbek sandıkları kişi değilse? Ya hüküm giyerse? O zaman Türkİş başkanları bu bildiriyi ne yapacak?

Yasal Uyarı : Tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi izin alınmadan kullanılamaz.

http://sabah.com.tr/gizlilik_bildirimi.html