kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
5 Aralık 2008, Cuma
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Edebiyatım değil namus umurumda

Osman AYDOĞAN - ANKARA
05.12.2008
Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nü alan Yaşar Kemal, Köşk'te "Dünyamız değişti Edebiyatım değil namusum umurumda. Türkiye barışa susamış bir ülke" dedi..
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Çankaya Köşkü'nde sahiplerini buldu. Ünlü yazar Yaşar Kemal, mimar Turgut Cansever ve müzisyen Prof. Alaeddin Yavaşça, ödüllerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün elinden aldılar. Düşünceleri nedeniyle yıllarca yargılanan, Türk romanının dünyaca ünlü ismi Yaşar Kemal, devletin zirvesinde ödülünü alırken, yaptığı konuşmayla törene damgasını vurdu. Hâkim karşısına çıkmasına yol açan düşüncelerini bu kez Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın karşısında seslendiren Kemal, dünyanın da Türkiye'nin de savaşın getirdiği korku ve utançtan bezdiğini belirtti ve "Türkiye barışa susamış bir ülkedir" dedi.

'SAVAŞ İNSANLIĞI ÇÜRÜTÜR'
Konuşmasının başında yaşının 85 değil 82 olduğunu söyleyerek düzeltme yapan Yaşar Kemal, "Bu yaşta böyle bir ödülü almaktan memnunum. Beni bu ödülle onurlandırılanlara teşekkür ediyorum" dedi. Bazı düşüncelerin her zaman dile getirilmesinin bıktırıcı olduğunu ancak yine de her fırsatta söylediği düşünceleri paylaşacağını belirten ünlü yazar, ilgiyle dinlenen konuşmasında Köy Enstitüleri'nden övgüyle söz etti. Kemal, "Biz cumhuriyet çağının sanatçıları, yazarları, şairleri olarak önce kendi kültürümüze, dilimize dönmeyi öğrendik. Halkevleri, Köy Enstitüleri bize yardım etti. O Köy Enstitüleri ki gelecekte dünyamızı gerçek insanlığa kavuşturacak tek eğitim düzenidir" dedi. 21. yüzyılın belki de insanlığın en acı yüzyılı olduğunu belirtirken dünya savaşlarının yıkımından söz eden ve Üçüncü Dünya Savaşı'na ilişkin kaygılarını anlatan Kemal, "Her savaş adı ne olursa olsun bir yıkım, bir ölümdür. İnsanlığımızı çürütür, vicdanımızı çürütür. Milyonlarca insan açlıktan ölüyor. Ama bu böyle devam edemez. Ya insanlık yok olacak ya bu sistem yok olacak. Ne halt ederlerse etsinler" dedi.

TEK TİP İNSAN TEPKİSİ
İnsanların hayal edilemeyecek kadar değiştiğini, bile bile kendilerini öldürdüklerini söyleyen Kemal, "İnsanlık çok kötü günler geçiriyor. Edebiyatım umurumda değil namusum umurumda. Dünyamız değişti. Birçok hayvanın, bitkinin, böceğin, kuşun soyu tükendi. Bu bir felaket. Yazık olur bu dünyaya insanlığın sonu gelirse" diye konuştu. Küreselleşme sürecinin insanlığı hızla tek tip dünyaya doğru yönlendirdiğini ifade eden Kemal, küreselleşmenin her kültürü yok ettiğini, her dili yıprattığını anlattı. Yaşar Kemal, "Bugün dünya da, ülkemiz de savaşın getirdiği korkudan ve utançtan bezmiştir. Bugün Türkiye barışa susamış bir ülkedir" dedi.

ERDOĞAN'DAN "EŞKIYALIK" ESPRİSİ
Cumhurbaşkanı Gül ve eşi konuklara bir resepsiyon verdi. Başbakan, öğrenciyken sadece İnce Memed'i okuduğunu söyledi. Gazetecilerin, "Bir eşkıyalık öyküsü" demesi üzerine Erdoğan, "Biz de eşkıyanın içinden geldik" dedi.

'GÖNLÜMDE IŞIK YAKTINIZ'
Müzik alanında ödül alan Prof. Alaeddin Yavaşça, bir cumhurbaşkanından ödül almanın ve takdir görmenin gönlünde unutamayacağı bir ışık yaktığını söyledi. Mimar Turgut Cansever'in ödülünü ise eşi Nilüfer Cansever aldı.
Haberin fotoğrafları