kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
26 Ocak 2009, Pazartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
GÜRCAN BİLGİÇ

Babasının kopyası!

Maçın üst düzey mücadelesi içinde sürpriz olmaması dikkat çekici. F.Bahçe'nin kaleye yaklaşmakta bile sorunlar yaşayan temposu devam ederken, Trabzonspor'un gol umudu diye sahaya sürdüğü oyuncular, fırsat ezme rekorunu korudular. İki takım da; tıpkı eskisi gibiydi. Yani babalarının (!) kopyası. Yanal'ın pres anlayışı, bu maçta baskılı oyunun nedeni. Hiçbir maçta böylesine serbest top kullanma, hazırlık pası yapma ve boş alanı değerlendirme şansları olmamıştı. Belki de bunun şaşkınlığını yaşayarak 'final pası' sendromuna girdiler. 11 yıldır Kadıköy'de yenemedikleri rakibe karşı, tarihi farkı yakalayabilirlerdi.
Yanal, 'fark yaratmak' adına takımını ekstra görevlerle donatırken, Aragones 'farklı' oyuncularını kenarda tutup, 64'te de Alex'i kenara alarak son umudu da devreden çıkarmayı tercih etti. Bir saat, 3'e tek mücadele eden Selçuk'u desteklemek doğru karar ama bunu en etkili isimden vazgeçerek yapmaya çalışmak yanlış.
Alex çıkarken Yanal'ın 'Ah bende olsaydı' diye düşündüğünden kuşkum yok. Alex bu forvetlere bile gol attırırdı. Oralarına, buralarına çarptırır, yine başarırdı. Pozisyona bu kadar yakın ama gol becerisinde bu kadar uzak forvet oyuncularıyla oynamak zorunda olmak Yanal'ın şanssızlığı.

'BERABERLİK İYİ SONUÇ'
Aragones'in elindeki yetenekler yerine, sınırlı formatı, formsuz gol kaçıranıyla, hala sistemin oturduğuna inanması da F.Bahçeliler'in şanssızlığı. İspanyol hoca zirve rakibine öncelikle 'Yenilmemenin hesabını yaptı' diye düşünmek yanlış olmaz. Çünkü hamlelerinin hiçbirinin altında 'kazanmak' yoktu. Semih'i Alex'siz bıraktıktan sonra oyuna sokmak, Emre'yi sola alıp dibe vurdurup, sonrasında ikinci gol ayağı yapmaya çalışmak, tecrübenin getirdiği karar değil, kaderci düşüncenin çaresizliği olabilirdi.
"Ben takımımdan gösteriş istemiyorum" diyerek, hücum özelliklerini sadece geriye pasla sınırlandıran "kafaya göre teknik adam", rakibin eksilmediği, duran topların etkili olmadığı maçlardan sonra 'beraberliği' iyi sonuç olarak belirleyecektir.
O konuşacak, başkaları ise avuçlarını ovuşturacak. Bunu siz ancak seyredebilirsiniz, biz de ancak yazabiliriz. Elinde tokmak olan çözümü bulacak. Ama sorunu yaratan O'ysa, tokmak ne olacak?
Puan Durumu
  Takım  O   G   B   M    A     Y     P  
1 Sivas 17 11 4 2 30 12 37
2 Trabzon 17 10 5 2 24 14 35
3 Galatasaray 17 10 3 4 38 21 33
Tümünü göster...
4 Ankaraspor 17 10 3 4 27 12 33
5 Fenerbahçe 17 10 3 4 31 18 33
6 Beşiktaş 17 9 4 4 28 18 31
7 Kayseri 17 7 6 4 18 10 27
8 Gaziantep 17 7 5 5 24 22 26
9 Bursa 17 7 4 6 23 24 25
10 Eskişehir 17 4 7 6 20 25 19
11 İ.B.B. Spor 17 5 4 8 17 23 19
12 G.Birliği 17 4 5 8 21 26 17
13 Konya 17 4 5 8 15 26 17
14 Antalya 17 3 7 7 17 24 16
15 Denizli 17 4 3 10 22 32 15
16 Ankaragücü 17 3 6 8 14 24 15
17 Kocaeli 17 3 3 11 23 40 12
18 Hacettepe 17 2 3 12 9 30 9
Haftanın Maçları
17. Hafta
 Ankaraspor 3  
  Konya 0  
 Kayseri 1  
  G.Birliği 3  
 Sivas 2  
  Galatasaray 0  
 Ankaragücü 0  
  Antalya 1  
 Eskişehir 1  
  Gaziantep 1  
 Beşiktaş 1  
  Denizli 0  
 Bursa 2  
  İ.B.B. Spor 0  
 Kocaeli 4  
  Hacettepe 0  
 Fenerbahçe 0  
  Trabzon 0