kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Ocak 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MUHARREM SARIKAYA

Çekte 711 darbesi...

"Madde 711'i kötüye kullanan o kadar çok olmuş ki, kökten çözüm getirdik..."
Sözün sahibi bir bakan...
Bahse konu madde ise Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK), "Çekten caymayı" düzenleyen 711'inci maddesi...
Son dönemde birçok kişi, bankalara başvurarak bu madde kapsamında daha önce keşide ettikleri (düzenledikleri) çeklerin ödenmesini durdurmaya başlamış...
Çünkü TTK'nın 711'inci maddesinin üçüncü bendi aynen şöyle:
"Keşideci çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasında ise muhatabı çeki ödemekten men edebilir."

"Rızam hilafına..."
Yani, TTK 711'inci maddeye atıfta bulunduktan sonra, "rızam hilafına kesilen çeki ödemeden men ediyorum" diyen kişinin talimatı gereği, bankalar ödemeyi durduruyor.
Geçen yılın on bir ayında tutarı 6 milyar TL'yi bulan yaklaşık 1.5 milyon adet protesto nedeniyle senetler kabul görmemeye başlayınca, bu kez çekler için de ödemekten kaçınmayı sağlayan benzer bir yol açılmış.
Sattığı mal veya hizmet karşılığı elinde çek bulunan kişi bankaya gittiğinde "Keşideci elinden rızası olmadan çekin çıktığını iddia edip ödemeyi men talimatı verdi" sözüyle karşılaşır olmuş.
Her ne kadar elinde çek bulunan bu kişiler Yargıtay'ın, "Rıza dışında çekin elinden çıktığını iddia etmek karşılıksız çek keşide etmekten dolayı ceza sorumluluğunu ortadan kaldırmaz" kararını anımsatıp çeklerin arkasının yazılmasını istese de sorunlar çıkmış.
Sayısı tam olarak tespit edilemese de ödemeden men edilen çeklerle ilgili haberler piyasayı da olumsuz etkilemiş.
Yasal olarak vadeli çek düzenlenmesi mümkün olmasa da vadeli çek bir piyasa gerçeği. Son dönemde vadesi gelmeden çekinin karşılığını tahsil edenlerin sayısında da ciddi artış görülmüş.
Bankacılık sektöründe yaşanan sıkıntı hükümeti de harekete geçirmiş.
Konu geçen hafta toplanan Ekonomik Koordinasyon Kurulu'nun gündeminde birinci madde olarak masaya yatırılmış.
Sorunun Meclis Adalet Komisyonu'nda bekleyen yeni Ticaret Kanunu tasarısında giderilmesi görüşü belirmiş.
Ancak, TTK değişikliklerinin 29 Mart yerel seçim sonrasına kalabileceği ihtimali dile getirilince alternatif çözüm aranmış.
Zaman kaybının çek iptallerini ve mahkemelerde açılacak davaları artıracağı belirtilerek TTK'da değişiklik yapan iki maddelik çok acil bir yasa tasarısının Meclis'e sevkinde karar kılınmış.

Kökten çözüm
Buna göre TTK'nın sorun yaratan 711'inci maddesi tamamen yürürlükten kaldırılıyor.
Ayrıca uygulamasına sadece Türkiye'de rastlanan vadeli çek sistemine de son veriliyor.
Yani çeki yazan aynen peşin para vermiş gibi kabul görecek.
Zaten yasal geçerliliği olmayan çek üzerindeki vadeye göre ödeme diye bir anlayış da kalmayacak.
Ayrıca "Rızam olmadan çekim elimden çıktı" diyen de önce çekinin karşılığını ödeyecek, iddiasını mahkemede ispat edecek.
Sıkıntı her ne kadar bu şekilde aşılmaya çalışılsa da sorunun temelinde çek sistemini de kendimize göre uyarlamış olmamız yatıyor.
Bir nevi peşin para olan çekin, Türkiye'de senet gibi vadeli kullanılması sistemin tıkanmasına yol açmış bulunuyor.
Dileriz TTK 711 bir an önce ortadan kalkar...
Yoksa ekonomik krizin vurduğu reel sektörün sırtına bir de çek darbesi eklenir...