kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
7 Aralık 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Sadıka Sabancı, Şevket-Hayırlı Sabancı'nın kızları. Yani Hacı Ömer Sabancı'nın torunlarından biri...
Cenk Eren ise ünlü bir sanatçı, gece kulüplerinde sahne alıyor, eğlence dünyasının tam göbeğinde yaşıyor.
İşte bu ikili yaz sonunda gündeme bomba gibi düşen ilişkileriyle herkesin ağzının bir karış açılmasına sebep oldu; 2008'in en çok konuşturan çifti olmayı başardı.
Haklarında çok şey söylendi...
Sabancı Ailesi'nin bu aşka onay vermediği, ikilinin ailelerini karşılarına alarak nişanlandıkları, hatta aralıkta evlenecekleri, nikah şahitlerine varana kadar yazıldı. En çok üzüldükleri de ailelerinin haberlere karıştırılması zaten...
"Hakkımızda haberler yazıldıkça biz birbirimize daha çok bağlandık ama ailemizin haberi yokken evleneceğimizi yazmaları şık değildi. Tepki koymazlar mı o zaman? Atı alan Üsküdar'ı geçmiş, biz neciyiz demezler mi? Benim çocuklarımın internetten annelerinin evleneceğini okumaları hoş bir şey mi" diyorlar. Dolayısıyla da bu röportajı vermek için bile uzun süre beklediler...
Çünkü önce aileleri dinleyecekti onları, tanışacaktı birbirleriyle, sonra onlar aşklarını anlatacaklardı; böyle konuşmuştuk.
İşte o gün geldi...
Cenk Eren ve Sadıka Sabancı ilişkilerini ilk kez SABAH'a anlattı.
Ufak bir anektod: Şehrazat, Cenk Eren'in yeni albümü için bir şarkı vermiş, ilişkisini hiç bilmeden, duymadan.
"İyi ki varsın, dönüm noktamsın" diye sözleri olan...
"Bu kadar mı olur, bu kadar mı yaşadığım şeyi anlatır bir şarkı" diyor Eren

- İki kez evlenmişsiniz...
S.S:
Evet. Zaten babamın akrabasıydı. O Hacı Mehmet Sabancı'nın, ben Hacı Ömer Sabancı'nın torunuydum. Dolayısıyla çocuklarımın babasının annesiyle benim babam amca çocukları. 13 yıl sürdü.

- İkinci evliliğiniz peki? Ailenizi karşınıza almışsınız, doğru mu?
S.S:
Aldık da ne oldu; ondan sonra kıymetlileri oldu! Ama üç yıl sürdü o da.

- Neden bitti?
S.S:
Doğru insan değildi. Bir de, hazmetmiş bir insan değildi.
C.E: Başka bir röportaj konusu yapabilirsiniz bunları...
S.S: Şunu söyleyip bitireyim; Cenk'e desem ki, 'gel benim evimde yaşayalım', öldürsen Cenk o evde yaşamaz, kabul etmez. Evi bir oda bile olsa 'gelip benimle yaşarsan yaşarsın, yaşamıyorsan sen bilirsin' der. Fark bu!

- Böyle erkeklerden pek kalmadı sanırım!
S.S:
Aslında erkeklerde suç yok biliyor musun, kadınların beklentileri çok yüksek. Kadınlar mutluluğu, huzuru aramıyorlar.

- Siz ne arıyorsunuz tam olarak?
S.S:
Burada otursun, gözümün önünde olsun istiyorum!