kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
8 Ocak 2009, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Zombi!

Jurgen Stroop 1952'de, orada, Polonya'da idam edildi.
"Savaş ve insanlık suçları" işlemekten sanık Alman subay, bir ABD askeri mahkemesinde mahkûm olmuştu.
Suçları; "Varşova'da, gettolaşmış Yahudi mahallesinde sıkışıp kalmış onbinlerce Polonyalı Yahudi'yi çoluk çocuk, kuşatma altında açlığa, ölüme mahkûm etmek, sivilleri katletmek, kıyıma uğratmak, tehcire ve ölüme yollamak"tı.
Yardımcılarından Hahn da ancak 1975'te yakalanabildi. Aynı suçlardan ömür boyu hapse mahkûm oldu. 1986'da cezaevinde öldü.
İkinci Dünya Savaşı ardından "Naziler"i yargılayan Nürnberg Mahkemesi'nde "uluslararası savaş suçları" tanımının içinde, "Herhangi bir amaçla sivil halka ya da işgal altındaki bölge halkına kötü davranma, öldürme, tehcir... kent, kasaba, köylerin ahlaksızca yıkımı ya da askeri gereklilikle açıklanamayacak şekilde tahribi" de yer aldı.
"İnsanlığa karşı suçlar" tanımında da, özellikle "Kitle imha, sürgün, sivil halka karşı suçlar"dan bahsedildi.
"Varşova Gettosu" bu suçların kapsamı içine oturdu.
1943'te, 19 Nisan'dan 16 Mayıs'a kadar vuku bulan "Getto Yahudi direnişi", önce 500 bin kişi olarak mahalleye sıkıştıranlardan, nihayetinde kalan 40 bin kişinin açlık, bomba, yangın ablukası altında umutsuzca karşı koyma çabasıydı.
Büyük kısmı öldürüldü ve toplama kamplarına gitti, orada yok oldu. Çok azı kaldı.
"Getto", belki zaten büyük bir savaşın ve suç zincirinin bir parçasıydı ama tek başına da, "abluka altındaki sivil halkın açlıkla, bombalarla, silahlarla öldürülmesi" gerekçesiyle, "savaş ve insanlık suçu" sayıldı.
66 yıl sonra, zaten yıllardır "işgal ve abluka" altında bir halk da bir şekilde "direnmeye" çabalıyor.
Okulların, hastanelerin bombalandığını, çocukların katledildiğini, doktorların öldürüldüğünü, camilerin vurulduğunu bütün dünya izliyor.
Dünyanın vicdanı, 60 küsur yıl öncesinden daha acımasız olmalı mı!
Kâğıt üstünde uluslararası hukuk açısından, "insanlık ve savaş suçu" diye ne varsa, Gazze'de mevcut aslında.
Hem de, 66 yıl öncesinin "Yahudi Gettosu"nun mirasçılarının işlediği, abluka ve sivil kıyımı gibi insanlık ve savaş suçları.
Tarihin, kaderin cilvesine, insanlığa ihanete ve kurbanın acımasız bir cellata dönüşüne bakın ki;
Gazze'nin hemen kuzeyinde, bir İsrail kibutzu Yad Mordeşay adını taşıyor. 66 yıl öncesinin Varşova direnişçilerinden Mordeşay Anielewicz'in adı.
Aynı, "Getto direnişi"nin iki tim şefi, karı koca, İzak Zuckerman ile Zivia Lubetkin'in kurduğu "Getto Savaşçıları Kibutzu" gibi.
Şimdi abluka ve saldırı, imha altında alev alev bir gettoya dönüştürülmüş Gazze'yi katleden İsrail ordusunun başı Gabi Aşkenazi, geçen yıl bu kibutzu ziyaretinde, "Getto direnişçileri İsrail ordusuna ilham vermiş insanlardır" diyerek, 66 yıl önce, ilaçsız, yakıtsız, elektriksiz, gıdasız abluka ile anormal bir gücün saldırısı altında çaresizce silaha sarılmış insanları kutsadı.
Oysa, Naziler için de onlar teröristti!
Şimdi, kıstırılmış bir halkı katlederken, onların direnişini sadece "terörist" sayan, insanlık ve savaş suçlarının kanına batmış "faşizan" bir ilhamın sahibi!
Dünyanın iki yüzü bu.
Dünyanın çifte standardı, medeniyetin tek dişi, demokrasi, özgürlük ve insan haklarının, onları en çok koruduğunu iddia eden "Batı" tarafından da iğfali!
O eski kurbanın şimdi cellat oluşunu utanmadan makul sayabilen bir iğrençlik hali! Jurgen Stroop'un, tam da karşıtında, bir zombi olarak dirilişi!