kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Aralık 2008, Cuma
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
NAZLI ILICAK

Güneydoğu ve kimlik

Güneydoğu seçmenini, kimlik sorunları mı etkiliyor, ekonomi mi? Bence her ikisinin de rolü var.
Diyarbakır örneğini ele alalım:
* 2002'de DEHAP'ın oyu % 56, AK Parti'nin % 15.9.
* 2004'te İl Genel Meclisi seçimlerinde SHP % 41.8, AK Parti % 30.7.
* 22 Temmuz 2007'de, genel seçimlerde ise, bağımsızlar % 47, AK Parti % 40.9.
Beş senede % 16'dan % 41'e tırmanmasında AK Parti'nin Kürt sorununda özgürlükçü bir tavrı benimsemesinin yanı sıra, bölgeye eğitim ve altyapı hizmetlerini yığmasının da mutlaka önemli bir rolü var. Tayyip Erdoğan, son dönemde, bir söylem değişikliği içine girdiği izlenimini yaratsa dahi, özellikle "aynı noktadayız, değişmedik" beyanından yola çıkarak, hâlâ bölgedeki ağırlığının sürdüğünü kolayca söyleyebiliriz.
Güneydoğu'da, iki parti var: DTP ve AK Parti. Hal böyle olunca, özellikle belediye seçimlerinde, seçmen sonuç alacak bir tercihe yöneliyor ve kendisine yakın gördüğü parti için oy kullanıyor. AK Parti, Diyarbakır'da, DTP'nin adayına karşı bürokrasinin, MHP'nin, hatta CHP'nin oylarını alabilir. Belediye seçimlerinin bu özelliği, Tayyip Erdoğan'ın söylemine de yansıyor olabilir.
Sadece Güneydoğu'da değil, AK Parti'nin, MHP'nin iddiasının bulunmadığı birçok vilâyette, MHP'li seçmenin desteğini alacağı tahmin ediliyor. "CHP kazanacağına ya da DTP kazanacağına, AK Parti'ye arka çıkalım" görüşü kimi MHP'lileri etkileyebilir. Belki, biraz da bu yüzden, Tayyip Erdoğan söylemine zaman zaman "milliyetçi bir içerik" kazandırıyor. Ama "ince ayar" bazen bozuluyor; lâf şirazesinden çıkıyor. "Tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak dedik. Karşı çıkanlar istediği yere gitsin" cümlesi, "Ya sev, ya terk et"in mutedil bir versiyonu olarak işte böyle endazesi kaçmış bir sözdü.
Sözdeki yanlışlara rağmen, Tayyip Erdoğan'ın özde farklı olduğunu ve belirli bir vadede, özellikle diğer partilerle mukayese edildiğinde, Kürt açılımını sürdürme konusuna daha yatkın bir duruş sergilediğini belirtebiliriz. AK Parti'nin bölgede alacağı oy oranı, halkın güveninin sürüp sürmediğinin işaretini de verecek.