kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
9 Aralık 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Magazin Sağlık Televizyon Yazarlar Kültür Sanat
 
24 Saat
24 Saat

Ailemdeki herkesin hayatı garanti altına alındı!

ŞENGÜL BALIKSIRTI
08.12.2008
Kayahan, kızları Beste ve Aslı Ğönül, eşi İpek ile torunu Oben'in hayatını garanti altına aldığını söyledi: Öncelikle aileme şerefli bir soyadı bırakmaya çalışıyorum Onları namerde muhtaç etmeyeceğim!..
Kayahan'la söz bitmez... Yine öyle oldu. Yine çok konuştuk. Yıllar önce bir başka aşk için ceketini alıp giden halinden, eski eşiyle hala devam eden ilişkisinden, kızı Beste'den, torunu Oben'den, eşi İpek Hanım ile küçük kızı Aslı Gönül'den... Ve tabii müzikten, rekabetten, kırgınlıklardan, savaşlardan... Kendini anlatırken başka hayatların gerçekleri de girdi konuşmalara. Çünkü bütün bu hayatlar Kayahan'ın hayatından akıyor. Dolayısıyla bu röportaja bir değil, birkaç hayat sığdı.

* Aşkın peşinde koşar haliniz, aşkı anlatışınız, onu yaşamanız dinleyicinizin üzerinde özellikle de kadın dinleyiciniz üzerinde ne denli etkili olmuştur, hiç düşündünüz mü?
Savaşçı erkeği sevenler beni sevdiler. Doğruları söyleyenler beni sevdiler. Kendime tarafsız bakmaya çalışarak şunu söyleyebilirim. Ben Beste'nin annesinden ayrıldım. Birçok insan evliliğinde bile benim ayrıldığım kadar doğru yaşamadı. Onunla birlikte olduğum sürece ne kazandıysam, her şeyi ona bırakıp, sadece ceketini alıp çıkmış bir insanım. Kadınlar bunu çok sevdi. Ama bunu içimden geldiği için yaptım, kadınlar sevsin diye değil. Daha sonra hem kızıma, hem annesine sonuna kadar bütün görevlerimi yerine getirdim, hâlâ da getiriyorum. Ve de büyük bir zevkle yapıyorum.

BAŞARISIZ ERKEĞİ SEVMEM

* Eşiniz İpek Hanım açısından anlaşılabilir bir durum mu bu? Onunla yeni bir hayat kuruyorsunuz ama geçmişiniz de sizinle birlikte. Her kadının kabullenemeyeceği bir durum bu...
Eşim İpek ile kızım Beste çok iyi anlaşıyor. Küçük kızımız Aslı Gönül ile Beste'nin arası da çok iyi. Biz bayramlarda, İpek, ben ve Aslı Gönül birlikte eski eşim, Beste'nin annesi Nur Hanım'a ziyarete gidiyoruz. Onlar sıklıkla telefonda da konuşuyorlar. Bu tabii ki benim çabamla olmuş bir şey değil. En önemlisi İpek bulunmaz bir insan.

* Şanslı olduğunuzu söyleyebilir misiniz?
Pek çok açıdan çok şanslıyım. Geceleri ettiğim dualarda 'Allah'ım istemediğim kadar çok şey verdin' diye başlarım. Sahiden de bu kadar çok şey beklemiyordum hayattan.

* Maddi gücünüz olmasaydı, bu kadar kolay düzenleyemezdiniz hayatınızı. Doğru değil mi?
Doğrudur... Erkek arkadaşlarıma hep şunu söylerim. Kadınlar başarısız erkekleri sevmezler. Erkekler başarılı olabilmeli ki kadınlar onların limanlarında kendilerini iyi hissetsinler. Başarısız erkeği ben de sevmem, kadın nasıl sevsin? Allah bana nasip etti, ben başarılı oldum. Mesleğimin ilk 20 yılında insanların beni anlamaması da bir şanstır aslında. Çünkü sandık çok doldu, bir sürü hazinem oldu. Ben kendime inandım. Her konuda şanslı olduğuma inanıyorum...

HEPSİ KONTROLÜM ALTINDA
* Bir yanda sanatçı kimliğiniz var. Belki de bencil olmanızı gerektiren bir kimlik. Ama öte yandan pek çok insanın hayatı ve sorumlulukları da üzerinizde... Eski eşiniz, kızınız, torununuz... Bu iki dünya arasındaki geçişler kolay olmasa gerek. İpler her an elinizde mi olmalı mutlaka?
Doğrudur... Müziğin üretim aşamasında her şeyin içindeyim. Şarkılar hazır olunca başka şeyleri düşünmeye başlarım. Bütün kontratlarıma o albümün satış müdürü olmak kaydıyla imza atarım. 6 ay satış konusunda çalışırım. O sırada hayatlarımız, çalışanlarımızın hayatı, çocuklarım... Hepsi kontrolüm altındadır. Böyle alışmışım. Ayrıca bunun beni zinde tuttuğunu da söyleyebilirim.

* Peki bu kadar yaşamın sorumluluğunu taşımak, üstelik onların geleceklerini de dizayn etmek gibi bir sorumluluk ağır değil mi? Onların sorumluluğu ve geleceği sizi korkutuyor mu?
Öncelikle onlara şerefli bir soyadı bırakmaya çalışıyorum. Ardından da namerde muhtaç olmamaları için bir şeyler yapıyorum. Onlar için ayırdığım paylar var. Bir gün bu dünyadan mezun olduğumda, arkamdakileri düşünmeden rahatlıkla mezun olacağım. Onlar acaba ne olacak konusunu hiç düşünmeden mezun olacağım. Aslında en büyük saadet bu... Beni besleyen şey de bu. Bir gün gözümü kapattığımda sanıyorum o zaman benim için 'iyi adamdı' diyecekler.

* Sanırım aileniz bunu yaşarken de teslim ediyordur size...
Bütün bu yaptıklarımızı aslında bir aile, daha sonrasında da bir millet teşkil etmek için yapıyoruz. Aile sizi o çalışmada dinlendiren bir duygudur. Size güç veren, hedefi çizen şey ailedir. Ailesi, sevdiği, dostları olmayan bir insan bu işleri yaparken çok zorlanır. Sadece kendin için yapılan ve paylaşılmayan şeylerin bir tadı olmadığını düşünüyorum. Oysa ben bir şey yaptığım zaman o başarı olarak bana değil evimize dönüyor. Tabii ki kızım Beste'ye ve torunuma da dönüyor. Bir başarı kazandığımız zaman, o hepimizin başarısıdır. Onlar bana, onlar için bir şey yapmanın gücünü vermişlerdir. Bunun hazzını da yaşarım.