kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
24 Aralık 2008, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MUHARREM SARIKAYA

YSK'nın kararı...

Yerel genel seçimde oy kullanacakların sayısındaki 6 milyon artış tartışılırken, dün yeni bir durum ortaya çıktı.
Aslında, konuşulan bir konuydu.
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu' nun açıklaması ile hız kazandı.
Kanadoğlu, YSK'nın İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile vatandaşların kimlik bilgilerinin yanı sıra, adres bilgilerinin de alınması konusunda protokol imzaladıklarının ortaya çıktığını belirterek, bunun anayasaya aykırı olduğunu belirtti.
Protokolün iptali için Danıştay'a başvurulması halinde konunun Anayasa Mahkemesi'ne taşınma yolunun açılabileceğini ileri sürdü.
CHP ve MHP de Kanadoğlu'nun önerisi doğrultusunda Danıştay'a başvuruda bulunmak için hazırlıklara başladı.

YSK zamanında uyarmış
Siyasi cephede bu gelişmeler yaşanırken Yüksek Seçim Kurulu'nun bu konulara bakışı ve kararı ne?
Hemen söyleyelim Kanadoğlu'nun ortaya koyduğu iddianın yeni bir durum olduğu YSK'da da kabul görüyor.
Danıştay'dan çıkacak kararın Anayasa Mahkemesi'ne gitmesi halinde hangi yönde sonuçlandırılacağını görmek istiyor.
Bu yargı süreci devam ederken, YSK'nın seçimlerin ötelenmesi, ertelenmesi veya yeniden seçmen yazılması yönüne gidilmesi gibi bir eylem içinde bulunması da kesinlikle beklenmemeli.
Zaten buna ilişkin hazırlık da söz konusu bile değil.
Nedeni de Meclis'ten 22 Mart 2008'de bugün eleştiride bulunanların oyları ile çıkarılan yasa ile Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Yasa'da yapılan değişiklik.
Bu değişiklikle seçmen kütüklerinin Adres Kayıt Sistemi (AKS) ile oluşturulmasına olanak sağlandı.
Değişikliği Anayasa Mahkemesi'ne götüren de olmadı.
YSK da yasanın emrine uydu ve İçişleri Bakanlığı ile protokol imzalayıp kayıtları aldı.
İşin ilginç tarafı ise bu yasal değişiklik hazırlanırken yaşanan gelişmeler.
YSK yapılan düzenlemenin ilerde sıkıntı yaratacağını yasa değişikliği ilk gündeme geldiğinde belirtmiş.
Değişiklikten vazgeçilmesi konusunda siyasileri uyarmış.
Ancak kimse dinlemediği gibi, hem Komisyon, hem de Genel Kurul aşamalarında sadece bir CHP'li itirazda bulunmuş.

İptal olursa seçim olmaz
Dolayısıyla YSK'daki görüş şöyle özetlenebilir:
"Uyarıları o gün dinlemeyen siyasiler YSK'ya AKS ile kütüklerin oluşturulmasının sağlanması emrini veren yasa değişikliğini gerçekleştirdiler. Bugün ise yeni bir yasa değişikliği bu emri değiştirmek yerine, YSK'nın bu yasal emre itaatsizlik yapmasını istiyorlar. Eğer bu yola gidilmesi istenmiyorsa o zaman yeni bir yasal düzenleme yapılır..."
İşin bir diğer ilginç yanı ise yeni seçmen yazımı yapılmasının önünün de yasa ile kapatılmış olması.
Bu engel kaldırılsa dahi, yeni yazım yapacak zaman yok...
Ortaya çıkan bu durum karşısında iki yol kalıyor.
İlki, Kanadoğlu'nun da önerdiği gibi, "Yasal bir düzenleme yapılır ve YSK'nın denetimi ve yönetimi altında referandum döneminde kullanılan seçmen kütükleri güncelleştirilerek" seçime gidilir...
O takdirde, ortaya çıkan 6 milyon seçmenle ilgili sorun devam eder, bir başka partinin tam tersi itirazı gelir.
Bu da yeni bir yasal sürece yol açar.
İkincisi yol ise Anayasa Mahkemesi'nden çıkacak sonucu beklemek ve gerekirse seçimin iptaline kadar gidecek sürece katlanmak...
Karar yargının...