kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
20 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
MAHMUT ÖVÜR

CHP kurultayda 'açılım' yapacak mı?

CHP yarın tüzük ve program kurultayı yapıyor. Kurultayın, son döneme damgasını vuran CHP'deki "değişim ve açılım" çabalarıyla aynı zaman dilimine denk düşmesi beklentileri bir hayli yükseltiyor.
Özellikle "çarşaf" açılımından sonra Kürt meselesiyle ilgili bir çıkış bekleniyor.
Bir anlamda bu kurultayın geçmişte iz bırakan 1959, 1976 ve 1992-94 program kurultayları gibi "değişim" e imza atması umudu yaygın.
Bu nedenle güncelleme kurultayı gibi görülse de program taslağında yer alan bir iki noktaya dikkat çekilim.
Özellikle sosyal demokrat uzmanlar, "İdeolojimizin temel kaynakları" bölümünde "Altı Ok ilkeleri" yanında "Sosyal demokrasinin evrensel kuralları" na atıf yapılmasını önemli buluyor.
Taslakta ilgi çeken bir nokta da İstanbul'la ilgili...
"Büyükşehir ve İstanbul Yönetimleri" başlıklı bölümde, İstanbul Yerel Yönetim Modeli'ne şu sözlerle özel önem veriliyor:
"İstanbul'a özgü bir yönetim modeli oluşturulması ayrıcalık değil, ulusal bir sorumluluktur."
Program taslağının "Etnik Duyarlılıklar" bölümünde Kürt meselesine Romanlar kadar yer ayrılmasa da "Asimilasyon değil entegrasyon öngörüyoruz" yaklaşımı dikkat çekiyor. Aslında CHP gibi köklü bir partinin yeni program ve tüzüğü daha çok tartışılmalıydı.
Bu yapılmadı, tam aksine tıpkı geçen dönemde yapılan tüzük kurultayı gibi yerel seçim baskısı altında ve dar bir zamana sıkıştırılarak bir kurultay yapılması tercih edildi.
Bu koşullarda Türkiye'nin beklediği "değişimi" sağlayacak bir program ve demokratik bir tüzük çıkmayacağı açık.
Sürpriz gelişmelere dair bir işaret de yok.
Bu noktada şu sorunun cevabı merak ediliyor:
Peki, o zaman bu kurultay neden yapılıyor?
Birincisi eski program yenileniyor.
İkincisi ise, ki bu çok daha da önemli, tüzük değişikliği partide yeni bir örgütlenme modeli getiriyor. Bu modelle, CHP geleneğindeki güçlü genel sekreterlik tarihe karışıyor, genel başkan yardımcılıkları güçlendiriliyor. Ve tıpkı merkez sağ partiler gibi, alanları belirlenmiş 14 genel başkan yardımcılığı getiriliyor.
Bir sosyal demokrat şöyle diyor:
"Tüzük genel merkez yapılanmasını değiştirmek için yapıldı. Asıl amaç bu. Bununla yeni genel başkan yardımcılıkları geliyor. Yıllardır gölge kabine kurmuyorlar. Yeni genel başkan yardımcılarından her birini bir konudan sorumlu tutmak, o konuyu takip etmesini sağlamak çok önemli. Bunu da olumlu buluyorum."