kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
31 Aralık 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ŞELALE KADAK

Risk almayan şampanya içemez!

Hatırı sayılır inşaat projeleriyle son dönemde adından söz ettiren Ali Ağaoğlu, bir sohbette, "Projen doğruysa kriz filan gayrimenkul fiyatların. Bakın yakında metrekaresi 25 bin dolar olacak yeni bir projeye başlıyorum " şeklinde iddialı bir cümle kurmuş, ben de peşine düşmüştüm. Acaba neresi diye.
Karşıma da Halis Toprak'a ait olan ve sonra TMSF'ye devredilen Yeniköy'deki Carlton arazisi çıkmıştı. E sonra ben de bir davette karşılaştığım Ali Ağaoğlu'na, projeyi Carlton arazisinde yapacağını öğrendiğimi, hatta burayı sahiplerinden 200 milyon doların üstünde bir rakama satın aldığını duyduğumu söyledim. O da gülümsedi, 'hayır' demedi ve sonra da metrekare fiyatının 30 bin euro olacağından söz ederek gayrimenkul sektöründe yaşananları anlattı.
Anlaşılan o gün birbirimizi yanlış anlamışız. Çünkü Carlton arazisinini TMSF'nin açtığı ihalede 70 milyon dolar vererek satın alan Mürşid Unad beni aradı ve projenin tek sahibinin hala kendisi olduğunu, Ali Ağaoğlu'nun ise projenin müteahhidi olduğunu söyledi.
Bir ortaklık varmış ama satın alma söz konusu değilmiş. Ağaoğlu, inşaatı istenen şekilde yaptığı takdirde, otel ve apart otel olarak düşünülen projenin hasılatından pay alacakmış. Unad, bu ortaklığın detayları hakkında detaylı bilgi vermek ise istemedi.

'Kredibilitem yüksek'
Hazır Carlton arazisi için bir iki satır yazmış ve Mürşid Unad ile de tanışmışken biraz projeden söz edeyim.
Yeniköy Turizm'in sahibi Mürşid Unad, aynı zamanda Sait Halim Paşa Yalısı'nın da üst kullanım hakkını 46 yıllığına satın almıştı. Şimdi burayı yeni yapacağı otel projesiyle birleştirme hayali kuruyor. Dünyanın önde gelen butik otel zincirlerinden Uzakdoğu'da yaygın olan Aman ile görüşmeleri de bir seviyeye kadar getirmiş.
Mürşid Unad'ı bulmuşken, kriz esnasında borçlanarak satın aldığı bu araziden dolayı tedirginlik duyup duymadığını soruyorum. Ne de olsa ödemesi gereken banka kredisi var Unad'ın. "Kesinlikle yok" diyor. "Herşeyden önce bankalar nezdinde ciddi bir kredibilitem var. 2001'de bunu çok iyi sergiledim."
Unad'ın o dönemde filo araç kiralama şirketi Docar çok iyi iş yapmış. Öyle ki bir ara sektördeki en büyüklerden biri bile olmuş. Sonra da Docar'ı Kuveytlilere satmış. "Biz" diyor, "Bu araziyi euro 1.700'lerdeyken üstlik 70 de değil KDV ve diğer giderlerle 74 milyon dolara satın almış olduk. Ödemekte olduğumuz 44 milyon euro kredi var. Daha bir çivi dahi çakmadık ama kredinin faizini ödüyoruz."
Unad iddialı. Gözüne nüfusu 1.5 milyonu bulan Maslak'ı dikmiş. O bölgedeki en iddialı oteli yapmaya, odaları en az 3 bin eurodan satacak kadar güzel projelendirmeye çalışıyor. Tabii otelin yanında lüks konut işinden vazgeçmiş gibi. Residence işi bu krizle gözden düşmüşe benziyor. Onun yerine yine apart otel gibi bir şey düşünüyorlarmış.
Unad, krize denk gelen bu önemli projeyle ilgili sohbetimizi bir Rus atasözü ile bitiriyor: Risk almayan şampanya içemez!

TMSF ne diyor?
Tabii TMSF'yi de unutmamak gerekiyor. Bir önceki yazımda devlet kaybetti, bu araziyi satmakta acele etti, bekleseydi belki daha pahalıya satabilirdi demeye getirmiştim.
TMSF'den Yusuf Adıgüzel aradı ve bir çırpıda Halis Toprak'a aitken üstünde pek çok bankanın hacizi bulunan Carlton arazisiyle ilgili ne çok ihaleye çıktıklarını ve kimsenin alıcı çıkmadığını, hacizleri kaldırmak için tek tek bankaları nasıl dolaştıklarını sıraladı.
"Üstelik" dedi, " Biz önce Halis Toprak'a bir yıl mühlet verdik. Burayı satsın diye. Satamazsa TMSF satacaktı. Satamadı. Biz 5 kez ihaleye çıktık. Sonunda satabildik.
Aceleye getirmedik. Ama orası Boğaziçi öngörünümde. Orada emsal 1 ise, TMSF 2'den satamaz. Ben kimseye imarı artırın diyemem. Mevcut emsal ile satarım. Toprak çok önceden proje yapmış, 10 kat çıkmış vs. Ama bunlar mümkün değildi."
Adıgüzel ayrıca bu satışla Toprak'a müthiş faydalarının olduğunu, çünkü o kadar çok hacizle o araziyi Toprak'ın satmasının da o dönemde mümkün olmadığını, bu satış sayesinde Toprak'ın başka arazisini iyi fiyattan satmasının önünü açtığını söylüyor.
İşte böyle. Carlton arazisiyle ilgili yazımın sonuna geldim. Şimdi merakla burada öngörünüme ve imara uygun kaç katlı güzel bir otel çıkacağını bekliyorum.