kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
13 Aralık 2008, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Afrikalı prenses Fatumata'nın torunu Melis Sökmen.

Prensesin cazcı torunu

BÜLENT DENLİ
BÜLENT DENLİ
12.12.2008
Melis Sökmen bildiğiniz gibi reklam film jingle'larının değişmez isimlerinden.
Sanat yaşamını birçok dilde seslendirdiği geniş müzik repertuarı ile sürdürüyor.
Repertuvarı çok geniş. Müzik dünyasında klasik cazdan latin caza, blues, R&B soul, funk her şey var. Melis bütün bunları "Öyle renkli büyüdüm ki," diyerek özetliyor.
Kendini koyu renkli olarak tanımlayan Melis Sökmen renkli dünyasını anlatırken kahkahalarla süslüyor. Ailesi ile ilgili anlattıkları ise dizi film gibi. Dedesinin Antakya'dan başlayıp Afrika'nın uçsuz bucaksız ormanlarında yaşadıkları macera filmlerine taş çıkarır. Bu hafta yerimiz az. Bu nedenle Melis'in anlattığı bu ilginç hikâyeyi araya girmeden aktarıyorum: "Dedem Mehmet Cemil 1899 tarihinde Antakya'da doğmuş. Gençlik yıllarında Fransız işgalinde bulunan Hatay'ın Amanos dağlarında çetecilik yapmış. 18 yaşında Çanakkale'de savaşmış. Harpten sonra Antakya'da evlenen ve bir kızı olan Mehmet Cemil mutsuz olur. Bir gün evden sigara almaya diye çıkar ve Avrupa'ya gider. İlk durağı Marsilya olur. Kısa süre sonra Amerika'nın yolunu tutar. 1922-23 yıllarında New York'ta çeşitli işlerde çalışan Mehmet Cemil, aradığını bulamayınca Güney Amerika, Fransız ve Hollanda Guyanalarını dener.
Seyahat ve macera düşkünü Mehmet Cemil Batı Afrika'ya göçer ve o devirde Fransız sömürgesi olan Gine'yi keşfeder. 'Kasambeya' adlı şirin bir köye yerleşir. Niyeti birkaç dönümlük arazi satın alarak kakao ve kahve yetiştirmektir. Kısa sürede çevresinde çok sevilen Mehmet Cemil'in, köyde geleneksel olarak yapılan bir kutlama sırasında tam-tam, balafon, kora eşliğinde dans eden kızlar arasında ince yapılı hoş bir kız dikkatini çeker. 'Yankadi' adlı Baga dansının bu kıvrak dansçısı Baga kabilesinin reisi Morlaye Camara'nın kızıdır. Mehmet Cemil kabile reisinden kızını ister. Bir beyaz adama kızını vermeyi aklından geçirmeyen reis bu isteği geri çevirir. Fatumata adlı bu kızla gizlice buluşan Mehmet Cemil amacına ulaşmak için daha önce başkent Conakry'de arkadaşlık kurduğu Fransız Valisi'nden yardımını ister.
Emrine verilen askerlerle Fatumata'yı gece karanlığında kaçırır. Ormanda 2-3 gün yürüyerek, hatta Fatumata'yı sırtında taşıyarak Mamu kentine ulaşır. Mehmet- Fatumata çifti 1952 yılına kadar Afrika'da fırın, bakkal, pastane, bar işleterek hayatlarını sürdürürler. Yedi çoçukları olur. Sonra Mehmet Cemil bütün ailesini yanına alıp İskenderun'a geri döner. Ve döndükten bir hafta sonra kalp krizi sonucu vefat eder." İşte, Melis Sökmen'in rengini ruhunu ve güzelliğini aldığına inandığı babaannesi 'Fatumata' ya da aile içindeki adı ile Mamadi'nin hikâyesi böyle. Unutmadan Melis bu gece Nardis'te. Eminim onu dinlerken Afrika'nın o sıcak rüzgârlarını hissedersiniz.