kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
15 Aralık 2008, Pazartesi
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
OECD GENEL SEKRETERİ ANGEL GURRIA

"Krizin Türkiye'ye etkileri sınırlı kaldı"

Giriş Saati : 15.12.2008 13:47
Güncelleme : 15.12.2008 17:55
Yeni Haber
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı Hüseyin Erkan, 2001 krizinde borsada, yüzde 61'den yüzde 36'ya düşen yabancı payının, bugün yaşanan küresel krizde yüzde 71'den yüzde 67 seviyelerine gerilediğini belirterek, İMKB'nin, gelişmekte olan ülke piyasalarıyla karşılaştırıldığında, daha istikrarlı, likit ve güvenilir bir görüntü çizdiğini kaydetti.

"Küresel Ekonomi ve Türkiye" konulu toplantıda konuşan Erkan, küresel finansal krizin tüm dünyayı etkisi altına aldığını ve halen hız kesmediğini vurgulayarak, likiditeyi artırmaya ve güveni tesis etmeye yönelik tüm önlemlere karşın, kredi kanallarında yaşanan daralmanın aşılamamasının, reel sektör üzerinde sıkıntı yarattığını anlattı.

Yabancı doğrudan yatırımların mevcut küresel koşullarla birlikte azalması beklendiğini dile getiren Erkan, portföy rakamlarına bakıldığında ise Türkiye'ye gelen portföy yatırımlarında düşüşün sınırlı olacağının tahmin edildiğini söyledi.

Erkan, aralık başı itibariyle gelişmiş piyasaların ortalama fiyat-kazanç oranının, 10,4, gelişmekte olan piyasaların 7,7, İMKB'nin ise 4,8 olduğunu kaydetti.

"İŞLEM HACMİNDE YAŞANAN DÜŞÜŞ, SINIRLI"

Hüseyin Erkan, küresel krizle birlikte tüm borsalarda hisse senetleri fiyatlarında sert iniş ve çıkışlar yaşandığını belirterek, "Bunun sonucu olarak Rusya gibi bazı ülkeler borsalarını durdurma kararı almışlar, İMKB ise işlemlerine devam ederek, piyasa dinamiklerinin gerçek belirleyici olması yönündeki kararlılığını göstermiş ve organize bir piyasa olarak gerçek işleri olan fiyat oluşumunu etkin ve şeffaf bir şekilde sağlamıştır" diye konuştu.

İMKB'nin bu yöndeki kararlılığının, Dünya Borsalar Birliğinin bu yılki genel kurul toplantısında tüm üye borsalarca, piyasaların, dünyada yaşanan belirsizlik ortamı içerisinde her halükarda açık kalacağına ilişkin ortak bir deklarasyonuyla teyit edildiğini anlatan Erkan, şunları kaydetti:

"Kriz döneminde Ulusal 100 endeksimiz gelişmiş ülkeler ortalamasından daha düşük, gelişmekte olan ülkeler ortalamasından ise daha yüksek performans göstermiştir. Krizin başladığı Ağustos 2007 tarihinden bu güne endekslerin performansı karşılaştırıldığında Ulusal-100, en çok düşen borsalar arasında 11. sırada yer almaktadır.

İşlem hacmi ve yabancı yatırımcıların payına baktığımızda, İMKB'nin işlem hacminde yaşanan düşüş, sınırlı kalmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde işlem hacmi, yüzde 21 düşerken, İMKB'de sadece yüzde 9 düşmüştür. Yabancı yatırımcıların hisse senetleri piyasasındaki payında düşüş de önceki krizlere göre daha sınırlı olmuştur. 2001'de yaşanan Türkiye'ye mahsus olan krizde yüzde 61'den yüzde 36'ya düşen yabancı payı, güncel krizde yüzde 71'den yüzde 67 seviyelerine gerilemiştir. Bu açılardan İMKB, gelişmekte olan ülke piyasalarıyla karşılaştırıldığında, daha istikrarlı, likit ve güvenilir bir görüntü çizmektedir."

İMKB Başkanı Erkan, adil, şeffaf ve hesap verebilir yönetim ilkelerini belirleyen kurumsal yönetim ilkelerinin, Türkiye'de de gittikçe önem kazandığını ve Sermaye Piyasası Kurulu tarafından, OECD ilkeleri dikkate alınarak "Uygula, uygulamıyorsan açıkla..." şeklinde düzenlendiğini ve halka açık şirketler tarafından uygulandığını vurguladı.

Kurumsal derecelendirme notu 10 üzerinden en az 6 olan İMKB şirketlerini içine alan bir "Kurumsal Yönetim Endeksi" oluşturduklarını hatırlatan Erkan, beklendiği üzere, kurumsal yönetim ilkelerine önem veren şirketlerin piyasa değerlerinin olumlu olarak etkilendiğine işaret etti.

Erkan, kriz dönemini içine alan süreçte söz konusu endeksin, en çok tanınan Ulusal 100 Endeksine oranla çok daha iyi bir performans gösterdiğini bildirdi.


