kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
14 Aralık 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Vatikan'ın mekruh dediğine diyanet onay verdi

Giriş Saati : 14.12.2008 13:01
Güncelleme : 14.12.2008 18:16
Yeni Haber
Papa 16. Benedikt, Kök hücreyi günah, tüp bebeği mekruh, doğum kontrol hapını ahlaksızlık olarak niteledi. Diyanet ise, tüp bebek ve doğum kontrol yöntemlerine onay verdi; ancak kök hücreye temkinli yaklaştı.

Papa, Vatikan tarafından yayınlanan teknolojik gelişmelerin değerlendirildiği 32 sayfalık bioteknoloji belgesi üzerine tüp bebeği mekruh, doğum kontrol hapını ise ahlaksızlık olarak değerlendirdi. Diyanet ise, tüp bebek konusunda, kadın veya erkekteki bir kusur sebebiyle, gebeliğin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı hallerde tüp bebekte herhangi bir sakınca görmedi. Ancak bunu da belli şartlara bağladı.

Diyanet, döllendirilecek yumurta ve spermin, nikahlı eşlere ait olması, döllenmiş olan yumurtanın, başka bir kadının rahminde değil yumurta sahibi annenin rahminde gelişmesi ve bu işlemin, gerek anne-babanın; gerekse doğacak çocuğun maddi, ruhve akli sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağının tıbben sabit olması koşuluyla normal yoldan anne olması mümkün olmayan evli kadınların, çeşitli tıbbi yollarla gebeliklerinin sağlanmasında, İslâmi hükümler açısından herhangi bir sakınca bulunmadığını belirtti.

GEBELİĞİ ÖNLEYİCİ TEDBİRLERLE DOĞUMU KONTROL ALTINDA BULUNDURMAK CAİZ

Doğum kontrol hapını "ahlaksızlık' olarak niteleyen Papa'nın aksine Diyanet, "Gebeliği önleyici tedbirlere başvurarak doğumu kontrol altında bulundurmak, istenmeyen durumlarda gebeliğe engel olmak caiz ve mümkündür" dedi. Kürtaj konusunda ise hem Vatikan'dan hem de Diyanet'ten benzer görüşler geldi. Papa, "İnsan yaşamı, her aşamada kutsaldır ve saygı duyulması gerekir. Bu yüzden kürtaj da büyük günahlar arasında yer alır" şeklinde görüş bildirdi. Diyanet ise, "Gebelikten sonra, annenin hayattehlikesi gibi haklı, kesin ve meşru bir zaruret olmaksızın, düşürmek veya kürtaj yolu ile bir canlının hayatına son verilmesi caiz değildir" dedi.

KÖK HÜCRE KONUSUNDA DİYANET DE TEMKİNLİ

Papa, embriyon ile bağlantılı kök hücre çalışmalarını, embriyonun dondurulmasını, embriyon yok edildiği gerekçesiyle "büyük günah" olarak değerlendirirken, Diyanet de bu konuya temkinli yaklaştı. Diyanet kök hücreye ilişkin görüşü şöyle belirtti:

"insan ve toplum için yararlı olabilecek her türlü çalışmayı teşvik etmektedir. Ancak bunların hukuki, ahlaki ve manevi değerler açısından problem oluşturacak ve insanlık için tehlike arz edecek noktalara getirilmesini de onaylamaz. Bu alanda gerekli önlemlerin alınmasını öngörür. Esasen, teknolojinin insanlık yararı için kullanılması, bilim ve hukuk otoritelerince de savunulmaktadır. Bu itibarla, hangi şekilde olursa olsun, insana, çevreye, ekolojik dengeye ve topluma zarar vermemek kaydıyla, genler üzerinde biyolojik ve tıbbi nitelikli çalışmalar yapmak, İslam açısından bir sakınca taşımamaktadır. Hatta, İslâm, insanlığa hizmet gayesi taşıyan bu ve benzeri çalışmaları takdir ve teşvik etmektedir. Önemli olan, varılan bilimsel sonuçların insanlığın hayrına kullanılmasıdır. Embriyonik kök hücreler değil de vücudumuzun organlarından alınan özelleşmiş yetişkin hücrelerinin de aynı fonksiyonu icra edebileceğine dair yapılan çalışmalar olumlu sonuç verir ve bunların tedavi amaçlı kullanımı mümkün hale gelirse, bu takdirde insan olma potansiyeli taşıyan kök hücrelerin yedek parça gibi kullanımı söz konusu olmayacaktır. Dolayısı ile tıp dünyasının bağımsız bir canlı olma potansiyeli kalmamış, özelleşmiş yetişkin kök hücrelerinin tedavi amaçlı kullanımı üzerinde yoğunlaşmaları gerekmektedir. Bunun ise, dve ahlâkaçıdan organ naklinden bir farkı olmayacaktır. Ancak, özelleşmiş yetişkin hücrelerden embriyonik kök hücrenin özelliklerini taşıyan kök hücre elde edilememesi durumunda ve başka tedavi imkanının bulunmaması halinde, ticari ve her türlü kötü amaçlı kullanımı engelleyici tedbirleri almak kaydıyla tüp bebekten arta kalan blastocistler, tedavi amaçlı olarak kullanılabilir."

ANKA