Gazetecilik tarihe karışıyor!..

Üçüncü nesil cep ihalesi Cuma günü yapıldı. Televizyonda canlı izledim.
A lisansını Turkcell 358 milyon euroya alırken, sözlü artırmada 348 milyona kadar yükselen Avea ile çekişti. Vodafone yarışı 298 milyonda terk etti..
B lisansı ihalesine Vadafone ve Avea kerhen girdiler. İkisi de asgari fiyatı teklif etti. İkisi de sözlü artırmaya katılmadı. Bunun üzerine kura çekildi. B lisansı 250 milyon euroya Vodafone kaldı.
C Lisansı ihalesinde Avea tek başına girdi ve 214 milyon euroya aldı..
Etrafım kalabalık.. Dostlara dedim ki..
"Şimdi yarın bütün gazetelere bakın.. A lisansı niye 358 milyon euro da, C lisansı 214, anlatacak bir gazete çıkacak mı?."
"A lisansı için 300 milyon euro üzerinde boğuşan Vodafone ve Avea niye B lisansını istemediler de C'ye talip oldular, peki?.. O sorunuz da yanıtsız kalacak.."
Dediğim aynen çıktı.. Hiç, ama hiçbir gazete, bu üç lisansın farkını anlatmadı. Hiçbir gazete Vodafone ve Avea'nın niçin B değil, C'nin peşine düştüğünü yazmadı. B'yi istemedikleri halde o ihaleye neden girdiklerini de öğrenemedik..
Neden?..
Çünkü ihaleyi izleyen hiçbir muhabirde "Merak" duyusu yoktu.. Gazetecide olması gereken en önemli unsur..
Dünyanın en iyi iletişim okullarında oku. Hatta master, doktora yap.. Dünyanın en zeki, en bilgili adamı ol.. Eğer merak duyun yoksa, gazeteci olamazsın.
Çünkü gazete insanların merak duyularını tatmin eden bir araçtır. "Ne var, ne yok" sorusuna yanıt için yayınlanır temelde..
Kendisi merak etmeyen adam, okurun neyi merak edeceğini düşünüp de "Aman öğreneyim de yazayım" der mi?.
Aslında hiçbir gazete kendi muhabiriyle izlememiş sanki ihaleyi.. Bir ajanstan gelen haberi, hepsi editörleri eliyle toparlayıp yazmışlar gibi.. Çünkü bütün gazetelerde fark ayni aptal ifadeyle anlatılıyor..
"A, B ve C lisansları bir otoban aslında. Şekil olarak ayni yani. Farkları A lisansı 4 şeritli. B 3, C ise 2 şerit.."
Anladınız mı?.. 150 milyon euroluk farkın sebebini anladınız mı?.
Yahu günümüzde ilkokul çocuklarının eline kadar düşen, en yoğun kullanımlı araç cep telefonları.. "Benim bu konuyla ilgim yok" diyen insan bulmanız nerdeyse mümkün değil.. Yayladaki çoban bile cepli günümüzde..
Turkcell'in müşteri sayısının 35 milyon olduğunu yazıyordu o gün gazeteler. Yani ülkemde iki kişiden birinde Turkcell cebi var.. Ötekileri de ekleyin.. Kundaktaki bebeleri çıkın, geri kalan herkes cepli..
Bu kadar insanı, yani okur yazar herkesi ilgilendiriyorsa bir konu, hem de önün tatil.. Cumartesi ve Pazar.. Ballandıra ballandıra anlatsana, 3. Nesil gelince neler olacak cebimizde ve de cüzdanımızda?.
Turkcellciler geçen ay bize gelmişlerdi de, Sabah'ın tepesindekilere şöyle bir anlatmışlardı, nefesim kesilerek dinlemiştim.. O kadar meraklı, o kadar ilginç bir konu..
Git konuş.. Önce 3N'yi anlat.. Üçüncü Nesil.. Ya da 3 G.. 3. Generation nedir?.. Neler değişecek hayatımızda.. Dördüncü Nesil yoldaymış.. O ne?..
Sonra farkı sor.. A, B, C lisansları farkını..
Otobandan bana ne?.. Ben Turkcell, Avea veya Vodafone müşterisi olarak, ötekilerden eksik, ya da fazla olacak mıyım?. Bu 150 milyon euroluk fark tüketicinin elindeki telefona yansıyacak mı?.
Otoban tamam da.. Araba sayısı artınca iki şeritli tıkanacak mı?. Yani Aveacılar köprü girişindeki gibi düğüm mü olacaklar telefon ellerinde, Turkcellciler vızır vızır işlerini görürken, bilen, anlayan var mı içinizde ey okurlar?.
Bu üçüncü nesil bana nasıl yansıyacak?. Üçüncü nesil telefonların fiyatı ne?. Turkcell, Avea ve Vodafone ayrı ve zamlı Üçüncü Nesil telefon tarifeleri mi yapacak?. Lisansa 358 milyon veren Turkcell, 214 milyona alan Avea'dan daha mı pahalı tarife mi sunacak?.
Yok..
Bu soruların hiçbirinin yanıtı yok, bu ülkenin en büyük ve sabahtan akşama birbirlerine çamur atan gazetelerinde.. Çünkü hepsinin kaynağı ayni ajans ve o ajansta bu soruların yanıtını merak eden bir muhabir çıkmamış.. Editör zaten yok!..
Buyrun buradan yakın ve keyfinize bakın şimdi?..

New York Times'ın Genel Yayın Müdürü'nün bir yayın toplantısında, kenarda duran televizyonu gösterip "Haber orda.. Haber orda" diye bağırdığını anlatırdı M. Ali Ağabey.. Kışlalı..
Televizyon, gazetelerin merak uyandıran reklamı gibi çalışır bütün gün.. Başlığı verip, merakları tahrik eder..
Tatmin ertesi gün gazetelerdedir.. En ilginç, en meraklı ayrıntıları, açıklamaları ve yorumlarıyla..
Gazetelerde merak eden adamların olması şartıyla tabii..