kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
2 Aralık 2008, Salı
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
ERGUN BABAHAN

Vizyon sahibi adaylar lazım

Türkiye yeni bir yerel seçime hazırlanıyor, adaylar yavaş yavaş belli oluyor.
Kamu görevlisi olanlar adaylık için görevlerinden ayrıldı.
Bu arada parti değiştirmeler, partiden istifalar her seçimde olduğu gibi yine gündemde.
Her siyasinin parti seçme hakkı vardır elbette ama bunu yaparken ilkelerden taviz veren bir görüntüye de girmemek gerekir herhalde.
Geçmişte bu tip transferlerin bedelini siyaset, itibar kaybıyla ödedi.
Bu dönemde böyle konularda daha hassas davranmak gerekir diye düşünüyorum.
"Hizmet aşkı" adı altında yelpazenin bir kenarından diğer yanına savrulmak hiç hoş değil açıkçası.
Adaylara gelince...
Bugün tüm dünyada yerel yönetimler, ülke çapında siyasi liderlerin yetişmesi için en büyük fırsatları yaratıyor.
Paris Temsilcimiz Belkıs Kılıçkaya, Fransa'nın yeni dönem cumhurbaşkanlığı için en kuvvetli ismin Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe olduğunu belirtiyor.
"Sağcı Paris'in kalbine taht kuran solcu başkan", yazın oluşturduğu kumsallardan, kullanılıp bırakılan bisikletlere kadar farklı projeler üreten bir yönetici olarak ulusal düzeyde bir oyuncu olduğunu kanıtladı.
Yaptığı işe gönül veren, vizyon sahibi yerel yöneticiler geleceğin liderleri olmaya en büyük adaylar aslında.
O nedenle, partilerin aday belirlerken sadece bir merkezde seçim kazanma saikiyle değil, geleceğin ülke yöneticilerini hazırladıklarını bilerek hareket etmesinin büyük önemi var.
Bugün İstanbul, İzmir, Ankara, Gaziantep, Kayseri, Adana, Denizli, Mersin, Diyarbakır, Trabzon gibi kentlerin yerel yöneticileri aslında yarının siyasi lideri olmaya adaylar.
Siyasi liderler saksıda yetişmiyor.
Her gün halkla iç içe olan, sorunları yerinde gören, cenazesinden düğününe kadar halkın her derdiyle ilgilenen, aynı zamanda kentte yaşam kalitesini yükseltmeye çaba harcayan yöneticiler, Ankara'ya adeta bir doktora yapmış gibi geleceklerdir.
Aday belirleme sürecinde parti liderleri ve yetkili organlarının, seçim kazanma kriteri kadar, en azından belirli bölgelerde, yarının yöneticisini hazırlama kaygısı da bu açıdan önemli.
Yerel yönetimler siyasetin üniversitesi gibi düşünülür ve yerel meclisler buna uygun bir yapıda oluşturulabilirse, ülkenin geleceğine yatırım yapılmış olur.
Yerelde başlayan kaliteli yönetim dalga dalga tüm ülkeye yayılma potansiyeli de taşır.