kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Aralık 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HAŞMET BABAOĞLU

Yardımsever ünlüler, ünsever yardımlar

Son zamanlarda bizim ünlüler arasında pek moda olan " okuduğum kitapları atmıyorum, Doğu'daki okullara, çocuklara yolluyorum " mavrasına pek gülüyorum.
Belki, hafiften kızmam daha doğru olurdu. Çünkü okunup atılacak türden kitapların çocuklara ne hayrı olur, onu hiç anlayamıyorum.
Bununla gösteriş yapıp yapmamak da sana kalmış iş!
Ama böyle bir ihtiyacı karşılaman gerektiğini düşünüyorsan, git önce çocuklar için gerekli başvuru kitaplarını al!
İşin gerçeği şu ki, birkaç kez bu amaçla hazırlanmış koliler gördüm. Üzüldüm. Belli ki satın alınmamış, şöyle bir bakılmış ve işe yaramaz sınıfına konulmuş kitaplarla doluydu koliler.
Hatta Doğu'da bir ilköğretim okuluna gidecek kolide " Huzurlu ve Zengin Olmak "; " On Adımda Kendi Kendine Hipnoz" kitapları çıktı karşıma.
Ama ne bir sözlük vardı aralarında, ne başka bir temel kaynak kitap!
Bakıyorum, Batı' da da uzak bir ülkeye yardım gezisi yapan ünlü tipi gözde şu sıralarda...
Önce basına "biz siyasetten falan anlamayız, mühim olan insanlık! Orada çocuklar, aç susuz insanlar var" türünden bir açıklama yapıyor, ardından özel ve resmi koruma kalkanı altında ve yanlarında basın ordusuyla toz toprak ülkelerinden birinde boy gösteriyorlar.
Bu işlerde bile bir tür endüstriyel rekabet var ki, orası mide bulandırıcı.
Mesela Jude Law bir günlüğüne hayır işi için Afganistan 'a mı gitmeye kalkıştı; hop, Ben Affleck de Kongo 'da bitiveriyor!
Onlar gittikten sonra her şey eski tas eski hamam oluyormuş, ne gam!
Bu ünlülerin yapmacık hallerine bakınca...
Irak'ın işgalinden çok kısa süre önce gayet net bir siyasal bilinç ve barış hedefiyle Bağdat'ı ziyaret eden Sean Penn'i alnından öpmek istiyor insan...
Madem lafı Batı'daki ünlüler ve hayır işlerine getirdik, soralım o zaman: Nihayetinde bütün bunların ihtiyacı olan insanlara bir hayrı oluyor mu?
Belli bir muhtaç kitlesi için bu sorunun cevabı açık: Evet, oluyor.
Ama konu daha geniş bir sosyal etki noktasına gelip dayanınca iş değişiyor.
Çünkü çoğu kampanyada kamuoyu ünlüye bakıp " nasıl olsa o yardım ediyor, davaya sahip çıkıyor, bize ne" tavrı takınıyormuş.
İşin asıl matrak ve problemli yanıysa şu...
Kimse içinde ünlü olmayan bir hayır işine girmek istemiyor. Dolu vagonları lokomotifsiz bırakmak gibi bir şey bu...
Fakat ünlülerin kullanıldığı birçok büyük yardım kampanyasının söz konusu sosyal ihtiyaca kalıcı dikkat çekmek yerine o ünlüyü daha ünlü ve sevilir kılmaya yaradığı da apaçık bir gerçek...
Alem buysa, kralı da "ünlülük" denen şey, anlaşılan!