kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
‘Mantardostu’ adlı mail grubu sayesinde bir araya gelen mantar meraklıları, topladıkları mantarları inceliyorlar.

Yağmur, ormanda mantar demektir

Figen Yanık
14.11.2008
Her mantar yenir mi? Türkiye'de kaç çeşit mantar var? Mantar uzmanı Jilber Barutçiyan, bu soruların yanıtını merak edenlerle hafta sonları Belgrad Ormanı'nda keşif turları düzenliyor..
İlkbahar ve sonbahar aylarında orman çevresinde yürüyüşe çıkanlar, adım başı karşılaştıkları birbirinden güzel mantarlara bakıp, Acaba toplayalım mı? Yersek zehirlenir miyiz?'' diye şüpheyle yaklaşır. Biz de sonbahar yağmurlarının ardından ormanları saran mantarlar hakkında bilgilenmek için konuyu bir mantar uzmanıyla konuşmaya karar verdik. İsviçre'de yaşadığı yıllarda mantarlarla ilgilenmeye başlayan, Türkiye'ye döndükten sonra da kurduğu grupla keşif turları düzenleyen mantar uzmanı mikolog' Jilber Barutçiyan'ı Belgrad Ormanı'nda bulduk.
Koluna sepetini takıp erkenden ormanda dolaşmaya başlamış ve bizim için çeşit çeşit mantar toplamıştı.
Barutçiyan, "Hangisi yenir, hangisi zehirlidir, hangisi çok pahalıdır?'' şeklindeki sorularımızı tek tek yanıtlamaya başladı.
Kurdukları mantardostu@google.com' adlı mail grubunun meraklı üyeleri de sepetleriyle çevremizi sarınca, toplanan mantar çeşidi karşısında hepimiz hayrete düştük.
Lezzetine doyum olmayan ve İstanbul'da yaşayan İtalyanları erkenden ormana çeken porçini mantarından kocaman şemsiye mantarına kadar onlarca çeşit...
Türkiye'nin ilk mantar kitabını yazan ama hâlâ sponsor bulamadığı için yayımlatamayan Jilber Barutçiyan, amatör mantarcıları emin olmadıkları mantarları toplamamaları için uyarıp, günlük turlarına ve konferanslarına davet ediyor.
25 yıldır mantarların peşinde olan Barutçiyan, Galatasaray Lisesi mezunu.
Ardından Arkeoloji eğitimi almaya başlamış ama yarım bırakıp İsviçre'ye gitmiş. Değişik sektörlerde çalışmış. Mantarla da orada tanışmış. Alp Dağları'nda dolaşırken topladığı mantarları köyde gösterdiği bir uzman hanım "Kesinlikle yenmez,'' diyerek, atınca o da çareyi kitapçıya gidip bir mantar kitabı almakta bulmuş. Sonra da pek çok mantar kulübünden birine üye olup başlamış araştırmaya... Doğaya olan merakı küçük yaşlarda başlayan Barutçiyan, aslında çok farklı alanlara meraklı biri...
Dalıştan paraşütle uçmaya, lisanslı dağcılıktan mağaracılığa kadar neredeyse akla gelen her şeyi denemiş. Ama şimdi en büyük tutkusu mantarlar... Kış aylarında da Akdeniz'e inip, oralardaki dağlarda mantarları araştıracak.

BİLMEDEN TOPLANMAZ

Barutçiyan kulaktan dolma bilgilerle mantar toplanmasına kesinlikle karşı çıkıyor: "Mantar dörde ayrılır: Öldüren, zehirli, yenen ve yenmeyen mantarlar...
Öldürücülerin hepsi zehirli, ama zehirlilerin hepsi öldürücü değil.
Türkiye'de zehirli mantar yiyip sadece midesi bozulanlar, 'Zehirli değilmiş bu mantar,' diyor.
Aslında zehirlenmiştir.
Bazı zehirlenme vakaları, üç-dört ay sonra bile kendini gösterebilir. Ya bir bilenle toplamalı ya da eğitim almalısınız.
Kulaktan dolma bilgilerle doğadan mantar toplamak çok riskli. Örneğin; 'Böcekler yerse yenilir,' diye bilinir. Hayır.
Böceklerin yediğini yerseniz ölürsünüz. 'Sürekli sütü akan mantar yenir,' denir.
Hayır. Sütü akanlardan bazıları var ki bir hafta tuvalette mahsur kalırsınız.
Bir mantarı bilimsel olarak ve Latince ismiyle tanımlayabiliyorsanız, o mantarın yenip yenmeyeceğini ayırt edebilirsiniz. Zehirli olamayacağına dair hiçbir kesinlik yoktur.'' Türkiye'nin mantar açısından çok zengin bir ülke olduğunu söyleyen Barutçiyan, Avrupa'da görmediği pek çok mantarı burada gördüğü için çok mutlu; "10-12 bin çeşit makro mantarımız var.
Uzmanlar da çoğunu tanımıyor. Biyolojik çeşitlilik Avrupa'ya göre çok zengin.
Türkiye'ye ilk geldiğimde çok şaşırıyordum, ama artık alıştım. İsviçre'de koruma altındaki mantarı biz burada her gün yiyoruz. Kilosu 100 avro olan bir mantar türünü köylüler zehirli diye ezip atıyor. Kilosu 40-50 avroya kadar varan porçini mantarı çok lezzetlidir. Türkiye'de de çok miktarda yetişir. Belgrad Ormanı'nda porçini'den cezaryan'a, şemsiyeden mürekkebe kadar hemen her çeşidi bulunur. Fakat kesinlikle yanınızda bir uzman olmadan toplamaya çıkmayın.''
Haberin fotoğrafları