Fenerbahçe, Mayıs ayındaki kongre öncesinde hareketli. Uzun zamandır,
Aziz Yıldırım'ın rakipsiz geçtiği kongreler vardı. Kimse Aziz Başkan'ın karşısına çıkmaya cesaret veya niyet edemiyor, başkanın yazdığı listeler tartışılmadan onaylanıyordu.
Yani son beş sene Fenerbahçe demokrAZİZ'i yaşadı. Seçim var ama seçme şansı yoktu. Ancak kötü yönetimin ve yanlış kararların faturası büyümeye, tüm kaynakların "çılgınca" harcanmaya başlaması ile, kulübün kendi dinamikleri bu süreci doğal olarak sorgulamaya başladı.
İLK RAKİP KALKAVAN Tesisleri ve gelirleri arttırıcı kararları ile,
Aziz Yıldırım'ın tartışılamayan ve en başarılı Başkan modeli olmasına rağmen, özellikle futbol takımının imkanlara karşın düştüğü durumun çelişkisi, bu Mayıs'ta
"daha iyisini yaparız" diyebilenlerin sesini yükseltti.
İlk ortaya çıkan isim
Şadan Kalkavan oldu. KalkavanSoydan ikilisi 1996'da Ali Şen, 2001'de de
Aziz Yıldırım Başkanlığı'nda futbolun direksiyonundaydılar. İki şampiyonluk yaşadılar.
Şadan Kalkavan dobra ve güven veren görüntüsü, Selim Soydan'ın müthiş tecrübesi ile birleştiğinde sorunlar çok kolay çözülüyordu. Şadan Kalkavan hayat tecrübesini bu kez Fenerbahçe Başkanlığı için kullanmaya çalışıyor. İyi bir ekip toplayacağını söyleyerek, en hassas konunun altını çiziyor:
"Yeniden aile olacağız." Aziz Başkan kongreye katılacak mı, daha belli değil. Sanki niyeti yokmuş gibi bir hava içinde. Bana göre ortamı inceliyor. Eğer futbol takımı iyi sonuçlar alırsa, aday da olacaktır.
Fenerbahçe gibi büyük bir kulübün tek başkan adayı ile kongrelere girmesi zaten yanlıştı. Aziz Başkan'ın kazanması garanti olan seçimlerde bile karşısında bir rakip bulunması, kulüp içindeki düzeyli muhalefetin ve sağlıklı eleştiri ortamının gelişmesi açısından önemliydi.
Sadece yandaşları ile yürüyen bir yönetimin, kendini rakipsiz ve hatasız görmesi kadar doğal bir şey olamazdı. Bugün gelinen noktadaki durumun özeti de budur zaten.
FENER TV KİMİN? Aziz Yıldırım, kulübün dergisindeki yazısında, adayların ortaya çıkmasını ve programlarını açıklamasını çok doğru bulduğunu ve gelişim için bu rekabetin şart olduğunu ifade ediyor.
Ama
Şadan Kalkavan adaylığını açıklıyor; ne Fener TV'de, ne de kulübün internet sitesinde bir haber, bir satır veya bir kare görüntü var. Eğer Aziz Başkan samimi ise, bu haberlerin yayınlanmasına, hatta röportajlar yapılmasına, kulübün seçim sürecini kendi sistemi içinde, sağlıklı haberler ve yorumlar ile yaşamasına izin vermeli. Eğer Fenerbahçe bir kurum ve kişilerin tahakkümü altında değilse, zaten böyle olmalı.
Fener TV ve dergisi veya internet sitesi, Fenerbahçe'nin mi; yoksa Başkan'ın mı hizmetinde, anlayacağız.
Yayın tarihi: 1 Ocak 2009, Perşembe
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/01/01//haber,5B0804B120654F208318397D1C013B4E.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.