kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat
Ali Cağaloğlu

'Babam ve Oğlum' pişmanlığı anlatıyor, 'Umut' ise fedakârlığı

MERVE YURTYAPAN
25.12.2008
Bir baba ile oğlunun duygulu hikayesini anlatan 'Umut' filminin başrol oyuncusu Selim Erdoğan, 'Babam ve Oğlum'dan farklı bir film çektiklerini söyledi: Bizim filmde pişmanlık değil, fedakârlık var!..
Yönetmenliğini Murat Aslan'ın yaptığı 'Umut' adlı sinema filmi, şubat ayında vizyona girecek. Başrollerini Selim Erdoğan ile Zeynep Tokuş'un paylaştığı filmde, cezaevinde yattıktan sonra köyüne dönen Yılmaz'ın, depremde yıkılan evinden sağ olarak kurtulan eşi Suna ve çocuklarının yaşadığı drama tanık olmasıyla başlayan olaylar anlatılıyor. Suna'nın hayatını kaybetmesinden sonra oğlu Umut'la bir başına kalan Yılmaz karakterine can veren Selim Erdoğan, kemik iliği hastalığının iç yüzüne de değinen filmin, seyirciyi kalbinden yakalayacağına inandığını söylüyor. Erdoğan'la filmi konuştuk...

HAYAL KURMAYI BIRAKTIM!

* Gerçek hayatta baba değilken, filmde babayı oynamak zor muydu? Role, babalığın bendeki karşılığını kattım. Belki baba olsaydım başka şeyler düşünebilirdim. Bana bu filmde en büyük yardımı yine babam yaptı. Filmde giydiğim ceket babamındır. 35 yıldır saklarım. Babam filmde olduğu gibi altı sene ailesinden uzakta çalıştı. Filmin çekimlerinde ceketle konuştuğum çok olmuştur. "Bizden uzakta babamla birlikte geziyordunuz, öyle değil mi?" diyordum cekete.

* Filminizin 'Babam ve Oğlum' ile karşılaştırılacağını düşünüyor musunuz?
Tabii ki. Ama 'Babam ve Oğlum' bir pişmanlık hikayesidir. Bizimki ise fedakârlık öyküsü... İsim üzerinden benzetme yapmaya kalkarsak, o zaman 'Babalar ve Oğullar'dan başlamanız lazım. Hikaye baba ve oğul arasında geçen kısmının yanı sıra, insanların kafasında bir soru da oluşturacak. Kadın ve erkeğin dünyaya bakışını farklı bir yere götürecek. 'Burada erkeğin yaptığını, kadın yapar mı?' diyecekler.

* Filmden ne kadar umutlusunuz?
Bir çocuğu hayata döndürmek çok önemli. Biz, insanların silkelenmesini sağlayacağız. Seyirciye, 'İlik nakli nasıl oluyor? Biz bu kadar zamandır bir kan vermekten mi kaçtık?' dedirtmeye çalışıyoruz. İnsanlara, 'Yarın kan verelim' dedirtmek bile bizim için yeterli.

* Uluslararası Ankara Film Festivali'nde 'Umut Veren Yeni Erkek Oyuncu Ödülü'nü almıştınız. Bu ödül, geleceğe yönelik umutlarınızı bir parça yeşertti mi peki?
Talihsiz bir sürü şey yaşandı. Olması gerekenler olmadı ama şu anda bu durumda olmam için bunları yaşamalıymışım. Ben işimi yapıp karnımı doyuracağımı düşünürken, bana ödül verdiler.
Haberin fotoğrafları