kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
10 Ocak 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Kerem, annesinin ününden çocukken utanırmış.

Limon satar, babamdan para isteyemem

08.01.2009
- Babanızla annenizin boşanmış olması hayatınızı nasıl etkiledi?
- K.K:
Sonuçta babam ve annemle aynı evde yaşamadığım için neyi kaybedip kaybetmediğimi bilmiyorum. Bugüne kadar babamdan bir kere bir şey istedim. İlkokuldaydım, bilgisayar istemiştim. 'Bütün karnenin beş geleceğine söz verirsen yarın gidip alalım,' dedi. Ben de 'Bunun içinse yok baba sağ ol,' dedim. Karnem beş gelmişti oysa... 22 yaşımdayım, ondan hiçbir şey istemedim. Öyle bir durum olursa da gider, limon satarım gene de para isteyemem...

- Kızgın mısınız babanıza?
- K.K:
Yok kızgın değilim ama içinden geliyorsa insan bir şey yapmalı. Ben gidip söyleyemem 'Baba bana şunu yap,' diye.

- Görüştüğünüz zamanlar olmuyor mu?
- K.K:
Oluyor tabii... 15 günlük görüşmelerimiz oluyor. İlk altı gün soğuk geçiyor sonra tam ısınma olurken geri dönüyorum sonra her şeye sıfırdan başlıyoruz sanki.

- Ayşenur Yazıcı nasıl bir anne?
- K.K:
Bir kere de bana gelip 'Niye böyle yaptın?' demedi. Dinledi hep beni. Annem kızmaktan çok, hep çözüm arar. Ama keşke üniversite seçimini yaparken de bana 'Milletten etkilenme, kendi tercihini kendin yap,' deseydi. Reklamcılık okumak istiyordum. Şu anda makine mühendisliği okuyorum. Babam çok istediği için... En azından diplomamı aldıktan sonra öyle bir şey yapmak istiyorum.

- Çok okul değiştirmişsiniz.
- K.K:
Anne baba arasındaki okul mevzuları... Biri 'Orada okusun,' diğeri 'Burada okusun, İngilizce eğitimi olsun, Türkçe eğitimi olsun,' derdi. Onun dışında annem iş değiştirirdi, biz ev değiştirdik.