kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
27 Kasım 2008, Perşembe
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Çocuk Kulübü Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Ah be Samim Dayı...

atv'deki Canım Ailem, yayına girmeden önceki öngörüme koşut olarak "yılın dizisi" olma yolunda emin adımlarla ilerliyor... Dizi değil, sanki Oyunculuk Meydan Muharebesi... İnsan hangi karakteri methedeceğini şaşırıyor. Setteki en genç oyuncu olan ailenin minik oğlu bile karşılıklı sahnelerde Uğur Yücel'den rol çalıyor... Meliha rolündeki Şebnem Bozoklu, iki haftada ekranın en sevilen karakterlerinden biri haline geldi. Ezgi Mola'ya ise zaten toz kondurmam. Diğerlerini de yeri geldikçe bu sütunlarda anacağım. Son bölümde Samim Dayı'nın küçük yeğenine masal anlatmak bahanesiyle içini döküşünü, yitirdiği kız kardeşine gönül borcunu ödeyemediği için günah çıkarışını izlediniz mi? Eğer kaçırdıysanız yazık olmuş... Bence son dönem dizilerinin en dramatik sahnesiydi. Samim Dayı, içindeki "keşke"yi, gözyaşlarıyla birlikte dışarı akıtırken, o an aklıma bir dönem şiir niyetine karaladığım bir kaç satır geldi: "Kıraçtır pişmanlığın toprağı, keşke'leri eksen, bitmez..." Kıssadan hisse: İçinizde "keşke" biriktirmeyin. Hayat boyunca "iyi ki"leriniz, "keşke"lerinizden hep fazla olsun...