"(IMF ANLAŞMASI) NORMALLEŞMEYE DOĞRU BİR KÖPRÜDÜR"

Aynı toplantıda konuşan OECD Genel Sekreteri Angel Gurria da, bir IMF anlaşmasının, normalleşmeye doğru bir köprü oluşturduğunu belirterek, "Tabii bazı şartları olacaktır. Fakat bu kurum sizindir, istifadenize açıktır. O halde bundan faydalanın" dedi.

Gurria, toplantıda yaptığı konuşmada, maliye politikalarının daha aktif ve güvenilir harcama kurallarıyla, para politikalarıyla ve diğer yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğine işaret etti.

Kriz dönemlerinin, reformların hayata geçirilmesi için önemli bir fırsat oluşturduğunu kaydeden Gurria, şöyle konuştu:
"Reformlarımızı her şey yolundayken yapmıyoruz. Kriz çıktığı zaman, kaçınılmaz olduğunda, başka tercihimiz kalmadığında yapıyoruz. Tüm dünyada böyle. Yumurta kapıya gelmeden yapılmıyor. Türkiye'de, uzun dönemli yapısal konularda bir reform fırsatı var. Mali türbülans ve ekonomik yavaşlama katı kararlar gerektiriyor. Uzun dönemli zorluklara odaklanmamızdan da vazgeçmemeliyiz. Çünkü önemli olan güven. Ekonomik aktörler, yatırımcılar bugün ne yaptığınıza değil, yarın ve yarından sonra ne yapacağınıza bakıyorlar."

Gurria, Türkiye ekonomisinin mali kargaşadan önce biraz yavaşlamaya başladığını, ancak bu sene OECD'de yüzde sıfır olan büyüme hızının Türkiye'de yüzde 3 olmasının bile bir başarı olduğunu söyledi.
OECD'nin bu yılın Temmuz ayında hazırladığı bir raporda yer alan Türkiye'ye yönelik tavsiyeler hakkında bilgi veren Gurria, rapora göre Türkiye'de verimlilik ve kapasite geliştirme yoluyla rekabet gücünün yükseltilmesi, Ar-Ge çalışmaları ve patent sayısının artırılması gerektiğini bildirdi.

Eğitim alanında gelişme kaydedilmesi ve kadınların işgücüne katılımının sağlanmasının önemine dikkati çeken Gurria, iklim değişikliğiyle ilgili çalışmalara da değindi. Gurria, "Başarılarına rağmen Türkiye'nin su, biyoçeşitlilik, enerji, ulaştırma, iklim değişikliği gibi alanlarda çok şey yapması lazım. Akıllı iş adamları için burada önemli fırsatlar var" dedi.
Angel Gurria, Türkiye'nin AB üyeliği sürecine ilişkin değerlendirmesinde ise üyelik konusunda ekonomik alan dışında da yapılması gereken çok şey bulunduğunu ifade etti. Gurria, AB üyeliği için yapılan çalışmaların, Türkiye'nin krize daha hazırlıklı girmesine katkı sağlayıp sağlamadığının değerlendirilerek, bu durumun takdir edilmesi gerektiğini kaydetti.

"IMF MEŞRUDUR, KİMSEYİ ENDİŞEYE DÜŞÜRMEMELİDİR"

IMF anlaşması konusuna da değinen Gurria, piyasaların çalışmadığı, yeniden finansmanın olması gerektiği gibi doğal bir şekilde işlemediği, en temel anlaşmaların bile bankalarca fonlanamadığı, ülkelerin, özel sektörün ve bankaların döndürmeleri gereken büyük borçları bulunduğu bir ortamda, piyasalar doğru çalışmadığında, doğru şeyleri yapmakta olan ekonomilerin de bunun sonuçlarına katlandığını anlattı.

Gurria, sözlerini şöyle sürdürdü:
"IMF burada devreye giriyor. Meşrudur, kimseyi endişeye düşürmemelidir. Ülkenin egemenliğiyle alakası yoktur. Türkiye zaten IMF'yi çok iyi tanıyor. IMF de Türkiye'deki durumu çok iyi anlıyor. Dünyanın gözü, ülkelere yardımcı olması için IMF'ye dönmüş durumda. Bu (IMF anlaşması), güveni artıracaktır, istikrarı ve gerekli likiditeyi sağlayacaktır. Bu normalleşmeye doğru bir köprüdür. Tabii bazı şartları olacaktır. Fakat bu kurum sizindir, istifadenize açıktır. O halde bundan faydalanın. Elinizde böyle bir kolaylık varsa boşu boşuna strese girmeyin."

Krizin çözümünün ortaklaşa bir çaba ile gerçekleştirileceğini vurgulayan Gurria, krizin, daha güçlü bir mali sistem kurmak için de bir fırsat oluşturduğunu dile getirdi.

Angel Gurria, "Kriz, Türkiye'de daha yeşil bir ekonomik büyüme, daha düşük karbonlu bir büyüme sağlamak için de bir fırsattır" dedi.
Bu süreçte çok taraflı işbirliğinin ve normal şartlarda mümkün olmayan bir mutabakatın sağlanabileceğine işaret eden Gurria, "Bunlar olağanüstü dönemlerdir ve olağanüstü dönemlerde olağanüstü çözümler üretilebilir, olağanüstü mutabakatlar sağlanabilir" diye konuştu.

Toplantıda, konuşmaların ardından Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, OECD Genel Sekreteri Gurria'ya hediye verdiler.

AA