kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Ocak 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Ne olursa olsun moralleri bozmayız

ŞELALE KADAK
ŞELALE KADAK
17.01.2009
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, sanayicinin çok zor günlerden geçtiğini ancak elini taşın altına koyanların çalışmaya ve üretmeye devam edeceğini söylüyor. "28 bin çalışanımız var, duramayız. Moralleri bozmayacaksın" diyen Zorlu, Zincirlikuyu'daki gayri menkul projesini 2 bin 500 kişilik konser salonu ile birlikte 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul'a yetiştirecek..
Piyasalarda neler olup bitiyor? İşadamlarının ruh hali nasıl? İşler yürüyor mu? Moraller nasıl? Türkiye'nin önde gelen sanayicilerinden Zorlu Holding'in patronu Ahmet Nazif Zorlu'nun kapısını çaldım bu hafta. Ne de olsa Zorlu hakikaten elini taşın altına koyan, milyarlarca dolarlık yatırımların altına giren, 30 bine yakın insanı istihdam eden bir sanayici. 2008'i 6 milyar dolar ciro ile kapatan Zorlu Grubu'nun şirketlerinden Vestel'in Avrupa'daki başarılı yolculuğunu bilmeyen yok. Televizyon dünyasında haklı bir konuma çok zaman önce oturdu. Belki sektör bazı sorunlar yaşadı ama Zorlu Grubu elektronikte kendine büyük hedefler koydu. Aynı şekilde herkesin öldü bitti dediği tekstil sektöründe de. Bir de tabii yıldızı yükselen enerji ve gayri menkul alanında giriştiği önemli yatırımlar var. Bankacılıktan Denizbank'ı Dexia'ya satarak çıkan ve eline geçen parayı da söz verdiği gibi yeni yatırımlarda kullanmaya başlayan Ahmet Nazif Zorlu, 800 milyon dolara aldığı Zincirlikuyu'daki Karayolları arazisinde müthiş bir yaşam merkezi kurmak üzere. Zorlu 2 milyar dolar harcadığı enerjide de Türkiye'nin en büyük gruplarından biri olmak için art arda yatırım yapıyor şu sıra. Peki şu yaşadığımız kriz böylesi büyük yatırımlar yapan Ahmet Nazif Zorlu için ne ifade ediyor? Bu hafta İş'te Hayat Zorlu'ya projeksiyon tutuyor.

* Bir taraftan Ergenekon ve müthiş isimlerin gözaltına alınması, öte yandan Gazze saldırısı, diğer taraftan global krizSizin gibi milyar dolarlık projeleri olan işadamlarında büyük moral bozukluğu yaratıyor mu?
Tabii ki bunları yok sayamazsınız. Üzücü olaylar. Filistin'de bir insanlık dramı var. Artık dünyada bölgesel savaşlar her gün oluyor. İçeriye bakın, sadece Kurban Bayramı'nda trafik kazasında hayatını kaybedenlerin sayısı 170'i geçmiş. Geniş bir açıdan bakmak lazım. Bunlar oluyor diye de hayat durmuyor. Türkiye'ye dönecek olursam, ülkenin bir hukuk devleti olduğuna inanıyorum. Her şeyde bir soru işareti var. Ama soru işareti var diye de insan projelerinden vazgeçmiyor.

28 BİN ÇALIŞAN VAR, DURAMAYIZ!
* Ama moral bozukluğu yaratıyor, değil mi?
Valla ne olursa olsun, moralleri bozmayacaksın! Çünkü moral bozulduğu zaman hem manen zarar görüyorsun, hem de maddeten. O zaman içinden çıkamazsınız. O yüzden biz yolumuza devam ediyoruz. Ne yapacağız başka. 28 bin çalışanımız var, duramayız ki.

* Çok önemli projeleriniz var. Karayolları arazisine ihalede 800 milyon dolar verip aldınız. Ve sonra başınız da ağrıdı ama dışarıya fazla yansıtmadınız. İsyan etmediniz. Hep böyle mi yaparsınız?
Eğer Türkiye bir hukuk devletiyse her şey yoluna girecek diye düşündük. Biz ne yaptık? Herkese açık olan şeffaf bir ihaleye girdik. Şartların dışına çıkmadık ki. Haksız bir şey yapmadık. Bakın şu anda ne yabancı sermaye getirir bu parayı koyar ne de içeride yerli biri getirir bu parayı koyar. Burada herkesin menfaati var. Devlet bunu 200 milyon ytl'ye satamamış. Öbür taraftan 3-4 yıl sonra 1 milyar 100 milyon ytl'ye satmış.

* Bu araziyle ilgilenen bütün yatırımcıların arazinin değeri konusunda 400 milyon dolar civarı bir tahminde bulunduklarını duymuştum. Ama işte ihale günü siz 800 milyon dolara kadar çıktınız...
Ben de 400 eder diyordum (gülüşmeler)! Ama işte bu dünyada da böyle oluyor. Bu paradan fazla etmez diyorsun. Elbise bakıyorsun mesela. 2 bin eder diyorsun ama fiyatının 4 bin olduğunu görüyorsun. Başkalarının da elbiseyle ilgilendiğini görüyorsun bu arada. Elbise hoşuma gitti, alma gücüm de var diyorsun ve alıyorsun. Bizim işimiz buna benzedi.

HİÇ PİŞMANLIK DUYMADIM
* Uçmuştunuz yani!
Uçmuştunuz derken, babamın bir sözü vardı. Atasözü tabii. Bin deve 1 akçe, bir deve bin akçe. Bu her zaman böyledir. Burada devlet kazandı. Şimdi millet kazanacak. Ben hayatım boyunca girdiğim bir işe niye girdim diye pişmanlık duymadım. Duymak da istemem.

* Krizi de göz önüne alarak bu fiyat çok pahalı kaldı ya da bu para bankada kalsaydı, kendimi daha güvende hissederdim dediğiniz oldu mu?
Hiç düşünmedim bunu. Nakit her şey ama bir yerde bana göre nakit her şey de değil. Eğer biz burayı borçla harçla yapsaydık, o zaman tüh derdik. Ama bizim grubun o gün bir nakiti vardı ve biz o nakitle ne yapabiliriz diye araştırıyorduk. Sanayide bir yere kadar geldik. Reel sektörde en fazla istihdamı yapan bir grubuz. Enerji ve gayri menkulde büyümek istedik.

* Sizin gibi bir sanayicinin kasasına öylesine büyük bir para girdiği zaman, rahat duramıyorsunuz galiba...
Açık ve net söyleyeyim. Şimdi para iyi bir şey. Benim şu kadar param var. Ama insanların işe, ülkenin yatırıma ihtiyacı var. Bana diyorlar ki gayri menkule yatırım yapacağına sanayiye yatırım yap. Sanayiye yapacağım yatırım bir yere kadar. Demiyor muyuz ki yumurtaların hepsini aynı sepete koyma! Bir gün bakarsın tekstilde iş durur, elektronik iyi olur. Yani her şey değişebilir.