kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Aralık 2008, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

30 yılın en popüler 10 kavramı

Giriş Saati : 15.12.2008 14:32
Güncelleme : 15.12.2008 21:41
Yeni Haber
Çin basını, reform ve dışa açılma uygulamalarının hayata geçirildiği son 30 yılda popüler olan 10 kavramı seçti.

Bu kavramların başında "iş hayatına atılmak" geliyor. Çin, 1980'li yıllarda planlı ekonomiden, piyasa ekonomisine geçmeye başladı. Bu dönemde çelik, demir dışı metaller, kereste ve kömür gibi sanayi hammaddeleri için resmi ve pazar fiyatları olmak üzere çift fiyatlandırma uygulanmaya başladı. Çifte fiyatlandırma sisteminin sağladığı olanaklardan yararlanmak isteyen çok sayıda resmi görevli işlerinden ayrılarak kendi şirketlerini kurdu.

"İŞ DIŞI KALMAK VE YENİDEN İSTİHDAM EDİLME"

İkinci sırada ise "iş dışı kalmak ve yeniden istihdam edilmek" bulunuyor. Çin'de 1990'lı yıllarda devlet işletmelerinin piyasaya uyum sağlaması ve rekabet güçlerinin artırılması için yapısal reformlara girişildi. Bu reformların temelini şirketlerin cesaretle birleştirilmesi, iflaslara standart getirilmesi, verimsiz işçilerin işten çıkarılması veya başka işlere yerleştirilmesi ile yüksek verimliliğe yönelmek oluşturuyordu.

Bu dönemde kaç kişinin işten çıkarıldığına ilişkin resmi veri bulunmuyor, ancak resmi Şinhua haber ajansı, uzmanlara dayanarak bu sayının 10 milyonlarla ifade edilebileceğini bildirdi. Çin merkezi hükümeti, bu durumun sosyal bir krize yol açmasını önlemek ve işsiz kalanların yeniden iş bulmalarına yardım etmek amacıyla meslek geliştirme kursları açtı ve çaplı kredi verme ve vergi ayrıcalığı gibi politikalar uyguladı.

"KÖYLÜ İŞÇİLER"

Popüler olan kavramlar arasında üçüncü sırada "göçmen işçi" bulunuyor. 1978 yılında başlatılan reformlarla kolektiflere ait olan topraklar, "sözleşmeli sorumluluk" sistemiyle ailelere kiralandı. Böylece 100 milyon kadar köylü tarladan koptu. Her ne kadar bu insanların çoğunluğu, o yıllarda uygulanan karne sistemiyle köylere bağımlı olsa da, 63 milyon kadarı o günlerde mantar gibi çoğalan köy işletmelerinde istihdam edildi.

1984 yılında yapılan politik düzenlemeyle köylülere şehirlerde iş bulma olanağı sağlansa da, bunun toplu bir göçe dönüşmesi 1992'de piyasa ekonomisine geçilmesiyle oldu. Yoğun yatırımların ortaya çıkardığı inşaat, fabrika ve madenlerde şehirlilerin "yorucu ve pis" olarak kabul ettiği bu işlerde köylerden göç edenler çalıştırıldı.

1992'de sayıları 60 milyon kadar olan göçmen işçilerin sayısı 2003'te 120 milyonu, bu yıl ise 210 milyonu buldu. Çin Sosyal Bilimler Akademisine göre, son 30 yılda Çin'in yurt içi gayri safi hasılasının yüzde 21'ini üreten göçmen işçiler ücretlerini geç alma, iş kazalarında düşük tazminat alma veya hiç alamama, yetersi sağlık koşulları ve çocuklarını okutamama gibi sorunlarla karşı karşıya bulunuyor.

"KEDİNİN FAREYİ YAKALAMASI ÖNEMLİ"

Dördüncü sırada ise reform ve dışa açılma politikasının mimarı olarak kabul edilen Çin'in eski lideri Deng Şiaoping'in, "kedinin ak ya da kara olması değil, fareyi yakalaması önemlidir" şeklindeki sözü var. Deng, bu sözü reformların kapitalist mi, yoksa sosyalist mi olduğuna ilişkin tartışmalar için söylemişti.

Beşinci sırada, "internette sörf yapma" sözü geliyor. İnternet, Çin'e 10 yılı aşkın süre önce girdi ve ABD'yi geride bırakan Çin'deki internet kullanıcılarının sayısının yılın sonunda 263 milyona ulaşması bekleniyor.

Çin'deki internet kullanıcılarının dörtte biri "sörf yaparken" alışveriş yapıyor ve internet üzerinden yapılan ticaret 2007 yılında 2 trilyon yüene (300 milyar dolar) ulaştı.

Altıncı sırada ise "reform ve dışa açılma kavramı" var. 1978 yılında doğudaki Anhui eyaletine bağlı Şiaogang'dan bir grup köylünün sözleşmeli sorumluluk sistemine geçmesi, Deng Şiaoping tarafından "Çinli çiftçilerin büyük buluşu" olarak nitelenmişti.

