kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Öyle gerekiyor diye değil içinden geldiği gibi yaşa!..

Seller gibi e-mail yağdı.. "Ne olur yazının aslı" diye.. Yasemin'in yollamaktan kolu kopunca, duruma el koydum.. Hani Ece Eser benim eski bir yazımdan alıntılar yapmıştı ya.. Hiç alakasız bir teknik bilgisayar kitabının önsözünde J. Yorgo Wiestmich sevgi sözcükleri yazmıştı yıllar önce.. Ben de aynen köşeme nakletmiştim. Onu hatırlıyordu Ece.. Daha doğrusu hep cüzdanında taşıdığı için hiç unutmamıştı ki..
İşte genel istek üzerine, J. Yorgo Wiestmich'in yazısının aslı..
Sevdiğim,
Bazen insanlar düşünürler. Hayatın anlamı nedir diye.. Bunu zaman zaman ben de düşünüyorum. Hayatın anlamı nedir diye.. En azından seni tanıyıncaya kadar düşünüyordum..
Gerçeklerin acı olduğunu ve bu yüzden biberin gerçek olduğunu anlatan bir espriyi hatırladım. Halbuki biliyor musun, bütün biberler tatlıdır. Zira hayat sanıldığı kadar acımasız ve acı değil. Sadece hayattaki tadı alabilmeli, kendi istediğin gibi yaşayabilmelisin.
Çevrenin ne diyeceğini umursamadan.. Zira sen yaşayamadıklarınla ölüp gittiğinde çevrenin sana bir yardımı olmayacak. Kendini özgür bırak, ne hissediyorsan onu yap. Çoğu insan, mesela benim gibi ne yapman gerekiyorsa onu yapma, bırak duygularını perdelemeyi, bırak nehirler gibi coşsun onlar.
Bir sevdiğinin elini tutarken yaşadıklarının yanlış olduğunu düşünüp hayıflanma, bırak o sevgi tüm benliğini sarsın. Eğer onun gerçekten aradığın olduğuna inanıyorsan, ona sımsıkı sarıl, onu yaşa, onu bırakma.
Günün birinde belki anlarsın ne kadar sevdiğini, ne kadar sevebileceğini, ne kadar sevildiğini, ne kadar sevilebileceğini ama iş işten geçmiş, sevgilin, seni seven gitmiş, yitmiş olabilir.
İşte o zaman üzülme vaktidir. Yerli yersiz ağlama vaktidir. İşte o zaman çevrene dönüp, şimdi ne yapacağım diye sorma vaktidir.
Alacağın cevabı sana söyleyeyim güzelim. Bilmiyorum diyecekler, senin dediğin gibi. Ben biliyorum oysa, sen de biliyordun. Hep bildin zaten, ama öyle olmadın. Ama artık sen de biliyorsun, biliyorsun ki, en azından bir kez gerçekten sevildin.Ve yine biliyorsun ki bu sevgi bitmeyecek. En azından ben bitene kadar.
Yaşa... Doğru bildiğin insanı bul ve onunla yaşa, ama bu dostunu sakın unutma... Bil ki unutulmayı hiç sevmem. Ve bil ki kurallarım vardır, herkes buna uymak zorundadır.
Dostlarım benden önce ölemezler. Dostlarım benden çok üzülemezler. Dostlarım benden çok sevemezler. Ve dostlarımı benden çok kimse sevemez.
Artık Wiestmich'in dostusun.
Yaşa bu hayatı sevdiğim, limon gibi sömürerek, tüm ekşiliğine rağmen tadını alarak yaşa!.
(18 Aralık 2005'te yayınlandı)