kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
19 Aralık 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Emlak Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Sinirlenen kaybeder!..

Bu kural futbol ve siyaset için geçerlidir. Hele bir siyasetçi, ekranda rakibi ile tartışırken sinirlerine hakim olamazsa, halk jürisi tarafından katli vaciptir!.. Yıllar önce ABD başkanlık seçiminde Kennedy ile Nixon arasındaki canlı yayın tartışması, seçimin kaderini belirlemiş, Nixon'ın yorgun ve sinirli hali karşısında dinamik ve soğukkanlı bir tavır sergileyen Kennedy, ABD'nin yeni başkanı olmuştu. Hep söylerim, ekran tartışmaları seçim meydanındaki söylevlere ya da kahvehanelerde sandalye üzerine çıkılıp, atılan nutuklara benzemez. Bir anlık bir kontrol kaybı, yıllardır üst üste konulan tüm güven taşlarını bir anda yerle bir edebilir. Star Ana Haber'deki Melih Gökçek - Kemal Kılıçdaroğlu tartışmasını, siyasetten ve gündemden bihaber, yolsuzluk iddialarını ilk kez duymuş, şu meşhur "göbeğini kaşıyan adam" gözüyle izlemeye çalıştım. Zira yerel seçim sonuçlarının kaderini bu kararsız ve dünyadan bihaber seçmen kitlesi belirleyecekti. Ekrana baktım, baktım, baktım... Bir tarafta kavgacı, telaşlı, sinirli, "Dediğim dedik, çaldığım düdük" havasında Melih Gökçek, diğer yanda argümanları yeterli olmamasına rağmen soğukkanlı, net, zaman zaman rakibini alaya alan Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Ekranın karşısındaki göbeğini kaşıyan adam olarak oyumu Kılıçdaroğlu'na verdim, Oysa saatlerce havanda su dövülmüştü. Bana göre koca düellodan çıkan tek sonuç, deneyimli politikacıların bile medeni tartışma konusundaki asgari kuralları dahi uygulayamayacak kadar aciz olmalarıydı. En çok da Uğur Dündar'a üzüldüm. Helikopterden atlarken ya da kaçağın kafasına mikrofonu indirirken bile bu kadar zorlanmamıştı...