Reform ve dışa açılma uygulamalarının getirdiği hızlı ekonomik gelişme, 1978'de 10. sırada olan Çin'i ABD, Japonya ve Almanya'nın ardından dünyanın dördüncü büyük ekonomisi yaptı. Yine 1978'de 190 dolar olan kişi başına düşen yıllık geliri 2007'de 2 bin 360 dolara taşıdı.

PEKİN OLİMPİYATLARI

Yedinci sırada, bu yılın en önemli olayı olan Pekin olimpiyat Oyunları bulunuyor. Birçok kişi dışa açılma uygulamaları olmasaydı, Çin'in olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmasının mümkün olamayacağı görüşünde.
204 ülke ve bölgeden sporcunun yarıştığı oyunları televizyondan ve internetten 4,5 milyar kişi takip etti.

Sekizinci sırada "borsada spekülasyon yapma" kavramı var. Çin, ilk menkul kıymetler borsasını 1990'da sanayi ve finans merkezi Şanghay'da, ikincisini de 1991'de ülkenin ilk özel ekonomik bölgesi Şencen'de açtı. Böylece milyonlarca Çinli borsada "oynamaya" başladı.

ÇİN'E ÖZGÜ SOSYALİZM

Dokuzuncu kavram "Çin'e özgü"... Bu kavram, Deng Şiaoping'in verimliliği ve halkın yaşam seviyesini nasıl yükselteceklerine ilişkin soruyu yanıtlamasıyla ortaya çıktı. Çin lideri, "Çin'e özgü sosyalizm inşa edeceklerini" belirtti. Çin'in başka ülkelerin deneyimlerini kopya etmek yerine, kendi gelişme yolunu izleyeceği anlamına gelen bu kavram, çok sayıda resmi belgede kullanıldı.

Son sırada "aniden yükselme" var, "haydi, haydi" anlamına da gelen bu kavram, milli maçlarda Çin takımını desteklemenin yanı sıra 12 Mayısta Sichuan'da meydana gelen depremden sonra bölge halkına moral vermek için de kullanıldı.

Bu kavramlar, çeşitli şehirlerden 15 basın organı tarafından seçildi.

REFORM VE DIŞA AÇILMANIN KRONOLOJİSİ

1978- Çin Komünist Partisi, Mao Zedung'un ölümünden iki yıl sonra Deng Şiaoping tarafından desteklenen reformları başlattı. Köylerde sözleşmeli sorumluluk sistemine geçildi.

1979- Şehirlerdeki ailelerden tek çocuk politikası uygulamaları istendi ve ABD ile diplomatik ilişkiler normalleşti.

1980- Güneydeki Şencen şehri, ülkenin ilk özel ekonomik bölgesi oldu. Bir zamanlar balıkçı köyü olan Şencen, üretim ve yükleme merkezi haline geldi.

1986- Başkent Pekin'de ve başka şehirlerde yolsuzluğa karşı öğrenci gösterileri oldu. Bu gösteriler, Deng ve diğer eski yöneticiler tarafından "fazla liberal" bulunan ÇKP lideri Hu Yaobang'ın 1987'de görevden alınmasına yol açtı.

1989- Diğer komünist ülkelerdeki hükümet karşıtı gösteriler Çin'e de sıçradı. Tiananmen Meydanındaki öğrenci gösterileri kanlı şekilde bastırıldı.

1990- Şanghay'da ülkenin ilk menkul kıymetler borsası açıldı.

1992- Deng Şiaoping'in ülkenin güneyine yaptığı gezi, reformları hızlandırdı ve ÇKP içinde buna karşı çıkan "muhafazakar" kanadın etkisini bastırdı.

1996- Çin parası yüen konvertible oldu.

1997- Şubat ayında Deng Şiaoping öldü. İngiliz sömürgesi Hong Kong, Çin yönetimine geçti.

1998- Çin, 500 milyar dolarlık bankacılık sektörünü kurtarma operasyonu başlattı.

2001- Çin, Dünya Ticaret Örgütüne katıldı.

2002- ÇKP, özel girişimcilerin parti üyesi olmasına izin verdi.

2003- Hu Cintao, devlet başkanı oldu. Çin, uzaya insan gönderen üçüncü ülke oldu.

2005- İngiltere, Fransa ve İtalya'yı geride bırakan Çin, dünyanın dördüncü büyük ekonomisi oldu. O zaman kadar dolara karşı değeri sabitlenen Çin parası yüen, kontrollü dalgalanmaya bırakıldı.

2006- Dev, ama tartışmalı Üç Boğaz Barajı ve Tibet demiryolu projeleri tamamlandı. Çin, 1 trilyon dolarla dünyanın en büyük döviz rezervine sahip
oldu.

2008- Çin, Pekin Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yaparak, dünya sahnesinde geldiği konumu sergiledi.