kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
30 Kasım 2008, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat
Eda Taşpınar

Eda Taşpınar, aile mesleği heykeltıraşlığa göz kırptı

29.11.2008
Mimar Tabanlıoğlu çiftinin Beyoğlu ofislerindeki partiye katılan Eda Taşpınar'ın, bir süredir heykel sanatı ile ilgilendiği ve babasıyla ortak sergi açacağı ortaya çıktı!..
Robinson Crusoe kitabevinden Kaan H. Ökten'in olağanüstü Martin Heidegger çevirisi Varlık ve Zaman'ı almış yürüyordum. (Ökten, Heidegger'i billur gibi bir Türkçe'yle çevirmekle kalmamış; bir de çeviri sözlüğü ayrı bir kitap hazırlamış.) Ressam Figen Aydıntaşbaş'a rastladım. Çağdaş sanat sahnesinin ayaküstü bir değerlendirmesini yaptı bana. Söylediklerini hâlâ düşünüyorum: "Sanki bir deja-vu yaşıyorum. Adeta bir 'retro'... Bir ara toplum toplum dedik. Sonra bireye döndük. Bunun önemini vurguladık durduk... Şimdi ise tekrar toplum toplum deniyor... Bildiğim bir senaryoyu izliyor gibiyim..." Gayet basit ve güzel bir özet.... Melkan Gürsel Tabanlıoğlu'nun, Nu- Pera'nın hemen üstündeki ofislerinde verdiği doğum günü partisine de elbette gitmemezlik etmedim. Bütün gece Cemal Gürsel Paşa tarafından böylelikle gözetlendim... Sadece ben değil, bütün parti davetlileri... Ofisteki Cemal Gürsel portresini, İngiliz kraliyet ailesinin resssamı yapmış. Portreye nereden bakarsanız bakın Gürsel'in gözleriyle göz göze geliyorsunuz. Bu resmin yer aldığı odada ayrıca bir Ömer Uluç portresi de vardı ki.... Uluç, Melkan Gürsel'in kardeşi Özlem Gürsel'in resmini yapmış ama resme Ömer Uluç demek için bayağı düşünmeniz gerek. Hiç bu kadar gerçekçi hatta hiper-gerçekçi bir Uluç görmemiştim. Doğrusu çok şaşırdım ve partiye gittiğime sadece bu yüzden bile çok sevindim. Parti boyunca DJ kabinin de yer aldığı bölümde Halûk Akakçe'nin Bahçe isimli videosu gösterildi. Tabanlıoğlu çiftinin koleksiyonundaki bu videoyu, Halûk, yakın arkadaşı moda ikonu Isabella Blow'u kaybettikten sonra büyük bir yas içinde yapmıştı... Galerist'te sergilendiğinde uzun uzun seyretmiş, her defasında çok etkilenmiştim. O yüzden parti boyunca önünde bir türlü dans edemedim. Filmi tekrar seyretmeyi tercih ettim.

TUBA, DENİZ, MUDO
Partiye gelen davetliler arasında herkesin çok iyi tanıdığı bir isim, yeni bir yontucu vardı; Eda Taşpınar. Duydum ki, Taşpınar, yontucu büyükbabası ve babasının izinde, heykel yapmaya başlamış. Hatta babasıyla birlikte bir sergi açmaya hazırlanıyormuş. Partide eline taktığı Mad Max filmini anımsatan aksesuarları çok büyük dikkat çekti. Parmaklarını saran demirden ve eklem yerlerinden bükülebilen bu parmaklıklarını Eda Taşpınar kendisi tasarlamış. Tuba Ünsal, Deniz Akkaya, Ömer Uluç, Sıtkı Kösemen, Vivet Kanetti, Murat Pilevneli, Ferhan İstanbullu, Mustafa Taviloğlu, Güllü Aybar, Akın Nalça, Yeşim Akdeniz Graf da partinin ünlü konukları arasındaydı. Yeşim Akdeniz Graf, artık İstanbul'a yerleşmeye karar vermiş. Kendisine yüksek tavanlı, alçak kiralı bir atölye arıyormuş. Yurtdışında yaşayan sanatçıların birer birer İstanbul'a dönmeleri, doğrusunu isterseniz şaşırtıcı değil. İstanbul hiç olmadığı kadar popüler çünkü bu aralar... Bu durumda siz onu bir de Avrupa Kültür Başkenti olunca görün demek istiyorum... Bienalin küratörleri WHW grubunun İstanbul'da bir evleri varmış. İKSV, dört küratörün yaşaması için Maçka'da dört odalı bir ev tutmuş. Küratörler, ocak ayından itibaren bu evde kalacak ve yerli sanatçılarla görüşmelere başlayacaklar. WHW, sadece çağdaş sanat sahnesiyle değil, tiyatrocularla da tanışıyor... WHW, çoktan Zeliha Berksoy'yla tanışmış, Berksoy'dan Brecht şarkıları bile dinlemiş. Murat Belge'yle de oturmuş, saatlerce görüşmüş. Alkış.... Alkışş!!!
Haberin fotoğrafları