kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Aralık 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Emlak Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Defne Halman'ın sahnede dans etmek için kullandığı araçlardan biri tekerlekli sandalye.

Başladığım yere döndüm

Figen YANIK - SABAH
18.12.2008
Uzun yıllar Amerika'da yaşadıktan sonra Yıldız Kenter'in yönettiği Victoria ile sahnelere dönen Defne Halman "Her gün kendimle ilgili yeni şeyler keşfediyorum. Aynı Victoria gibi" diyor..
Yaşamının son yıllarını tekerlekli sandalyede geçiren, Alzheimer hastası eski bir dansçıdır Victoria... Alkışlarla beslenen müthiş renkli bir hayattan sonra geldiği nokta inanılmaz gibi görünse de o bu talihsizliği bile eğlenceli bir hale çevirmeyi başarır. Geçmişi hatırladığı o nadir anların hayal perdesinde özgürdür çünkü... İstediği gibi dans edebilir, şarkı söyleyebilir... Ölüme karşı bir zaferdir işte o yine kendisinin yarattığı anlar... Charles Fariala'nın yazdığı, Dulcinea Langelder'ın sahneye uyarladığı ve yönetmenliğini de Yıldız Kenter'in yaptığı Victoria adlı oyunda başrolü üstlenen Defne Halman, 20 yıl sonra yeniden sahneye çıkmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyor. Konservatuvarı bitirdikten sonra bir süre çeşitli oyunlarda oynayan ve televizyonda müzik programları sunan Halman, daha sonra evlenip Amerika'ya yerleşti. Yıllar sonra Türkiye'ye döner dönmez de ayağının tozuyla sahneye çıkan Halman, hayat yolculuğunu şöyle anlatıyor: "New York'da doğup büyüdüm. Türkiye'ye, İstanbul'da yaşamak ve tecrübe edinmek için gelmiştim. Tiyatroya başlamam da Yıldız Hanım sayesinde oldu. Aslında Amerikan Bale Okulu'nda okudum, ama ayağımda bir sakatlık olunca bıraktım. O dönemde Yıldız Hanım'ın önerisiyle tiyatroya geçtim. Bana, 'Bale yapamıyorsan, tiyatroya geç,' dedi. Ve onun sayesinde tiyatro sanatçısı oldum. Hayatımın gidişatını ona borçluyum. Bir yol gösterici olarak bana bir armağan sundu. Konservatuvara girmemi o istedi. İlk oyunum da 1982'de Kenter Tiyatrosu'nda Babalar ve Oğullar'dı. Sonra tekrar Amerika'ya gittim. Ve şimdi 20 yıl sonra başladığım yere çember gibi yeniden döndüm.'' Gençlik yıllarında Dormen Tiyatrosu, Dostlar Tiyatrosu ve Şehir Tiyatroları'nda da birkaç oyunda oynayan Halman, televizyonda Haldun Dormen'le de Kamera Arkası adlı bir TV programı hazırlamıştı. 1991'de kızı doğduktan sonra New York'a dönen sanatçı, Broadway'de de bazı oyunlarda rol alarak çeşitli kültür programları sundu. Şimdi de kızının Türkçesinin ilerlemesi için birkaç yıllığına İstanbul'a dönmeye karar veren Halman, "Türkiye'ye ilk geldiğim dönemde, konservatuvarda aksan sorunum oldu. Giriş sınavındaki oyunlardan biri Martı'ydı, ben de 'r'leri garip telaffuz ediyordum. Ama şimdi hem Kenter Tiyatrosu'na başladığım yere gelmek, hem böyle bir oyunun bana emanet edilmesi, hem de Yıldız Hanım'ın yönetmesi olağanüstü bir nimet... Kenter Tiyatrosu her zaman bir okul gibi. Öğrenecek o kadar şey var ki... Zaten tiyatro yaparken her gün hem kendimle ilgili yeni şeyler keşfediyorum. Victoria'nın aradığı özgürlük gibi bir duygu bu..."

'KENTER'LE OYNAMAK MÜTHİŞ'
Halman, Victoria oyunu için Yıldız Kenter'den teklif almasına da önce inanamamış: "Yıldız Hanım, 'Bana böyle bir oyun geldi, DVD'sini izlerken seni gördüm, sen de bir izle,' dedi. İzledim, ama inanamadım... Bu oyunun altından nasıl kalkarım diye hem korktum hem heyecanlandım. Bu çalışmayı yapmak da o kadar olağanüstü bir zevk ki... İnsana müthiş keyif veren, zorlayan bir oyun. Birtakım engellerin üstesinden gelmek gerekiyor hem bedensel hem de oyuncu olarak. Ayrıca Yıldız Hanım'ın standartlarına ulaşabilmek çok keyifli... Zaten onunla oynamak her zaman büyük bir keyif. Onun disiplini herkese bir örnek...''