kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
EMRE AKÖZ

Neden türban değil de çarşaf?

Son yıllarda "açılım" kelimesi moda oldu. Mecburen ben de kullanıyorum. Ancak bu tabir hiç hoşuma gitmiyor. Çünkü sinsi bir Ankara siyasetini çağrıştırıyor.
"Ankara siyaseti" derken, halkla birebir ilişki içinde değil de, "bürokratlar arası müzakerelerle" alınan kararları kastediyorum.
Mesela Türkiye'de "yaratılmış" ("uydurulmuş" da denebilir) bir kılık kıyafet sorunu var.
Bu bağlamda, yıllarca türbanlı kadınlara demediğini bırakmayan CHP şimdi bu konuda "açılım" yapıyor.
Bu yaklaşımın "samimi" olduğuna inanmak mümkün mü? Değil elbette.
Belli ki "açılım yapılsın" kararı alınmış, şimdi ucundan kıyısından uygulanıyor.
Beni işkillendiren bir başka nokta da, açılımın "çarşaf üzerinden" yapılması!
Bütün araştırmalar ülkemizdeki kadınların, yüzde 60 ila 70 arasında bir oranla başını örttüğünü gösteriyor.
Süreç içinde bakıldığında, yani geçmişle kıyaslandığında ise örtünenlerin oranında azalma saptanıyor.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da çarşaftaki hızlı azalma.
Başını örtmeye karar veren kadınlar, "çarşafa girmek" yerine, daha "modern" kabul edilen türbanı tercih ediyor.
İşte bu veriler nedeniyle de CHP'nin açılımını tuhaf buluyorum. Niye örtünen kadınların çok küçük bir kesimine işaret eden "çarşaf" tercih ediliyor?
Olaydaki tuhaflık şuradan da belli: Bu durum sert laikçi kesimde protestolara yol açarken, türbanlı kızlara da CHP ile dalga geçme fırsatı yaratıyor: "Ne yani başörtüsünü çıkarıp çarşaf mı giyelim" diyorlar.
İşte bu yüzden de, çarşaf üzerinden yapılan bir "açılım" bana hiç samimi gelmiyor.
Her an geri adım atılabilecek, "pardon, yanlış anlaşıldık" denebilecek, bir "masa başı politikasını" düşündürüyor.
Bu bakışa şöyle itiraz edilebilir: "Neticede her politika tasarlanmış değil midir?"
Tamam ama genel olarak halkın, özel olarak da parti tabanının taleplerinden hareketle oluşturulan politikalar ile "siyasi mühendislik" amacıyla geliştirilmiş politikalar arasında ayrım yapmak gerekmez mi?
CHP'nin çarşaf açılımı, ikinci türden bir politikanın devreye sokulduğunu akla getiriyor. "Samimi değil" dememin bir nedeni de bu.