kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
12 Aralık 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Aziz Yıldırım iddiayı kaybetti

Bundan üç ay önce, 12 Eylül Cuma günü Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, bazı gazetelerin spor servisi müdürleri ile FB-TV'deki Futbol Zirvesi programında bir araya geldi.
Aziz Başkana yöneltilen sorulardan biri şuydu: "Sizin için, ' betondan anlar, futboldan anlamaz ' deniyor."
Bu soruya hazırlıklı olmalı ki Başkan hiç tereddüt etmeden yanıt verdi: "Betondan da anlarım, futboldan da!" Yıldırım'ın bu sözleri ertesi gün bazı spor sayfalarının manşeti oldu. Tartışıldı.
Bu " beton/futbol " esprisi benim başımın altından çıkmıştı.
İlk kez altı yıl önce, Aralık 2002'de dile getirmiştim bu fikri. 12 Eylül'deki o programdan bir süre önce de tekrarlamıştım:
" Aziz Yıldırım betondan anlıyor ama futboldan anlamıyor ." 27 Ağustos 2008 )
Bu cümle şu anlama geliyordu:
1) F.Bahçe'de " tek adam yönetimi " olduğu için, başkanın becerileri ve zaafları olduğu gibi kulübe yansıyor.
2) Aziz Yıldırım kulübe para kazandırma, yeni tesisler kurma gibi konularda müthiş başarılı. F.Bahçe için yaptığı işler o kadar önemli ki heykelinin dikilmesi gerekir.
3) Buna karşılık Aziz Başkan futboldan anlamıyor. Yani: Doğru oyuncuları, doğru teknik kadroyla bir araya getirmede ve onları başarıya yönlendirmede yetersiz.
Eleştirilerin artması ve sezon başındaki başarısız maçlardan sonra Başkan bir açıklama yaptı. Dedikleri özetle şunlardı: "
1) Elimizdeki kadro ile hem
Türkiye 'de, hem de Avrupa 'da mücadele edebiliriz. Yani kadromuz yeterli. 2) Teknik Direktör Aragones tam aradığım tipte bir hoca. 3) Sadece Aragones ile futbolcuların uyum sağlaması, sakatların iyileşmesi ve takımın kondisyon kazanması için süreye ihtiyacımız var."
Bu açıklamadan sonra söylenecek fazla bir laf kalmamıştı. Artık pratik yani gerçek hayatta olup bitenler konuşacaktı.
3 Eylül günü " İşte büyük iddia " başlığıyla şunları yazdım:
"Birçok F.Bahçe yorumcusu Başkan gibi düşünmüyor. Özellikle Avrupa maçları için kadronun yetersiz olduğunu söylüyorlar.
İşte büyük bir iddia: İyimser Aziz Yıldırım mı haklı, yoksa karamsar yorumcular mı?
Eldeki futbolcular gerçekten yeterli mi, yoksa Avrupa'ya nefesleri ve yetenekleri yetmez mi?
Bu soruların cevabı 'en geç' 10 Aralık gece yarısı, Dinamo Kiev karşılaşmasının sonunda alınacak. Eğer F.Bahçe, Şampiyonlar Ligi
grubundan çıkmayı başarırsa iddiayı Başkan kazanacak. Çıkamazsa, zaten geçmiş olsun."
F.Bahçe, bırakın gruptan çıkmayı, hiç olmazsa üçüncü gelerek UEFA Kupası 'nda dahi yoluna devam edemedi.
Acı olan Kiev'e deplasmanda yenilmesi değil, maçta doğru dürüst tek gol pozisyonu bulamamasıydı. Pardon bir tane buldu galiba!)
Herhalde daha da vahimi altı maçlık dizide sadece 2 puan toplayabilmesiydi.

Kıssadan hisse: Aziz Yıldırım büyük başkan! Kulübe çağ atlattı. F.Bahçe dünya çapında bir model haline geldi.
Ancak bizde başarı futbol ile ölçülüyor. Ve 10 yıllık yönetimi, Yıldırım'ın bu konuda yetersiz kaldığını gösterdi!
Başkanlığa devam edebilir ama futbol takımını tam yetki ve sorumlulukla bir uzman yöneticiye menajer, vb.) teslim etmesi şart: F.Bahçe'nin iyiliği için!